Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Abbas GÜÇLÜ

HAYAT pahalılığı altında ezilen öğretmenler, "Yüzde 18'lik zamlarımız ne oldu?" diye bıkmadan, usanmadan aramaya devam ediyorlar. Ellerine geçecek para o kadar çok fazla değil ama, yine de onlar için bir anlam ifade ediyor. Daha da önemlisi, kendilerine verilen bir sözün yerine getirilmemesi, onları çileden çıkartıyor.
Başbakan, Başbakan Yardımcısı ve Milli Eğitim Bakanı, hemen her yerde defalarca öğretmene yüzde 18 ek zam verileceğini, hatta zaman zaman verildiğini söyledi. Ev sahipleri, manav, bakkal ve diğer esnaf, öğretmenlerin bu yüzde 18'lik zammı aldığını varsayarak ekstra istemlerde bulundu. Öyle hale geldi ki, öğretmenler dışında yüzde 18'lik zamma hemen herkes inandı. Hatta öğretmenlerle, üniversite öğretim elamanları arasında
"neden onlar alıyor da biz almıyoruz" tartışmaları yaşandı...
Sonuç: Öğretmenler aylardır bugün yarın aldık, alacağız dedikleri yüzde 18'lik zamma bir türlü kavuşamadılar. Bu gidişle kısa sürede kavuşmaları da zor görünüyor.
Yüzde 18'lik zammı TBMM'den çıkarmak hükümet için o kadar zor değil. Çıkmamasının nedeni, muhalefetin engellemesinden değil, yeterli ilgi gösterilmemesinden. TBMM Başkanı, futbol takımlarına gösterdiği ilginin birazını öğretmenler için de gösterse, durum çok daha farklı olurdu.
Bu arada onbinlerce aile ve okul, aylardır yeni öğretmen atamalarını bekliyor. En son bu hafta başında açıklanacağı duyurulmuştu. Haftabaşı oldu. Bir yandan öğretmenler, öte yandan biz sürekli arıyoruz. Ama belirsizliğin ve ertelemenin dışında somut bir şey yok.
Başbakan'dan, bakanlarına kadar hükümet üyelerine duyulan güven her geçen gün azalıyor. Ne söyleseler ya tam tersini yapıyorlar, ya da söylediklerinin arkasını getirmiyorlar. Tıpkı Aliyev ve zamlar konusunda olduğu gibi.
Geçen haftadan itibaren bütün gazetelerde, Başbakanlık tarafından verilen öğrenci burslarının pazartesi gününden itibaren ödeneceği duyuruldu. Ama onun da arkası gelmedi. Bazı illerde ödendi, bazılarında ödenmedi. Böylesi durumlarda başı ağrıyan hep biz oluyoruz. "Tayinler pazartesi olacak diye yazdınız olmadı. Burslar verilecek dediniz verilmedi. Bu işin doğrusu nedir? Neden doğrusunu yazmıyorsunuz" diye zılgıt yiyoruz. Sonuçta hak veriyorlar. Gecikmelerin kimden kaynaklandığını da çok iyi biliyorlar. Ama değişen bir şey yok.
Görevleri, bu sorunları çözmek olan yetkililer, daha önce faks ve telefon bombardımanına tutularak, çoğu zaman duyarlı konuma geldi. Gelin bu kez de aynı yöntemi deneyelim. Vatandaş olarak duyarlılığımızı dile getirelim. İşte telefon ve faks numaraları:
Cumhurbaşkanlığı: 0312. 468 63 00, 427 13 30 (Faks), Başbakanlık:0312. 413 70 00, 417 04 76 (Faks), TBMM :0312. 420 50 00, 420 51 65(Faks), MEB:0312. 418 64 17, 417 70 27.


Yazara EmailA.Guclu@milliyet.com.tr