Lerzan Mutlu’nun moderatör-lüğünde “sezon finali” yapan “Söylemezsem Olmaz”, Bircan İpek dışındaki ekibini yenileyerek döndü ekrana...
TV8’deki “Aramızda Kalmasın” ise eylül başında sezona “merhaba” diyecek. Bu programda da yorumcu değişikliği yaşanacak.
“Aramızda Kalmasın”ın sivri dilli yorumcusu yeni yayın döneminde tv8’de olmayacak.
Lerzan Mutlu’nun “Söylemezsem Olmaz”dan ayrılışını “Kovuldu” diye yorumlayanlar da oldu, “Kendi isteğiyle ayrıldı” diyenler de.
Beyaz TV yetkililerinden konuya dair aldığım bilgi şu:
Kanal yönetimi, Lerzan’a, “Yeni yayın döneminde moderatörün, çok konuşan değil, konukları ve yorumcuları konuşturan olmasını istiyoruz. O yüzden moderatörlük görevini başkasına verip, seni yorumlarıyla gündem yaratan ‘Derin Futbol’un Ahmet Çakar’ı gibi kullanmayı planlıyoruz” dedi.
Lerzan, teklifi tenzil-i rütbe olarak görüp kabul etmeyince, Beyaz TV ile yolları ayrıldı.
Necati Şaşmaz’ın sahibi olduğu Pana Film’in çekeceği “Kurtlar Vadisi Darbe” filmi için Türk Patent Enstitüsü’ne yaptığı başvuru reddedildi.
Birçok insan gibi ben de Pana Film’in “Kurtlar Vadisi Darbe”nin patentini aldığını sanıyordum.
Çünkü sosyal medyada buna dair bir belge dolanıyordu.
O belgeyi kullandığım “Necati Şaşmaz ‘darbe’nin patentini iki ay önce aldı” başlıklı yazım üzerine Ankara’dan bir telefon aldım.
Arayan Türk Patent Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Habip Asan’dı. TPE Başkanı, şunları söyledi:
“Ali Bey, yazınızı okudum. Bir konuda bilgilendirmek için bizzat kendim arayıp, konuşayım istedim. Pana Film’in ‘Kurtlar Vadisi Darbe’ için yaptığı patent başvurusunu dün itibarıyla reddettik. Köşenizde kullandığınız belge, şirketin 24 Mayıs 2016 tarihinde bize online başvurusuna dair görüntü. 15 Temmuz’da yaşadığımız darbe girişiminden sonra ‘15 Temmuz’ ve benzeri başvurular da yapıldı. Biliyorsunuz Türkiye’de OHAL var. O nedenle şirket kuruluşları dışında hiçbir başvuruyu değerlendirmeye almıyoruz. Online ortamda yapılan patent başvurularının kurumumuz tarafından değerlendirilme ve itiraz için askı süreçleri var. ‘Kurtlar Vadisi Darbe’nin başvurusunu askıya dahi çıkmadan reddettik.”
As
Abisi Raci Şaşmaz ve kardeşi Zübeyr Şaşmaz’la yolları ayrılınca hisselerinin tümü oyuncu Necati Şaşmaz’a kalan Pana Film, önceki gün şu yazılı açıklamayı yaptı:
“15 Temmuz darbe girişimini dizi veya sinema filmi olarak yansıtmamızı arzulayan kamuoyunun yoğun isteğini değerlendiren şirketimiz ‘Kurtlar Vadisi Darbe’ sinema filmini yapmaya karar vermiştir.”
Pana Film, gerek çektiği “Kurtlar Vadisi” ve “Kurtlar Vadisi Pusu”yla ülke ve bölge gündemini önceden tutturan, bazen de arkadan takip eden bir şirket.
“Kurtlar Vadisi Irak” ve “Kurtlar Vadisi Filistin” filmlerini çeken şirketin “Kurtlar Vadisi Darbe”yi sinemaya aktaracağını duyurması doğal.
İşin ilginç yanı Pana Film, Türk Patent Enstitüsü’nden “Kurtlar Vadisi Darbe”nin patentini ve kurtlarvadisidarbe.com’un domain hakkını 24 Mayıs 2016’da aldı.
13 yıl önce “Bu bir mafya dizisidir” diyerek yolan çıkan bir ekibin zaman içinde nü tür konularda kalem oynattığı ortada.
13 yıldır kökü dışarıdaki bir “Üst akıl”ın Türkiye üstünde ne tür oyunlar tezgâhladığına dair senaryo yazanların “Darbe”yi öngörmesi veya tutturması sürpriz değil.
Ancak Pana Film’in, iki ay öncesinden patenti aldığı “Kurtlar Vadisi Darbe”yi, 15 Temmuz’dan sonra
15 Temmuz’u hep birlikte yaşadık. Türkiye’nin nasıl bir badire atlattığı belli.
Kim sebep oldu buna?
Görünürdeki fail FETÖ.
Bu ülkede aklı başındaki herkes biliyor ki, aslında bir “Üst akıl” var işin arka planında…
“Üst akıl”ın maşası Gülen, taşeronu da cemaati.
Birkaç gündür ekranlarda özünden saptırılarak sulandırılan ve hafife alınan bu FETÖ ve “Üst aklı”nın son yıllarda bize verdikleri zararları unutmayalım.
40 yılda onbinlerce insanın hakkını gasp ederek devletin her yerine nüfuz ettiler.
Ergenekon, Balyoz, Casusluk gibi davalarla binlerce askerin hayatını kararttılar.
İş için gittiğim Eskişehir yolunda çektiğim videoyu Instagram’dan paylaşınca arkadaşım Murat Erker aradı. Erker, “Vaktin olursa Sivrihisar’da sportif havacılık merkezi var, oraya mutlaka uğra, tam senlik. Türkiye’nin ilk profesyonel sivil akrobasi pilotu var işin başında. Kızı Semin de Türkiye’nin ilk profesyonel kadın akrobasi pilotudur” dedi.
Haritaya baktım, Eskişehir’den dönüş yoluma ters bir yer Sivrihisar. Gideceğim yeri de kattın mı hesaba, 210 kilometre fazladan direksiyon sallamak demek. Buna rağmen hiç tereddüt etmeden bastım gaza.
Sivrihisar’a kadar yol dümdüzdü. Kilometrelerce direksiyonu çevirmeden gitmek can sıkıcı.
Sivrihisar Uluslararası Sportif Havacılık Merkezi yazan tabelayı görür görmez, ana yoldan çıktım. Beş kilometrelik bozuk yoldan önce terk edilmiş bir köye, sonra da Hollywood filmlerindeki gibi bolca küçük özel uçağın olduğu bir alana ulaştım. Öyle bir yolun, terk edilmiş virane köyün ardında böyle bir yer, şaka gibi…
Türkiye’de ilk ve tek
Sivrihisar Uluslararası Sportif Havacılık Merkezi, 60 üyeli Sivrihisar Sportif Havacılık Kulübü Derneği’ne ait bir yer. Amerika’da yüzlerce var, Türkiye’de ise ilk ve tek. Bugüne kadar 22 ülkede 850’den fazla gösteriye
“Demokrasi ve Şehitler Mitingi”ne katılan ünlülerle halkın reaksiyonunu ölçmek için bazı sanatçılarla çektirdiğim fotoğrafları sosyal medyadan paylaştım.
12 fotoğraftan ikisinin altına yazılan yorumlar beni dehşete düşürdü.
Çünkü Gülben Ergen ile Bergüzar Korel - Halit Ergenç çifti mitinge katıldıkları halde onlara hâlâ “vatan haini” diye yazanlar vardı.
Merak edenler Instagram’dan eyuboglualice’ye girip iki paylaşıma yapılan hakaret ve küfür dolu yorumları görebilir.
Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri, toplumdaki kutuplaşmaydı.
15 Temmuz gecesi demokrasiye yapılan saldırı karşısında dünya görüşleri arasında dünyalar kadar fark olan milyonlar kendilerini sokağa atıp, kenetlendi ve “Darbeye dur” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çarşamba akşamı yaptığı konuşmayla ara verilen “Demokrasi nöbetleri”nde de tablo aynıydı.
Toplumun her kesiminden insan ülkesi, bayrağı, demokrasisi için el eleydi.
5 milyon insanın katıldığı “Demokrasi ve Şehitler Mitingi”yle bu birliktelik tavan yaptı.
Toplumun her kesimi gibi ünlüler de bu dayanışmanın bir parçasıydı.
Ancak orada da şöyle bir cepheleşme, “sen - ben kavgası” söz konusu.
Bir tarafta Poll Production’un sahibi Polat Yağcı, bir tarafta ise DMC Genel Müdürü Samsun Demir ile Avrupa Müzik’in ortakları Cengiz ve Deniz Erdem.
Bebek katili Abdullah Öcalan’ı Kenya Nairobi’den Türk topraklarına getiren Falcon 900 B uçağı kimindi?
Eski bakanlardan Bursalı işadamı Cavit Çağlar’ın...
Koskoca Türkiye Cumhuriyeti’nin envanterinde CIA’nın paketini Nairobi’den alıp getirecek uçak bulunamayınca Çağlar’ın jeti kiralanmış ve rengi değiştirildikten sonra Kenya’ya uçmuştu.
Çağlar, bir kez daha, ülke için hayati bir olayda kilit isim olarak çıktı karşımıza. Hürriyet’ten Murat Yetkin’in yazdığına göre olay şu:
Türkiye, Putin’le anlaşma zemini ararken Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi Akar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, 90’lı yıllardan tanıdığı Cavit Çağlar’ın Dağıstan Özerk Cumhuriyeti lideri Ramazan Abdulatipov üzerinden Putin’e bir kanal açabileceğini söylemiş.
Sonuç ortada.
Putin’le Erdoğan, uçak krizinden sonra ilk kez yan yana gelip el sıkıştı ve Rusya ile olan kriz bitti.