'Yasak Elma' dizisinin kostüm asistanı Ö.Ş.’nin, “Beni zorla öptü” şikayetini soruşturan Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, Talat Bulut hakkında yeterli delil bulunmadığı için, ‘Takipsizlik’ kararı verdi.
Oyuncu, ilk raundu kazandı. Ö.Ş.’nin ikinci raundu alabilmesinin kuralı belli.
“Yeni delil meydana çıkmadıkça, aynı fiilden dolayı kamu davası açılamaz” diyor CMK 172/2...
İç hukuk yolları tükenince şikayetçi, ‘Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar, etkin soruşturma yapılmadan verildi’ iddiasını Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşır ve AİHM de bu kanıya varırsa,
yeniden soruşturma açılır.
Ö.Ş.’nin yeni bir delil bulup, bu karara itiraz etmesi ve Bulut’u ‘cinsel taciz’den
hakim karşısına çıkarması zayıf bir ihtimal.
Çünkü, tanığın olmadığı bir ortamda, iki kişi arasında yaşananları iddia etmek
Kibariye’nin Kırşehir konserinin bir kısmını, sahnenin kenarından izledim. Antalya’dan gelip, ilk kez Kibariye’ye çalan müzisyenlere gözüm takıldı bir ara… Çünkü perküsyon çalan bir çocuk da vardı aralarında… Vurmalı birkaç enstrümanı başarıyla çalan o çocuk, bir ara onları bırakıp, boyu kadar davulu aldı eline…
Genç yeteneği fark eden Kibariye, yanına geldi ve “Attıralım bir Roman havası” deyince, davul şovuna başladı…
Kibariye, yaptığı resitalle dinleyicilerden büyük alkış alan çocuğu öperek, tebrik etti.
Konser bitince, babasının da aynı enstrümanları çalan bir müzisyen olduğunu öğrendiğim genç yeteneğe yaşını ve adını sordum.
15 yaşındaki Görkem Kervan, beş yaşından bu yana enstrüman çaldığını söyledi.
O yaşta Kibariye gibi yılların sanatçısına bir kere bile olsa sahnede eşlik etmek, ondan tebrik almak, Kervan için unutulmayacak bir deneyim ve anı olsa gerek.
“Romanların hepsi böyle. Küçük yaşlarda başlıyorlar müziğe, enstrüman çalmaya” diyenler olabilir. Doğrudur, ama hiçbiri ‘Goko’ kadar şanslı değil!
Kibariye, yeni saz heyetine onu da dahil ederse, hiç şaşırmam.
Kibariye, “2. Neşet Ertaş Kültür Sanat Festivali”nin ikinci gecesine sadece şarkılarıyla değil, söyledikleriyle de damgasını vurdu…
Aylardır, eşinin kumarda çok para kaybettiği ve kendisini aldattığı haberleriyle gündemden düşmeyen Kibariye, Kırşehirlilere içini döktü ve “Mutluyum, boşanmıyorum” dedi.
Kibariye’nin Bozkır’da içini dökmeden önce olan biteni paylaşmak isterim.
Kırşehir’deki konserde yeni bir saz heyeti eşlik etti Kibariye’ye…
Çünkü sürekli çalıştığı sazlar, paralarını alamadıkları için işi bırakınca, şarkıcının ekibi önce Ankara’dan bir ekip oluşturdu. Uçak biletleri bile alınan Ankaralı ekip gelmekten vazgeçince, bu kez Antalya’dan başka bir ekip buldu, şarkıcının menajeri.
Kibariye, Kırşehir’e eşsiz gelecekti. Çift, aralarındaki sorunu çözmüş olacak ki, Kırşehir’e birlikte geldi.
“I love you baby”
Cuma’dan bu yana Neşet Ertaş Kültür ve Sanat Festivali için Kırşehir’deyim. Festivalin ilkine gelmemiştim, ama bu yıl ilk kez Cumhurbaşkanlığı’nın himayesinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi ve Kırşehir Belediyesi iş birliğiyle yapılan festivalin Neşet Ertaş adına yakışan bir etkinlik olduğunu belirteyim. Üç günlük festivalin konserleri Cacabey Meydanı’ndaydı.
İlk gün Ahmet Yazkan, Fındık Buse Katılmış, Aytuğ Özdemir, Elif Buse Doğan ve Ferhat Göçer sahne aldı.
Demirören Medya sponsorluğundaki festivalin ikinci akşamında Erkut Özkan, Yudum, Bop Beer (Saz çalan Neşet Ertaş’ın Amerikalı hayranı), Alp Kardeşler ve Kibariye konser verdi.
Bugün; Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ile Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörü Erol Parlak, Neşet Ertaş’ı anlattıktan sonra bağlama çalıp düet yapacak. Akşam ise, Hulusi Gökmeşe, Deniz Toprak, Hollandalı Grup Makas, Hasan Meral ve Zara konserleri olacak.
Belediyelerin düzenlediği festival konserlerinde malum, sahnenin önüne dizili koltuklarda protokol oturur, vatandaşlar da onların arkasında durur.
Kırşehir’de de öyleydi. Ferhat Göçer, sahneye çıkınca, protokol yok oldu. Çünkü Göçer,
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi, düne kadar Ferdi Tayfur hayranı biliyorduk. MHP’nin yayınladığı videolar, Bahçeli’nin farklı müzik zevklerini de gösterdi.
Geçtiğimiz hafta klasik otomobiliyle Ankara’da yaptığı turda Türk müziği eserlerini yorumlayan Yaprak Sayar’dan ‘Lütfen’i dinleyen Bahçeli, bu hafta yine şaşırttı.
Çünkü MHP’nin resmi Twitter hesabından yayınlanan videoda, bu defa Emel Taşçıoğlu’ndan ‘Bayramdan Bayrama’ türküsü vardı…
Özel anısı olan türkü
Bahçeli’nin 11 klasik otomobilinden birini kullanırken, kendisini dinlediğini haberlerden öğrenen Taşçıoğlu’yla telefonla konuştum.
Bahçeli’yle tanışıklığı olmadığını, ama çocuk yaştan itibaren siyasiler önünde konser verdiğini vurgulayan Taşçıoğlu, şunları söyledi:
"Talat Bulut’a bir şok da Mahsun Kırmızıgül"den… Kırmızıgül, Bulut’u ‘Mucize 2’nin kadrosundan çıkardı. Yerine oyuncu bulunana kadar çekimler durdu” haberi çıktığında tarih 17 Haziran 2018’di.
‘Yasak Elma’ dizisinin setinde kostüm asistanı O. Ş.’nin kendisini zorla öptüğü iddiasıyla savcılığın soruşturma başlattığı oyuncuyla, Kırmızıgül cephesinden 29 Temmuz 2018 tarihli haberse şu: “Bazı yapımcıların ‘Bir daha çalışmayız’ diye tavır aldığı Bulut’a, Kırmızıgül sahip çıktı. Kırmızıgül, yazıp yöneteceği ‘Mucize 2’nin kadrosuna Talat Bulut’u da aldı.”
42 gün arayla birbirini tekzip eden iki haberden biri doğru, ama hangisi?
Mahsun’dan yanıt yok
Bu soruyu mesaj olarak attığım Kırmızıgül’ün yazdıklarımı okuduğuna dair çift mavi tık işareti geldi, ama yanıt gelmedi.
Bunun üzerine aynı mesajı oyuncunun ortağı Murat Tokat’a attım. Tokat’tan gelen ilk yanıt, “Yazılan haberlerin bizimle hiçbir ilgisi yok. İlgimiz dışında” oldu.
‘Bulut, filmin kadrosunda değil mi?’ diye bir mesaj daha attım, bu kez gelen yanıt şuydu: “Biz de mahkeme kararını bekliyoruz.”
Çekimlerin ne zaman başlayacağını sorduğumda Tokat, “Eylülde başlayacak. Aynı kadroyla devam edecek, bir tek Talat’ın durumu belirsiz sadece” diye
Uluslararası Koçluk Federasyonu (ICF) üyesi olan, beş kitap yazan, halen Maltepe ve Bahçeşehir Üniversitesi öğretim üyeliği yapan Dr. Şaban Kızıldağ, bugüne kadar 1 milyonun üstünde insana konferans verdi.
Yılda ortalama 100 civarında konferans verdiğini söyleyen Kızıldağ’ın “Mazeret Yok” adlı motivasyon performansını ilk kez dinledim.
Şirketlerin, çalışanlarına düzenlediği motivasyon seminerlerinin aranan konuşmacılarından biri olan Kızıldağ, akademik bilgilerini, perdeye yansıttığı grafiklerle, tablolarla sunmuyor. Kızıldağ, bilgilerini stand up’çılar gibi esprili bir dille anlatıyor.
O yüzden de her yaş ve kültürden dinleyici, kendince bir şeyler alıyor söylediklerinden…
Erkeklerin her dönem davranış kalıplarının aynı olduğunu vurgulayan Kızıldağ, “Erkekler susarak, kadınlar konuşarak rahatlar” dedi. Kızıldağ, kadınların yaş dönemlerine göre davranış kalıplarını ise şöyle tanımladı:
“0 – 25 yaş arası her şeye inandığı kaz dönemi.
25 – 35 arası naz dönemleri…
35 – 50 arası kurnaz dönemleri… Hanımdan biliyorum, o melek gibi kadın gitti, yerine başka bir kafa geldi.
14.6 milyon dolar hasılat yapan ‘Ayla’nın yapımcısı Mustafa Uslu, yine gerçek bir öyküden yola çıkarak iddialı bir film yapıyor.
Yönetmenliğini ‘Ayla’daki gibi yine Can Ulkay’ın üstlendiği, Gürkan Tanyaş’ın senaryosunu yazdığı ‘Turkish Ice Cream’in başrol oyuncuları Şebnem Bozoklu, Erkan Kolçak Köstendil ve Ali Atay...
Türkler’in yanı sıra Will Thorp, Marleen Mathews, Tristan Alexander ve James Farley gibi Amerikalı ve İngiliz oyuncuların rol aldığı filmin konusundan önce prodüksiyonuna dair bilgileri paylaşmak isterim.
Uslu, film çekimleri için Kilyos’ta 84 bin metrekarelik alanda plato yaptıklarını söyledi ve ekledi: “Filmin geçtiği Avustralya’nın kasabası Broken Hill’in o dönemindeki halini; treninden tren yoluna, kilisesinden restoranına bire bir yaptık.”
Gerçek bir öykü
Uslu, Çanakkale Savaşı sırasında Avustralya’daki iki Türk’ün, ülkeleri için nasıl bir savaş verip, şehit düştüğünü beyazperdeye taşıyacak filmin konusunu ise şöyle anlattı:
“1915 yılında, Avustralya’da yaşayan iki Türk, Çanakkale’de yedi düvele karşı savaştığımızı öğrenince, cepheye gitmek için ülkelerine gelmek ister. Ancak yetkililer onların adadan ayrılmasına izin vermez. Biri deveci, (Erkan Kolçak Köstendil),