Ahmet Talimciler

Ahmet Talimciler

egespor@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İki hafta önceki yazımda İZVAK’ın gündeme getirdiği İzmir’e yapılacak olan stadyumun kişi sayısının 40 binden fazla olması önerisini değerlendirmeye çalışmıştım. Yazdıklarım çeşitli açılardan ilgi çekti, bazıları da yazdıklarımı farklı şekilde değerlendirdi. Ancak hafta sonu başlayan Bank Asya 1. Ligi ile birlikte takke düştü kel göründü. Bucaspor ilk maçına kendi saha ve seyircisi önünde çıkıyor 7 bin 500 kişilik stadyumu 700 bin kişilik Buca ilçesi dolduramıyorlar.
Pazar günü geçen yıl süper lige çıkmayı son anda kaçıran temsilcilerimizden olan ve bu yılın da en güçlü şampiyon adayı olarak gösterdiğimiz Altay, maça çıkıyor ve tribünlerde sadece 2 bin 627 kişi var.
Uzun bir süre kendi seyircisi önünde oynayamayacak olan Karşıyaka’yı da düşündüğünüzde aslında tablo pek de aydınlık değil. Hemen bir hafta öncesi Türkiye Spor Yazarları Derneği’nin düzenlediği kupanın final karşılaşması ve üçüncülük maçını hatırlayalım; tribünlerde toplam 3 bin 543 kişi vardı.
Peki nerede bu taraftarlar?
Takımları bir sezon öncesi deyim yerindeyse adeta direkten dönüyor. Yeni transferlerle birlikte şampiyonluk sözleri veriliyor ve bu iki takımın finalini izlemeye gelen insan sayısı herhalde 40 binlik stadyumu beğenmeyenlerin bir kez daha düşünmesini gerektirecektir!
Maç Pazar günü oynanıyor, takımlarını seyretmek isteyen seyircilerin tribünlere koşması gerekmez mi? Ya ekranları başında oturup biraz kendi takımları biraz da tuttukları İstanbul takımlarının karşılaşmasıyla günü kurtarmayı mı denediler acaba?
Yukarıda saydığım takımlar listesine Göztepe’yi de ilave ettiğinizde rakam on bini aşacaktır. Ancak İzmir futboluna yön verdiğini düşünenlerin istediği tribün doluluk oranı sadece bir Karşıyaka-Göztepe derbisinde gerçekleşecektir. Bir de takımlarımızın İstanbul takımları ile oynadıkları karşılaşmalarda içimizdeki İstanbulluların tribünleri doldurmasına şahit olabiliriz.
Şapkayı önümüze alıp bundan sonra neler yapılması gerektiğini açık yüreklilikle konuşmak zorundayız.
* * *
Ben ilk soruyla başlamak isterim; Örnekköy’e yapılması düşünülen stadyum sonrasında bugün kullanmakta olduğumuz Alsancak ve Atatürk stadyumlarının durumları ne olacaktır? Özellikle Alsancak stadyumu ile ilgili olarak düşünülen organizasyon nedir? Geçtiğimiz yüzyılın başında bugün olduğundan çok daha fazla futbol sahasına sahip olan bir kentin bugüne kalan yegane iki önemli adresinden biri için düşünülenin ne olduğunu bilmeye hakkımız olmalıdır. Acaba “İzmir İzmir” denilerek, İzmir’e ve onun tarihsel değeri olan mekanlarından biri daha elimizden alınmak mı istenmektedir? “40 bin kişilik stadyum yetmez” diyenlerin cevaplarını bekliyorum.