Seçimin ikinci turuna birkaç gün kalırken gündem döndü dolaştı yine Suriye ve mültecilere geldi. Millet İttifakı’nın Suriye ve Suriyelileri geri gönderme açıklamaları arttı. Hükümet ise bu konuda kararlı ve bölge barışı ile huzuruna yönelik adımlar attı, atıyor. Buradaki kırmızı çizgi ise terörle mücadele. Rusya’da Suriye tarafının da katıldığı 4’lü toplantılarda bunun altı ısrarla çiziliyor.
Önce şunun da bir altını çizmek gerekiyor: Batı ve ABD için önemli olan kendi güvenliği. Binlerce kilometre öteden terör örgütlerini destekleyerek belki de bölgede huzurun olmamasını istiyorlar. Suriye ve bölge ülkelerindeki genel politikaları bu.
Türkiye ise Suriye sorununun çözülmesi, barış, bölge güvenliği ve huzurunun gelmesini istiyor. Suriye’de her şey normale dönerse o bölgeden Türkiye’ye terör örgütlerinin gelmesi de önlenmiş olacak. Ama bunu batı ülkeleri istemediği için iş sürekli çıkmaza giriyor. Batı terör örgütlerine silah vererek Suriye’de canlı kalmalarını sağlıyor. Yani bölgede huzur istemeyen ve Suriye’de gözü olan körler oyun içinde oyun oynuyor.
Türkiye ise Suriye’nin kuzeyinde yapılan 500 bin briket eve mültecileri göndermeye başladı. Kademe kademe de geri dönüşler başladı. Katar’ın desteği ile Suriye’de 1 milyon mülteci için yapılan konutlar da devam ediyor.
Türkiye ayrıca Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı Harekatları ile güney sınırlarında kurulmak istenen taşeron bir terör devleti planlarını bozdu. Sınır güvenliğini ve toprak bütünlüğünü güvence altına aldı.
Türkiye neden Suriye’de?
Türkiye’nin neden Suriye’de olduğunu anlamak istemeyenler de var. Suriye tarafı da Moskova’daki 4’lü toplantılarda bunu dile getiriyor. Türkiye şu nedenlerle Suriye’de:
Terör örgütlerinin Suriye’den Türkiye’ye sızmasını önlemek, terör örgütlerini bölgeden uzaklaştırmak
Suriyelilerin ülkelerine geri dönebilecekleri ortamı oluşturmak
Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumak
Suriye’den göçü önlemek. Güvenli bölgeler yaratmak
Suriye’deki büyük insanlık dramını bitirmek
Bölgede huzuru ve istikrarı oluşturmak
İdlib başta bölgede oynanan oyunları önlemek
Hayalet şehirden canlı şehire
Türkiye’nin bölge huzuru ve güvenliği için yaptığı işlerin özetini bir süre önce gittiğim Suriye’nin Tel Abyad ilçesinde görmüştüm.
Bir dönem burada DEAŞ yaşamış, YPG-PKK barınmış. Hatta buradan Türkiye’ye saldırmışlar, terör eylemleri düzenlemişler. Burnumuzun dibi. Şanlıurfa Akçakale ilçesinin hemen karşı tarafı.
Türkiye’nin Barış Pınarı Harekâtı ile teröristlerden temizlediği ve ekonomik olarak birçok alanda desteklediği ilçe şimdi Suriyelilerin tekrar huzurla döndüğü yer olmuş. Hatta teröristlerin girmeden önce nüfusu 30 bin olan ilçe merkezi şimdi geri dönüşlerle 60 binleri aşmış.
Çocuklar parklara gidebiliyor, oyun salonlarında oyunlar oynayabiliyor. Gençler akşamları cafelere gidebiliyor.
Yani terörden temizlenince hayalet şehirden canlı şehire dönmüş. İnsanlar sokaklarda ve dükkanlar açılmış.
En önemlisi de çocukların gözlerindeki normal hayat mutluluğu.
Bir bu örneğe bakın bir de batı ülkelerinin Suriye’de yaptıklarına bakın.
Aradaki fark neden Türkiye’nin Suriye olduğunu ve Suriye politikasını anlatmaya fazlasıyla yeter.
Vekalet savaşları biter mi?
Birileri huzur ister birileri de vekalet savaşları yapar.
Suriye’de olan büyük devletler Türkiye’ye verdikleri sözleri tutmadı.
Hatta vekalet savaşları içine girdi. Nasıl mı? Terör örgütlerini destekleyerek.
AB ise söz verdiği maddi destekleri yerine getirmedi. Onlar da terör örgütlerini desteklemeyi sürdürüyor.
ABD’nin, Rusya’nın ve İran’ın da tavrı ortada.
Üst düzey bir yetkiliye “Suriye’de vekalet savaşları biter mi?” diye sorduğumda “hayır” yanıtı almıştım.
Niye deyince de “petrol ve üs savaşları biter mi sence?” demişti.
Uzun süre önceydi bu sohbet. Gelinen noktada değişen bir şey yok.
‘Suriye, Suriye’ demeden önce herkesin vekalet savaşlarını iyi düşünmesi lazım.
