Ali Eyüboğlu

elevizyon kanalları, gündüz kuşaklarında yeni yayın dönemini başlattı. ‘Sezon finali’ yapan dizilerle yeni yapımlarsa bu ay içinde yavaş yavaş seyircisiyle buluşacak.

Bu yıla kadar dizi yarışları altı kanal arasında geçiyordu. TV8 yönetimi bu sezon, dizi seyircisi karşısında bir kez daha şansını denemeye karar verince, dizi yayınlayan kanal sayısı yediye çıktı. Yeni yayın dönemiyle, TV kanallarının hangi gün, hangi dizilerle rekabet edeceğini öğrenmek için kanal yöneticileri ve yapımcılarla konuştum.

Görünen o ki, şimdilik yedi kanalın, yedi diziyle rekabet edeceği tek gün perşembe…

Pazartesi ve çarşamba akşamlarıysa altı kanalda, altı dizi yarışacak.

Yıllardır her akşam bir dizi yayınlayan kanalların sayısında azalma var.

Şimdilik gün gün, hangi dizilerin ekrana geleceğinin listesi şöyle:

Türkiye’de ‘Yerli Oscar’ diye lanse edilen ödül töreni çok, Oscar gibi saygın ve uzun soluklu olan yok...

Birçok sebebi var bunun. Onlar bir yana, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in önümüzdeki yıl Uluslararası Antalya Film Festivali bünyesinde Oscar gibi bir yarışma yapacaklarını açıklaması önemli. Çünkü, “Uluslararası ile birleştirerek ulusal film yarışmasını bitirdi” diye eleştirilen Türel, yaptı bu açıklamayı:

“Amerika’nın Oscar, İngiltere’nin Bafta, İtalya’nın Donatello, Fransa’nın Sezar, Arjantin’in Mantin Fierro, Japonya’nın Japenese ve Kore’nin Daejong ödülleri gibi, Türk üretimlerini de ödüllendireceğiz.”

Peki nasıl olacak bu?

Yarışmaya, o yıl içinde vizyona girmiş, girmese bile festivallere katılmış bağımsız filmler aday olacak.

Yapımcı, yönetmen, oyuncu, müzisyen, sanat yönetmeni, ışıkçı, sesçi, montajcı, efekt, renk düzeltme ve ses tasarımı gibi sinemanın her alanında verilecek ‘Türkiye Sinema Endüstrisi Ödülleri’ ise şöyle belirlenecek:

Sinemanın yanı sıra sinemayı besleyen plastik sanatlar, edebiyat, müzik, üniversitelerde bu alanda çalışanlar ve yazarlar gibi farklı sektörlerin uzman kişilerinden oluşacak büyük jüri, dünyadaki gibi özel bilgisayar

Sosyal medyada kendisiyle dalga geçen iki şarkıcı var; Yıldız Tilbe ve Aleyna Tilki… Müzik türleri, yaşları farklı, ama sosyal medya kafaları aynı…

Aleyna Tilki, kendi trolü gibi takılıyor sosyal medyada… “Aleyna Tilki kafası”nın stratejisi; az, ama öz paylaşım yapıp, kendisiyle, eleştirenlerle dalga geçmek.

“Yıldız Tilbe kafası” daha farklı, kızdığı her yoruma yanıt var onda…

Şarkıcı, “Darwin yaşasaydı evrimi reddederdi. Onun zamanında bilim bu kadar ilerde değildi. Ne bilsin zavallı. DNA bile şunun şurasında yeni keşfedildi” diye yazınca olay oldu. “Evrim Teorisi”ni savunanlar hakaret ve küfür yağdırınca şarkıcının tepkisi şu oldu:

“Evrime inanmıyorum, zorla mı inandıracaksınız? Küfürleriniz, hakaretleriniz size aittir, modern cahiller.”

“Atalarının maymun olduğunu söyleyenler evrilmeye devam etsinler. Beni Allah yarattı. Maymunlarla işim yok. İnsan olana kadar evrilirsiniz, İnşallah zamanınız yeter.”

“Evet ben çamurdan yaratıldım, bu sizin niye gücünüze gidiyor? Ben mutluyum çamurluğumdan. Sizin maymunluğunuzdan memnun olmanız beni rahatsız etmiyor.”

“Darwin, bana kurban olsun.”

Bu yıl 29 Eylül-5 Ekim arasında yapılacak ‘55’inci Uluslararası Antalya Film Festivali’nin basın toplantısı cuma günüydü. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’le, hem film festivali hem de Hülya Koçyiğit’in damadı Ender Alkoçlar’a adrese teslim ihale edildiği söylenen Konyaaltı’nı konuşmak için Antalya’ya gittim.

Kahvaltıda bir araya geldiğimiz Türel’le film festivalini ve Konyaaltı’ndaki ‘Sahil Antalya’ projesini konuştuk.

- Komedilerin ödüllendirilmediği bir film festivalinde, Cem Yılmaz’ın ‘Başarı Ödülü’ne layık görülmesi isabetli. Ancak sanatçıya bazı konularda ‘milli duruş’ sergilemediği için belli bir kesimden tepki var. Aynı tepki Antalya’ya geldiğinde olursa?

Türk sinemasının önemli yıldızlarını her zaman festival kapsamında başarı ödülleriyle onurlandırdık. Bundan da şeref duyuyoruz. Yılmaz da bugün çektiği filmlerle gişe rekorları kırıyor. Komedyenin oyunlarına ve filmlerine gittiğimizde her kesimden hayranı olduğunuzu görüyoruz. O yüzden bence sizin de söylediğiniz gibi çok hak edilmiş bir ödül. Sinemadaki 20’nci yılına denk gelmesi güzel bir tesadüf oldu. Aradım, tebrik ettim. Dediğim gibi biz Antalya’da sanatın evrensel boyutuyla ilgileniyoruz. Siyasetin,
s

'Yasak Elma’ dizisinin kostüm asistanı Ö. Ş.’nin, oyuncu Talat Bulut’un kendisini zorla öptüğü iddiasıyla yaptığı suç duyurusunda, yargının verdiği iki karar, oyuncunun lehinde oldu. Büyükçekmece Cumhuriyet Savcılığı, yeterli delil elde edilemediği gerekçesiyle, ‘takipsizlik kararı’ verince Ö.Ş., itiraz hakkını kullandı. İtirazı inceleyen Bakırköy 1’inci Sulh Ceza Mahkemesi, talebi reddetti, ancak Ö.Ş. için iç hukuk yolları tükenmedi.

Bulut, hukuki açıdan 2-0 önde görünse de, Ö. Ş.’nin ‘Kanun Yararına Bozma’, Anayasa Mahkemesi’ne ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurma hakkı var. Hukuki süreç bitmeden dizi başlayacak ve bu kez top seyircide olacak. Hukuktan önce vicdanların kararı belli olacak. FOX, ‘Yasak Elma’nın yeni bölümlerini yayınlamaya başlayınca, seyircinin nasıl reaksiyon göstereceğimi merak ediyorum. Bekleyip, göreceğiz...

Diziler insanları senarist mi yaptı?

Milyonların izlediği görüntüler ortadayken, insanların akıllarıyla
dalga geçen senaryoları uydurmak sağlıklı bir durum olmasa gerek...

Pendik’teki bir apartmanın çatısında, genç bir kızın teyzelerine poz verme görüntülerine annesinin açıklaması şu:

“Kızım biraz hiperaktiftir. Çatıya oyuncağını atmış. Teyzeleri de

Arap turistlerin çok sevdiği İzmit Kartepe, Maşukiye ve Adapazarı Sapanca, benim de ilk fırsatta kaçıp, soluk aldığım, enerji topladığım yerler. Her gidişimde Türkler’den çok Arap görüyorum bölgede.

Maşukiye Alabalık Vadisi’nden her gün 3 bin civarında Arap turist, ATV, UTV ve cip gibi araçlarla rehber sürücü eşliğinden turlarlar.

Yıllardır bu böyleydi. Kurban Bayramı’nda baktım, iş değişti. Bir önde, bir de arkada olmak üzere, iki rehber eşliğinde safari turuna çıkıyor ekstrem sporları sevenler.

Sadece bu da değil yenilik. Artık her güzergâhta bir kontrol noktası var. Görevliler burada, çıkışta zorunlu olan kask ve emniyet kemerini takıp, yolda çıkaranlara geçit vermiyor.

Maşukiye Kanlı Dere’ye doğru yaptığım yürüyüşlerde sıkça karşılaştığım, çocuğunu kucağına alan ATV sürücülerine müsaade edilmiyor.

Düne kadar önemsenmeyen bu emniyet kuralları bugün niye önemli oldu?

Çünkü kısa bir süre önce Arap turistlerden biri, önündeki ATV’ye arkadan çarptı. Yuvarlanan ATV’deki 40 yaşlarındaki bir Arap kadın öldü de ondan…

Ay içinde yine Maşukiye’de üç kişilik dev salıncağa tek başına binen Cezayirli genç bir kız, emniyet kemerini bağlamayınca düşüp, öldü.

Cem Yılmaz, son günlerde hakkında çıkan iki haber ve yorumlara Twitter’dan karşılık verdi ve yapılanı “Boş yere nefret ettirme çabası” olarak değerlendirdi.

Olan biteni içine yorum katmadan sırayla paylaşacağım ve yorumu size bırakacağım.

İşte Cem Yılmaz’ı kızdıran ilk haber:

“Bodrum Antik Tiyatro’da MFÖ konserini dinlemeye sevgilisi Defne Samyeli’yle giden Cem Yılmaz’ın tavrı hayranlarını hayal kırıklığına uğrattı. Fotoğraf çektirmek isteyen sevenlerini reddeden Cem Yılmaz, sevenleriyle arasına etten duvar ördürdü.”

Yılmaz, bu habere şöyle karşılık verdi:

“Çok tuhaf. Konsere gittik, dün çok güzeldi. Önümüzde görevliler, ‘Lütfen oturun konser başlayacak. Yapmayın, buraya toplanmayın’ diye görevlerini yapmaya çalışıyorlardı. Yarın, ‘Etten duvar ördürdü, korumaları dehşet saçtı’ yazacaklar dedim ve hiç şaşırtmadılar.”

İletişim uzmanı Prof. Dr. Ali Atıf Bir, Cem Yılmaz’ın bu twitine şu yorumları yazdı:

TRT 1’de yayınlanan ‘Kalk Gidelim’ dizisinin seti için Muğla’ya gittiğimde, Ayça Varlıer ve Kerem Kupacı’yla ilginç hobileri üzerine sohbet ettim. Varlıer’in Akyaka’da ev tutmasına sebep olan tutkusu kitesurf (uçurtma sörfü) yaptığı Gökova Körfezi’ne gittim. Oyuncunun yedi Türkiye şampiyonluğu olan hocası Taner Aykurt’la yaptıkları sporu izledim. Kitesurf sevdasının nasıl başladığını ve hayatındaki yerini sorduğum Varlıer, şunları söyledi:

“1 Mayıs 2017’de Taner Aykurt’un Kitextreme Okulu’nda kitesurf sporuna başladım. Dört ay boyunca, Akyaka’da hem tatil, hem de spor yaptım. Bu spora ve Akyaka’ya gerçekten aşık oldum.
Çocukluk yıllarımda arkadaşlarımla sürekli sporla geçen yazlık tatillerimi anımsattığı için belki de o samimiyet mıknatıs gibi çekti beni...

Genellikle programım yoğun olduğundan şehir dışı işlerine çok sıcak bakmayan ben, Muğla bölgesinde dizi çekilsin ve anlaşabileceğim bir ekiple çalışayım diye dua ettim ve kabul oldu. Müthiş bir oyuncu kadrosu olan özellikle partnerim Erkan Sever’in oynadığı ‘Kalk Gidelim’e dahil oldum.

Çekimler Muğla’da ve etrafında gerçekleşiyor. Vakit buldukça, sahile gidip rüzgarı yakalamaya çalışıyorum. Rüzgar ve zamanım varsa, asla karada