Televizyon kanalları ‘yaz ekranı’ için tüm silahlarını kullandı. Bunlardan bazılarını seyirci benimsedi, bazıları yazın sonunu bile göremedi. İşte kanalların yaz dizileri:
Kanal D: ‘Yaz’ın Öyküsü’, ‘Güneşin Kızları’, ‘Kalbim Ege’de Kaldı’, yüksek sezonda tutmayınca yaza kaydırılan ve yine de iş yapmayan ‘Beş Kardeş’.
Star TV: ‘Kiralık Aşk’, ‘Tatlı Küçük Yalancılar’, ‘Çilek Kokusu’.
FOX: ‘Sen Benimsin’, ‘Adı Mutluluk’, ‘İnadına Aşk’ ve TRT’den transfer ‘Zengin Kız Fakir Oğlan’.
Show TV: ‘İlişki Durumu: Karışık’, ‘Tutar mı Tutar’, ‘Ne Münasebet’ ve dört bölümde final yapan ‘Fabrika Kızı’.
ATV: ‘Kırgın Çiçekler’, ‘Aşk Zamanı’ Güne Bakan’.
TV8: ‘Ayrılsak da Beraberiz’.
Şimdi gelelim sonbaharda başlayacak yeni yayın dönemi için kanalların ve yapımcıların çekmeye başladıkları ya da cast çalışmalarını sürdürdükleri projelere...
“Soruşturmacı gazetecilik” can çekişiyor.
PR’cılardan gelen basın bültenlerini olduğu gibi kullanmak, sosyal medyada çıkanları “kopyala yapıştır” yöntemiyle sayfalara taşımak moda artık.
Hal böyle olunca yalan yanlış ayrımı yapılmadan bir mecrada çıkan bir haber anında kuş gribi gibi yayılıyor.
Haberde adı geçenler, “Durun, o iş öyle değil” dese de iş işten çoktan geçmiş, ipin ucu kaçmış oluyor.
Günlerdir sosyal medyadan internet sitelerine, gazetelerden televizyonlara birçok mecrada Kenan İmirzalıoğlu’nun oynayacağı Deniz Gezmiş rolüne sıkı bir şekilde hazırlandığı haberleri çıkıyor.
Senaryosunu Can Dündar’ın yazacağı filmde Deniz Gezmiş rolü için zayıflamaya bile başladığı yönündeki haberler doğru değil.
Maalesef İmirzalıoğlu, Deniz Gezmiş’i canlandıramayacak. Çünkü, Deniz Gezmiş’in ailesi
izin vermediği için o proje çoktan rafa kalktı.
Bir Ramazan’ın daha sonuna geldik. Yarın arife, öbürgün bayram. Her yıl olduğu gibi bu Ramazan ekranına da Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu damga vurdu.
Hatipoğlu, bir ay boyunca iftarda ve sahurda binlerce insanı Sultanahmet Meydanı’na, milyonlarca izleyiciyi de ATV ekranına çekti. Öyle ki Hatipoğlu’nun sahurda yaptığı programlar bile bazen günün en çok izlenen işi oldu.
Her kanalda Ramazan programı yapan din adamları var, ama Nihat Hatipoğlu’ndan başka başaran yok bunu. Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu denince kimi meslektaşlarımızın aklına ATV’den aldığı para, kiminin Sultanahmet’teki oteli gelebilir. Benim içinse Nihat Hatipoğlu demek, reyting demek!
Hatipoğlu’nun canlı yayını için Sultanahmet’e gidişim, bu yıl Kadir Gecesi’ne denk geldi.
Kadir Gecesi’nden olabilir, Hatipoğlu’nu dinlemeye veya izlemeye gelenlerin sayısı geçen yıla oranla daha fazlaydı.
Sultanahmet’te insan seli
Sahnede Hatipoğlu ve karşısında ezici çoğunluğu kadınlardan oluşan binlerce insan… Sahnenin sadece önü - yanı değil, etrafı da tıklım tıklımdı… Yanlarına sadece iftarlıklarını değil, sahurda yiyeceklerini de alan, çimlerin üstünde boş yer kalmayınca taşların üstüne halısını atıp ailece bekleyen
Son günlerde şov dünyasından magazin basınına yansıyan haberler beni bile senarist yaptı! İşte size jeneriğinde “Evlendik, mutluyuz”, sonunda “Boşanıyoruz, çünkü mutluluk yüzü görmedik” yazan trajikomik bir evlilik hikayesi:
1. Perde
Basın mensupları karşılarındaki yıldıza sorar:
“’X’le birlikte olduğunuz söyleniyor?”
- Yok öyle bir şey, çekemeyenlerin çıkardıkları dedikodular bunlar. Ciddiye almayın.
2. Perde
İlk günlerde ilişkinizi inkâr ettiğiniz ‘X’le evleneceğiniz doğru mu?
- Evet, ruh ikizimi buldum çünkü. Başta nazar değmesin diye gizlemiştik ilişkimizi. Allah’ın sevdiğim kulmuşum ki
Günlerdir TV8’de yayınlanan ‘Ütopya’nın fanları, “Niye Ütopya’da olan biteni, dönen oyunları yazmıyorsun?” diye baskı yapıyorlar bana sosyal medyada. Acun’dan korktuğum için bu konuda kalem oynatamadığımı yazanlar bile var.
Bu vesileyle bir kez daha altını çizeyim; ‘Ütopya’yı yazmamamın tek nedeni şu:
O programı izlemediğim için olan biten hakkında en küçük bilgi sahibi değilim.
Bilgi sahibi olmadan fikir beyan etmem.
Acun Ilıcalı’yı başarılı bulduğum için takdir ederim.
Değil Acun Ilıcalı, haber kaynaklarımın hiçbiriyle menfaat ilişkim ve göbek bağım yok.
Hep bir yumruk mesafesinde durmaya ve görüşlerimi çekinmeden dile getirmeye özen gösteririm. Allah’tan başka kimseden korkmam.
Oldum olası, edindiğim
Aylar oldu Bodrum’a gitmeyeli... İstanbul eğlence hayatında çığır açan Laila’nın sahibi Şefik Öztek, 10 yıl sonra sahalara dönüş yapıp, “buTeras”ın açılışına davet etmese yine gitmeyecektim.
Şebnem Özinal’la evlenip bir de kız babası olduktan sonra gece hayatına veda eden Şefik Öztek, Bodrum Marina’nın karşısındaki Marina Vista Oteli’nin terasındaki “buTeras”ın işletmesini üstlendi.
Öztek, “Davetli bir açılış yapmayacağız, ama ilk gece yanımda olursan sevinirim” deyince iş çıkışı atladım uçağa doğru Bodrum’a…
BuTeras’ın açılışında eski tanıdıklardan Numan Ceyhan’la karşılaştım.
Numan Ceyhan, muhabirlik yaptığım 80’li yıllarda İstanbul gece hayatının en hızlılarından biriydi. Aradan 30 yıl geçti insan hiç mi yaşlanmaz? Ben yaşlandım, o Benjamin Button gibi... Sanırsın Nebahat Çehre’nin akrabası. 1943 doğumlu Canan Karatay’la 1944 doğumlu Nebahat Çehre, nasıl ki yaştaş değil de anne - kız gibi duruyorlarsa, ondan iki yaş küçük olmama rağmen kendimi yaşlı hissettim Numan Ceyhan’ın yanında.
Her akşam canlı müzik
Gündüz Bodrum’u kavuran sıcaktan eser yoktu BuTeras’ta... Püfür püfür serin bir Bodrum akşamında biz BuTeras’ta sahne alan Barbaros’u dinlemedik sadece...
“Survivor All Star”la yıldızı parlayan Serenay Aktaş’ın yeni yayın döneminde oynayacağı dizi ve üstleneceği rol kesinleşti.
FOX’ta yayınlanan “Kocamın Ailesi”nin kadrosuna katılan Aktaş, dizide daha önce Seray Kaya’nın oynadığı “Miray” karakterini canlandıracak.
Seray Kaya ile yollarını ayırdıklarını söyleyen Mia Film’in sahibi Banu Akdeniz, yeni yayın dönemine 3 Eylül’de “merhaba” diyecek dizide bu rolü Aktaş’ın üstleneceğini söyledi.
Yeni sezonda Aktaş’ın hayat vereceği “Ar ailesi”nin ortanca kızı “Deli fişek Miray”ın dizide aşk yaşayacağı kişi Ahmet Kayakesen’in oynadığı “Fatih” olacak.
Nisan ve mayıs aylarında ABD, Arjantin, Avustralya, Avusturya, Brezilya, Çin, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Güney Afrika, İngiltere, İspanya, İsveç, İsviçre, İtalya, Japonya, Kanada, Kolombiya, Meksika, Portekiz, Singapur, Yeni Zelanda ve Türkiye’yi kapsayan bir araştırma yapıldı. Interactive Advertising Bureau tarafından 24 ülkede yapılan “Mobil Video İzleyicileri Araştırması”nın sonuçları ilginç.
Mobil ekranlar artık sadece kısa videolar için kullanılmıyor. Akıllı telefonlarıyla 5 dakika ve daha uzun video izleyenlerin sayısı gün geçtikçe artıyor. Mobil ekranlardan en uzun videoların izlendiği ülkeler sıralamasında Türkiye en önde…
Araştırma akıllı telefonlarında kısa veya uzun süreli video tüketimlerinin yıldan yıla arttığını ortaya koydu. En büyük artış yüzde 50 ile ABD’de, çok sayıda ülkede de bu oran yüzde 40 civarında. Bu eğilim, televizyon izleme alışkanlıklarını da etkiliyor. Çin’de yüzde 37, Singapur’da yüzde 35 oranında izleyici telefonlarında daha fazla video izledikleri için televizyonu daha az seyrettiklerini belirtiyor. Mobil video izleyicilerinin yüzde 22’si televizyon seyrederken aynı zamanda mobil video da izliyor.
Türkiye’de henüz TV’ler için böyle bir tehlike