Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Diyalog Başkan'ın sınırsız özgürlük söylemine, kamuoyunun pek çok kesiminden olduğu gibi rektörlerden de serzeniş var. Türkiye bir hukuk devleti, her şey yasalar çerçevesinde gerçekleşiyor. YÖK Başkanı istedi diye yasaklar konulup yasaklar kaldırılmaz diyorlar. Haksız da sayılmazlar. İşte görüşleri:Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Okudan: Yasalar değişmediği müddetçe türban yasağı uygulanacaktır. Sonuçta biz devlet memuruyuz, kamu görevlisiyiz. Yasaları uyguluyoruz.Üniversitelerarası Kurul Başkanı ve Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Akaydın: Bizim gündemimizde bu konu yok. Gündeme geldiği zaman tavrımızın ne olacağını daha önce beyan etmiştik.Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kadri Yamaç: Kişisel uygulamalarımız söz konusu olamaz. Sadece üniversiteler değil, tüm kamu kurumları yasaların çizdiği yolda hareket eder.Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nusret Aras: Bizim üniversitemizin tavrı bu konuda açıktır. Türkiye Cumhuriyeti'nin bütün yasalarını, mahkemelerin kararlarını sonuna kadar uygularız. Ben Sayın Başkan'ın açıklamasında türban yasağını kastettiğini zannetmiyorum. Çünkü AİHM kararları başta olmak üzere, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay kararları olmasına rağmen böyle bir şey söyleyebileceğini düşünmüyorum. İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu: Türban yasağını kaldırmaya hiç kimsenin gücü yetmez. Türkiye eğer bir hukuk devletiyse, ulema devleti değilse bu kararlar hepimizi bağlar.ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ural Akbulut: Üniversitelerde yasakların kalkması faydalı olur ama burada türban kastediliyorsa bu konu hassas ve tehlikelidir. Türbanın serbest bırakılması YÖK Başkanı'nın kişisel yetkisinde değildir. Israrcı olursa risk yaratır.Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan: Rektörlerin yasalara aykırı tutum izlemesini istemek üniversiteler içerisinde sıkıntı yaratır. YÖK'ün yeni patronu Yusuf Ziya Özcan gülücükler dağıtıyor. İlk gün düzenlediği basın toplantısında olduğu gibi, dünkü Rektörler Komitesi'nde de, şeffaf olacağını söylemiş. Kapısı da her zaman açık olacakmış. Her ay düzenli basın toplantısı gerçekleştirip kamuoyunu fazlasıyla bilgilendirecekmiş. Teziç de göreve başladığında benzer sözler söylemişti. Ama balayı dönemi çok kısa sürdü... Özcan'ın renkli bir YÖK başkanı olacağı kesin. Konuşmayı, şovu, espriyi seviyor. Ayrıca rahat biri. Lafın sonu nereye gider diye ince hesaplar yapmıyor. Takiyeci değil. Başbakan Erdoğan gibi, telefona sarılmayı çok seviyor. Baksanıza daha koltuğuna ısınmadan hemen Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Şahin Filiz'i aramış.Hatırlanacağı gibi, Filiz, bir televizyon programına katılmış, Kuran'da türbana ilişkin bir madde olmadığını söylemiş ve ardından da dekanlıktan izin almadığı gerekçesiyle hakkında soruşturma açılmıştı.İşte bu noktada, türban dahil her türlü yasağa karşı olan yeni YÖK Başkanımız, hemen mağdur hocayı arayıp arkasında olduğunu söylemiş, ne güzel. Başkan'ın daha önce de böyle çıkışları var mıydı bilmiyoruz. Merak ettim. Bir profesör, bir aydın, bir sosyolog olarak daha önce hangi konularda ne tepkisi oldu?..Doç. Filiz, belki de iki kişi arasında kalması gereken görüşmeyi, bakın basına nasıl aksettirmiş: "Başkanımız beni telefonla aradı. Bir öğretim üyesinin akademik konularda fikirlerini özgürce söyleyebileceğini ve bu noktada her zaman özgür düşünce eyleminin yanında olacağını ifade ederek desteklerini bildirdi. Özgür ve hür düşünceye önem veren bir başkan olduğunu ve artık YÖK'te düşünce özgürlüğü olan bir dönemin başladığını söyledi. Her türlü akademik ve fikir beyanatlarına destek vereceğini ve beni de bu konuda desteklediğini, her zaman yanımda olduğunu belirtti." Fakültenin Dekanı Prof. Dr. Ahmet Enkal ise konuyla ilgili herhangi bir açıklama yapmayacağını söylemiş. Prosedür böyle, dese kim dinleyecek ki? Ama bu arada YÖK Başkanı rektörü de aramış, rektör de durumdan vazife çıkarıp soruşturmayı iptal ettirmiş. Demek ki türbanda izlenecek yol da bu. Peki ama ne kadar kabul görür, bekleyip göreceğiz.Özetin özeti: YÖK Başkanı bir yandan ilim-bilimi konuşalım diyor, öte yandan polemiklere giriyor. İkisi bir arada zor yürür. TBMM'deki dünkü açıklamaları ise AKP'nin mi, yoksa üniversitelerin mi başkanı olacağı konusunda önemli ipuçları veriyor! aguclu@milliyet.com.tr Karşı görüşe saygı mı yoksa?