Ay Yapım’ın ATV’ye Kerem Bürsin’li bir dizi çekeceğini okumuşsunuzdur geride bıraktığımız hafta içinde… Kerem Bürsin’e, Leyla Lydia Tuğutlu ve Gürkan Uygun eşlik edecek “Bu Şehir Arkandan Gelecek” adlı dizide…
Bildiğim kadarıyla ATV, Ay Yapım’dan Kenan İmirzalıoğlu dizisi bekliyordu hayli zamandır…
Görünen o ki evdeki hesap, çarşıya uymadı.
Yaz başından bu yana İmirzalıoğlu’nun istediği senaryoyu bulamayan Ay Yapım, Kıvanç Tatlıtuğ ve Tuba Büyüküstün’ün dizisinde Star TV’ye uyguladığı taktiğin bir benzerini ATV için hayata geçirdi.
Star TV ve kamuoyuna, “Siyah Beyaz’ın senaryosu yetişmedi. Kıvanç Tatlıtuğ ve Tuba Büyüküstün, hazırda beklettiğimiz ‘Cesur ve Güzel’de oynayacak” diye açıklama yapan Ay Yapım, İmirzalıoğlu’nun dizisi bir başka bahara kalınca, ATV’ye Kerem Bürsin’li diziyi önerdi.
Bakalım, “Bu Şehir Arkandan Gelecek” dizisinin başrol oyuncusu ve de genç kızların gözdesi Kerem Bürsin’le ATV’nin kitlesi örtüşecek, seyirciler arkasından gelecek mi?
SERDAR, ‘ADAMCA’ KONUŞTU!
‘Avrupa Yakası’nın çekildiği yıllardı. Dizinin oyuncularından Ata Demirer’in yeni sözleşme için talep ettiği parayla ilgili yapımcı Sinan Çetin, “O kadar parayı ben kazanmıyorum” demişti.
Aradan yıllar geçti.
Çetin’in o gün dert yandığı konu, bugün çoğu dizi yapımcısının kâbusu haline geldi.
Son zamanlarda hangi dizi yapımcısıyla konuşsam, konu aynı:
“Dizi sektörünün iki büyük sorunu var artık. Birincisi, çekilmedik konu kalmadı. İkincisi, başrol oyuncuların fiyatları el yakmaya başladı.”
İşlerin bu noktaya gelmesinin sebebi ne?
Tabii ki sektörün oyun kurucuları olan TV kanalları ve yapımcılar…
Bu yıl Pera Palace Hotel Jumeirah’ta ikincisi yapılan “Kara Hafta İstanbul Festivali”, şehir ve edebiyat arasındaki ilişki üzerine kurulu bir etkinlik.
Yazarlarla okurlarını buluşturan festivalin ilki, Pera Palace’ta kalmış ünlü yazar Agatha Christie’nin 125’inci doğum yılı şerefine yapılmıştı. 2. Kara Hafta İstanbul Festivali ise Pera Palace’ta konaklamış ve konusu Türkiye’de geçen iki kitap yazmış Georges Simenon anısına düzenlendi.
Denizbank’ın sponsorluğundaki festivalin yerli ve yabancı polisiye roman yazarları, önceki gün bankanın genel müdürü Hakan Ateş’in öğle yemeğinde buluştu.
Festival Komitesi üyesi yazarlar Ahmet Ümit, Metin Celal, Adnan Özer’in yanı sıra Amerikalı yazar David Walton, Güney Afrikalı yazar ve yönetmen Sam Wilson, Sevin Okyay, Başak Sayan, Elçin Poyrazlar, Ömer Erdem, Taner Ay ve Pera Palace Hotel Jumeirah Genel Müdürü Pınar Kartal Timer’in de katıldığı yemeğin ardından Ateş, misafirlerine Denizbank’ın 5 bin kişinin çalıştığı 33 katlı binasındaki yaşam alanlarını gezdirdi.
Küçük çaplı bir AVM
“Deniz Çarşı” katında havuz ve bar dışında her şey var.
Carrefoursa, Simit Sarayı, Sardunya, İnkılap Kitabevi, telefon bayisi, çiçekçi, kuru temizlemeci, te
Bugün görücüye çıkan sekiz filmden “Görümce”yi, Kanyon’daki galasında izledim.
Gupse Özay’ın “Deliha”dan sonra senaryosunu yazıp, başrolünde olduğu ikinci film “Görümce”.
“Deliha”nın devamı gelmedi ama “Görümce”, hem hikâye hem de gişe potansiyeli olarak devamı gelecek bir film gibi.
Komik tip yaratma konusunda pek mahir olan Özay’ın kalemi de başarılı.
Çok sevdiği erkek kardeşinin (Buğra Gülsoy) sevgililerine hayatı zindan eden “Görümce” (Gupse Özay), tempolu, izleyeni bolca güldüren bir film.
Demet Akbağ’ın da küçük ama izleyende iz bırakan şahane bir rolü var filmde.
Türkiye’de din konusunda Diyanet İşleri Başkanı’ndan daha büyük otorite var mı?
Yok...
TBMM’ye sunulan “Cinsel istismar tasarısı” yüzünden neyi tartıştı Türkiye?
Ailelerin, “Buluğ yaşı geldi. Dinimizce caizdir” diyerek 18 yaşından küçük kızları evlendirmesinin yarattığı sorunları...
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez -biraz geç de olsa- 33. İl Müftüleri İstişare Toplantısı’nda müdahil oldu konuya. İşte Görmez’in, “Çocuk gelinler konusunda Diyanet’in fetvası” sayılabilecek açıklaması:
“...Kimse örften beslenen ve geleneksel tarım toplumunun genlerinde var olan bazı uygulamaları İslam’ın bir gereği olarak göremez, gösteremez. İslam bireyin mükellefiyetini akıl ve buluğ şartına bağlar.
Dolayısıyla, bir kişinin kendi sorumluluğunu üstlenme ve kendi ayakları üzerinde durması akıl ve buluğ ile mümkündür.
İbadetlerde buluğ yaşı esas alınmakla birlikte, muamelatta buluğ yaşı yeterli değildir. Ergenlik gerek şarttır, ancak yeter şart değildir. Yeter şart akılla tamamlanır.
Erhan Çelik’le evliliklerini bitirme kararının ardından üç oğluyla Amerika’ya giden Gülben Ergen, 18 Kasım’dan bu yana hiçbir özlü söz paylaşmamıştı sosyal medya hesabında…
Gülben, çocuklarıyla birlikte Amerika’da tatilde, ama aklı burada.
Gülben Ergen, sürpriz boşanma kararının ardında “Vezir Parmağı” etkisi arayanlara
24 Kasım’da şu yanıtı vermişti:
“…İçini zehir kaplamış, yalandan, iftiradan bıkmayan herkesin söylemleri ve senaryoları boş. Hayatımda hiç kimse yok üç oğlumdan başka!
…Hayal ürünü tahminlerle haber yapan herkesi kınıyor, ayıplıyorum ve böyle hassas bir zamanda kendilerini belli eden herkesi saygıya davet ediyorum… Saygıya..”
Gülben, buna rağmen dedikoduları engelleyemeyince bu kez Ebu Davud’a sığındı. Şarkıcı, kendisine iftira atanlara sosyal medya hesabından Ebu Davud’un şu sözünü hatırlattı:
Senaryosunu Gani Müjde’nin yazdığı, Star TV’nin yeni dizisi ‘Hayat Bazen Tatlıdır’, kısa sürede pazar akşamlarının gözdesi oldu. Süreç Film-Ali Gündoğdu’nun çektiği dizinin yönetmeniyse Hamdi Alkan… Daha önce yönetmenliğinde beş sezon süren okul dizisi ‘Arka Sıradakiler’in benzeri işle iyi bir reyting yakalayan Alkan, bu başarıyı hayli zaman yönettiği eski dizisi ‘O Hayat Benim’ karşısında elde etti.
Hamdi Alkan’ın ‘Arka Sıradakiler’i çekerken küçük rollerde oynayan 18 yaşındaki kızı Zeynep, ‘Hayat Bazen Tatlıdır’da önemli bir rolde. Cağaloğlu Anadolu Lisesi’ndeki çekimlerde Alkan, Bahçeşehir Üniversitesi’nde reklamcılık okuyan kızının sadece babası ve yönetmeni değil; oyuncu koçu gibiydi. Her sahne öncesinde dizide ‘Emoji Emel’i oynayan kızına, nasıl rol yapması gerektiğini tarif etti.
İlerleyen saatlerde Selen Görgüzel de eşini ziyaret için sete ziyarete geldi. Alkan için ‘Hayat Bazen Tatlıdır’ın seti o akşam tam bir aile saadeti gibiydi. Bu dizinin de ‘Arka Sıradakiler’ gibi uzun soluklu olacağını söyleyen Alkan, “Gençlerle çalışmanın
en iyi yönü, enerjilerinin yüksek, samimi, doğal ve kapristen uzak olmaları” dedi. Bıraktığı
‘O Hayat Benim’le yeni dizisinin seyirci
6. Uluslararası Turizm ve Resort Kongresi nedeniyle Antalya’daydım. Türk turizmine yön verenler, Alman ve Rus tur operatörlerinin katıldığı kongrenin başlığı “Geleceğin turizmi, turizmin geleceği”ydi.
AKTOB Başkanı Yusuf Hacısüleyman, Alman Seyahat Acentaları Birliği Başkanı Norbert Fiebig, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Antalya Valisi Münir Karaloğlu, TUI’den Friedrich Joussen, Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, TÜROFED Başkanı Osman Ayık, RTK Grubu Başkanı Thomas Bösl ile Kültür ve Turizm Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı’nın konuşmalarını dinledim. Herkesin ortak fikri, 2016’nın Türk turizmi açısından çok kötü bir yıl olduğuydu.
Peki, yaşanan krizden sektör yeterince ders çıkarıp, 2017’nin daha iyi geçmesi için hazır mı?
2016’daki krizin kendilerine çok şey öğrettiğini vurgulayan AKTOP Başkanı Yusuf Hacısüleyman, sektör olarak çıkardıkları beş dersi şöyle açıkladı:
1 Fiyat her şey demek değildir. Eğer öyle olsaydı Türkiye, fiyat düşürmesine rağmen bu kadar turist kaybetmezdi.
2 Turizmin 50’nin üzerinde sektörü doğrudan etkilediği artık kuru bir söylem değil, çıplak bir gerçek.
3 Turizmin bir devlet politikası olarak ele alınması gerektiğini öğrendik.
4 Polit