ROYAL ACADEMY’DE MUZİKAL OKUYACAK

2 Ağustos 2015

Gülünce gözlerinin içi gülen, uzattığınız eli samimiyetle sıkan insanlara ilk görüşte kanım kaynar… Çünkü öyle insanların içten ve samimi olduğuna inanırım. Bugüne kadar yanıldığım olmadı, umarım bundan sonra da olmaz…

Benim için Sibel Tüzün, o sınıfa giren insanlardan biridir.

Geride bıraktığımız haftanın üç dört gününü Bodrum’da, iki gününü de Marmaris’te geçirdim.

Bodrum’a gittiğim günün akşamında Sibel Tüzün’ün programı vardı buTeras’ta. Mekanın işletmecisi Şefik Öztek, telefon açıp, “Sibel’le beraberiz akşama mutlaka bekliyoruz” deyince gittim.

Söylediği şarkılarla kulağımızın pasını silen Sibel Tüzün, 01.30 gibi sahneden indi. Tüzün, otel-deki odasına gitmeyip, yanımıza geldi ve epey bir sohbet ettik.

Kış aylarında her perşembe Frankie İstanbul, her cuma akşamı Agency’de sahne alan Sibel Tüzün, yaz programının da bir hayli dolu olduğunu anlattı.

Yaz boyunca Yalıkavak Palmarina’da açılan Agency’nin yazlığında, Bodrum Pier’de, Gümüşlük Özak, Bodrum Marina’daki buTeras’ta ve İstanbul Moda Deniz Kulübü’nde sahne alan şarkıcı, asıl bombayı sona sakladı.

Yaz aylarında Ege ağırlıklı sahne maratonunun üstesinden gelebilmek için iki çocuğunu Didim’de yazlığı olan annesine emanet eden ve her

Yazının Devamı

BİR İSYAN VE ACI GERÇEK!

31 Temmuz 2015

Haberin başlığı aynen şöyle:

“7 aydır bir kişiyi işe sokamadım.”

Kim diyor bunu?

CHP İzmir İl Başkanı Bedri Serter.

“Bir partinin il başkanı İş ve İşçi Bulma Kurumu gibi çalışır mı?” demeyin, bu ülkede yıllardır bu böyle.

Perşembe günü Hürriyet Ege’nin sürmanşetindeki bu haberin bence asıl önemli yanı, devamında yani isyan kısmında...

Partisinin Kadın Kolları’nın toplantısında yaptığı konuşmada Türkiye’de en büyük sorunun işsizlik olduğuna dikkat çeken Serter, ardından da şunları söyledi:

“7 aydır bir adamı bir yere yerleştirme şansım olmadı. Şu anda elimde 10 bine yakın özgeçmiş var. Belediyelerimiz dolu. Başkanlarla görüşüyorum. ‘Yapacak iş yok’ diyorlar. Özel sektörü dolaşıyorum. Bir arkadaşım pencere sistemleri fabrikası için 30 montaj elemanına ihtiyacı olduğunu söyledi. İlçe örgütlerine mesaj attım. Asgari ücret, yemek, sigorta var. Sadece bir kişi çıktı, o da gitti, görüştü, işi beğenmedi ve geri döndü. Herkes belediyede ve resmi kurumlarda mı iş bulacak?”

Yazının Devamı

HÂLÂ NEYİN PEŞİNDESİNİZ?

29 Temmuz 2015

Her şey milletin gözü önünde oluyor.

Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesinde görev yapan ve aynı zamanda ev arkadaşı olan iki polis evlerinde uyurken başlarından vurularak öldürülüyor. Katliamı PKK üstleniyor ve katillerin Feyyaz Özsahra ile Okan Acar’ın polis kimlikleriyle silahlarına el koyduğu duyuruluyor.

Diyarbakır’da belediye çöp arabasının karıştığı kazayla ilgili tutanak tutan iki trafik polisinden Tansu Aydın şehit düşüyor.

Muş Malazgirt İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Arslan Kulaksız, PKK ile savaşırken değil, eşiyle birlikte arkadaş ziyaretinden dönerken şehit ediliyor.

Hem de şehrin göbeğinde, kendi kullandığı otomobilin içinde iki araçtan açılan çapraz ateşle...

Şırnak Cizre’de Cizrelioğlu Devlet Hastanesi uzun namlulu silahlarla taranıyor.

Asker, polis şehit ederek, insan kaçırıp, yol keserek, iş makinelerini yakarak Türkiye’yi kan gölüne çevirmek isteyenlerin isimleri belli değil ama bağlı oldukları örgüt belli. Çünkü PKK üstleniyor militanlarının işlediği cinayetleri.

Su uyur, düşman uyumaz

Yazının Devamı

‘Yaz tatili’ndeki ana haberciler!

27 Temmuz 2015

TV kanallarının yaz aylarında yüksek bütçeli dizileri tatile çıkarıp yerlerine ‘yazlık işler’ koymasının sebebi belli:

TNS’in verilerine göre kışın ekran karşısındaki izleyici sayısı 45 - 50 milyon, yaz aylarında ise bu sayı 25 milyon civarında.

Reytinglerle birlikte reklam gelirlerinin de yarı yarıya azalması yüzünden TV’lerin zorunlu

prototip değişikliğini anlıyorum. Ancak iki şeyi anlamakta güçlük çekiyorum.

Bunlardan birincisi Mehmet Ali Birand, Uğur Dündar ve Ali Kırca’nın ana haber sunduğu yıllarda başlattıkları “Yaz ekranı başlar, biz tatile çıkarız” geleneği. Bakın yaz reytinglerine, bir tane “Bilmem kimle Ana Haber” diye bir ana haber bülteni var mı? Yok.

Çünkü sundukları her haber bültenine adını yazdıran Fatih Portakal (FOX), Cüneyt Özdemir (Kanal D) ve Nazlı Çelik Bilgili (Star TV), seçimlerden sonra yoklar ekranlarda. Bu onların isteği de olabilir, kanalların tercihi de! Türkiye tarihinde ilk kez IŞİD’e, 4 yıl aradan sonra PKK’ya bomba yağdırmaya başladı, onlar hala tatilde.

Bu tercihin getirdiği risk

Üç TV kanalı için ülke gündeminin önemi yoksa, o zaman Acun Ilıcalı’nın yaptığı doğru demek ki! Ilıcalı, TV8’i alıp, “Eğlence kanalında habere ne gerek var?” diyerek haber def

Yazının Devamı

Türklerin 'günah' şehri

26 Temmuz 2015

Yabancı bir ülkede bir şehir düşünün; nüfusu 150 bin, yılda ağırladığı turist sayısı 4.5 milyon ve bunların 3 milyonu Türk olsun.

Böyle bir şehir var. Türkiye’nin Sarp Sınır Kapısı’nı geçtikten sonra karşınıza çıkan Batum.

Yurt dışında metrekareye en fazla Türk turistin düştüğü Batum için 25 yıl önce gittiğimde “Günah şehri” diye bir sıfatı yoktu, şimdi var. Peki bu doğru mu?

‘Casino’ diyorsanız bol miktarda var. Peki ‘Dünyanın en eski mesleğini icra eden kadınlar’dan da bol miktarda var mı?’ Gecelere akmadığım ve aramadığım için görmedim, ama “Ateş olmayan yerden duman çıkmaz” derler. Konakladığımız Hilton’un asansöründe bile ‘Bekarlığa veda partisi’ için Batum’a gelen gençlere rastladığıma göre demek ki var bir şeyler.

Komşumuz Batum’da Türk ürünlerinin satıldığı marketler, herkesin “Az biraz Türkçe biliyor ben” demesi, döviz bürolarında TL’nin alınıp - satılması bana doğal geldi. Gürcistan’ın üç özerk bölgesinden biri olan Acara’nın başkenti Batum’daki çok katlı yeni binaları, HES’leri Türklerin yapması da…

Ancak bindiğimiz taksilerdeki taksimetreler şaşırttı beni. Hepsi tanıdıktı çünkü. YTL zamanında bizim taksilerin kullandığı, üzerlerinde her şeyin Türkçe yazıldığı

Yazının Devamı

25 YIL SONRA GÜRCİSTAN

24 Temmuz 2015

Gürcistan’a ilk gidişim ülkenin Rusya’dan bağımsızlığını ilan ettiği 26 Mayıs 1990’dan bir ay sonraydı...

Ülkelerini dünyaya tanıtmak isteyen Gürcüler, bir hafta boyunca Batum’dan Tiflis’e adım adım dolaştırmıştı bize Gürcistan’ı.

Tam 25 yıl sonra bu kez sadece Batum’a gittim.

Batum’daki 6’ncı beş yıldızlı otel Hilton’un açılış daveti için gittiğimde bambaşka bir şehir çıktı karşıma.

Eski binalar, bakımsız yollar, fakir, ama özgürlüğün getirdiği mutlulukla gözleri parlayan insanlar vardı Gürcistan’da.

Şimdi ise eski binalar, apartmanlar tıpkı Piazza Meydanı ve çevresindeki gibi aslına uygun restore edilen tarihi dokuların yanı sıra yapılan gökdelenler ve yapılmaya devam edenler...

25 yıl önce Türkiye’ye telefon açmak numarayı yazdırıp 24 saat beklediğimiz Batum bugün 4G ile tanışmak üzere.

İlk AVM Türklerden

Yazının Devamı

BIRAKIN ARTIK ŞU SEN-BEN KAVGASINI

22 Temmuz 2015

Pazartesi günü terör örgütünün biri Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde onlarca insanı öldürdü. Bir başka terör örgütü Adıyaman’da bir askerimizi şehit etti.

Haliyle pazartesi gecesi sadece terör konusu tartışıldı haber kanallarının tümünde.

Digitürk’ten yayın yapan kaç kanalda kaç kişinin bu konuyu tartıştığını not aldım. 13 kanalda moderatörleriyle birlikte tam 53 kişi saatlerce tartıştı konuyu.

Her kanalda biraz izleyip söylenenlere kulak verdim.

Türkiye haritasını önüne koyup, Suruç’tan vazgeçtim, bana Urfa’nın yerini göster desen sınıfta kalacak insanlar, “kanaat önderi” olarak çıkmış televizyona, hâlâ, kendileri gibi düşünmeyenleri ötekileştirmenin peşinde...

Gündem “Suruç katliamı” olmasına rağmen argo konuşandan fıkra anlatana, “her konuda uzman” onlarca insan...

Suruç’ta hunharca katledilen çoğu üniversiteli onlarca insanın cesetleri otopsi için morglarda, Adıyaman’da şehit düşen askerimiz toprağa verilmedi daha...

Siyaset yapılacak gün mü?

Yazının Devamı

‘Bal deresi’ kurudu ‘arsacılar’ türedi!

20 Temmuz 2015

Uydudan yayın yapan birçok kanalın “Bal deresi” kurudu. Çünkü ilgili bakanlıklar “sahte bal” reklamlarına karşı ciddi bir

savaş başlatınca kurudu dere!

Sözde cinsel performans artırıcı ya da güya her türlü hastalığa son veren ürünlerin pazarlandığı uydu kanallarında şimdilerde Trakya’yı parsel parsel satanlar revaçta. “Arsa” değil, “proje” sattıklarını söylüyor hepsi.

Silivri’de üstü otlarla kaplı büyük bir alana tur düzenleyip, yapacağı “proje”den 300 metre kare yer almak için arayacak ilk 50 kişiye jest yapıp, tapu masraflarını karşılayacağını ilan edene de rastladım, bu iş için TV kanalı açana da, “tanıtıcı reklam” kuşağı

satın alana da…

Belediye imar verecek

Kanalın patronu pat diye dalıyor bayram eğlence programı yapan sunucular ve şarkıcılar arasına ve başlıyor pazarlamaya.

Kanalın sahibi ve aynı zamanda emlakçı olan “yurdum insanı”, 1 milyon metrekarelik tarlada nasıl bir proje planlanladığını, parselleyip sattıklarına olan talebin fiyatları nasıl da katladığını anlatıyor ballandıra ballandıra.

Yazının Devamı