Ali Eyüboğlu

Kadın cinayetleri öyle bir hâl aldı ki, çıkarılan onca yasa, toplumsal lanete rağmen karşı cinse şiddet uygulayan erkeklerin sayısı azalmıyor...
Cem Garipoğlu’nun öldürüp testereyle doğradığı Münevver Karabulut’tan sonra Tarsus’ta minibüs şoförünün tecavüz etmeye kalktığı üniversite öğrencisi Özgecan’ı önce bıçaklayıp ardından babası ve bir arkadaşının yardımıyla yakması, hepimizin yüreğini dağladı.
Başta kadınlar olmak üzere Türkiye ayağa kalktı.
Kimi sosyal medya aracılığıyla duygularını dile getirdi, bazı futbolcular ve spor adamları maçlar sırasında, 14 Şubat Sevgililer Günü’nde sahne alan şarkıcılar da sahnede...
Özgecan’ın acısı hepimizi kenetlendirdi.
Tarsus’lu Özgecan’ın kanının yerde kalmaması için katilleri hak ettikleri cezayı almalı.
İdama karşıyım, o yüzden Özgecan’a kıyanların, ömür boyu tek kişilik hücre cezasına çarptırılmasından yanayım.

Star TV’de 21 Şubat’ta ‘Ve Kazanan’ adlı yeni bir yarışma başlayacak. Uraz Kaygılaroğlu’nun sunacağı yarışmada 101 jüri üyesi görev yapacak. Şebnem Ferah’la Kenan Doğulu’nun ‘master jüri’ olarak görev yaptığı ‘Ve Kazanan’ın nasıl bir yarışma olduğunu gözlemlemek için çekimlerine gittim.
‘O Ses Türkiye’yi yapan şirketten format hakkını satın alıp yarışmayı Star TV’ye yapan Promore Prodüksiyon...
Şirketin ortakları Gökhan Şükür’le Uygar Ataş, çekimlerin en iyi izlenebileceği yer olarak jürinin birinci sırasından yer ayırınca bana, mecburen oturdum jüri koltuğuna.
Sol tarafımda MSG’den İsra Gülümser’le Zeki Güner, sağ yanımda DMC Müzik’ten Samsun Demir, Avrupa Müzik’ten Cengiz Erdem ve Pasaj Müzik’ten Murat Doğan...

ŞAHANE SESLER DiNLEDiK

Her haftanın birincisinin Avrupa Müzik’ten single çıkarma, yarışmayı birinci bitireninse 250 bin TL nakit ve albüm yapma şansı elde edeceği ‘Ve Kazanan’ın o akşamki çekimlerinde şu isimler yarıştı:
- Ali Özcan - Ender Yandımata ikilisiyle Doğukan Tuğrul

Uğur Arslan’la Show TV’de “Evleneceksen Gel” adlı programı sunan Seda Sayan, RTÜK’ten aldığı son cezayla hiçbir sunucunun kıramayacağı bir rekora imza atmış oldu.
Nasıl mı?
Radyo Televizyon Üst Kurulu’nun internet sitesinden kurulun bugüne kadar Seda Sayan’a verdiği cezaları çıkardım.
RTÜK’ün Kurul Kararları’nı paylaştığı 2011 yılında bu yana Seda Sayan’a verilen cezaların toplamı 2 milyon 983 bin 667 TL.
Dört yılda dört kanal değiştirdi Seda Sayan. Songül Karlı onun için, “Sonu Flash TV olacak” dese de, şimdiye kadar bu kanal yok Seda Sayan’ın çalıştığı televizyonlar arasında.
İster inanın, ister inanmayın RTÜK, Seda Sayan yüzünden Flash TV’ye bile para cezası verdi.

Daha dün gibi hatırlıyorum Kazım Koyuncu’nun Beyoğlu’nda verdiği son konseri...
Genç yaşta yakalandığı kanser nedeniyle süren kemoterapi seanslarından bulduğu ilk fırsatta vermişti sevenlerine veda konserini...
O akşam, konsere gelen herkes gibi Kazım Koyuncu da biliyordu, bunun sevenleriyle son buluşması olduğunu.
O konsere başında bereyle çıkmıştı Kazım Koyuncu ve orkestra elemanları...
Konserin ilerleyen dakikalarında bereler çıkarıldığında, kemoterapiden saçları dökülen Kazım Koyuncu’ya moral desteği için müzisyenlerin de saçlarını kazıttığı anlaşılan sahne dün gibi aklımda...
Hüngür hüngür ağlatmıştı hepimizi, müzisyenlerin o jesti...
Birçok insanın dünyaya kazık çakacakmış gibi yaşamasına rağmen aslında hepimizin bildiği gerçek şu:

Pazartesi gecesi baktım moda deyimle “Twitter yıkılıyor”!
“Ulan İstanbul”u son kez ekrana getiren Kanal D, dizinin artık internetten parayla izleneceğini açıkladı ya, onun yankısı vardı Twitter’da...
16 Şubat’ta kanald.com.tr’de ücretsiz yayınlanacak “Ulan İstanbul”, sonrasında ise 45 dakikalık her bölüm 1.99 liraya izlenecek.
İnsanların eskiden bedava izledikleri bir şeye para vererek ulaşacak olmasını bayram sevinciyle karşılayanların sayısı hiç de az değildi.
“Ulan İstanbul” sevdalılarının böyle düşünmesinin bir nedeni vardı, o da şu:
İnternet demek, özgürlük demek!
“Ulan İstanbul” artık RTÜK korkusuyla sansürlenmeyecek!

8 Ocak 2014 tarihinde şöyle bir e-posta aldım İlknur Açıkelli’den:
“Bir haber kanalında, haber prodüksiyon şefi olarak çalışmaktayım yani gazeteciyim, bu manada sizinle meslektaş sayılırız, ama benim size bu e-postayı göndermemin sebebi bu değil. Geçen seneden beri Emre Kınay’ın Duru Tiyatrosu bünyesindeki oyunculuk atölyesine çok da severek biraz da, keşke yıllar önce başlasaymışım duygusuyla devam etmekteyim...
Haziran ayında aylar süren provalar sonrası eşe, dosta, arkadaşa bir kereye mahsus olmak üzere ‘Şimdi Olmaz Sevgilim’ adında 2 perdelik bir komedi sahneye koyduk. Duru Tiyatro yönetimi oyunumuzu çok beğenip ve bize yeni sezonda ayda 1 kere (bu kez profesyonel manada) seyircili oynayın teklifi getirdiğinde sevincimizi tarif edemem...
Bu manada ilk oyunumuzu 2 Ocak’ta oynadık. Bizi çok mutlu eden olumlu geri dönüşler de aldık... Onur Bey, ben ve ekipteki diğer arkadaşlarım sizi 7 Şubat Cumartesi saat 20.30 Moda Duru Tiyatro’daki bu yılki 2’nci oyunumuza bekliyoruz...
‘Amatör grup oyuncularının oyununa ayıracak vaktim yok’ demezseniz sizi aramızda görmekten çok ama çok memnun oluruz özellikle ben kendi adıma çok ama çok sevinirim... Lütfen bizi kırmayın. Biliyorum

Bir milyon TL yatırırsa ‘Bu Tarz Benim’in isim hakkı Show TV’de kalacak ama aynı içerikte bir yarışma yapamayacak.

İstanbul 4. Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi Hakimi Uğur Çolak’ın, Show TV ile TV8 arasındaki ‘Bu Tarz Benim’ davası hakkında verdiği kararın tam metnini okuyunca ilk aklıma gelen başlık şu oldu:
Bu tarz da mahkemenin…
Nedeni şu:
‘Bu Tarz Benim’, Haluk Şirin ve Muzaffer Caner Erdem’in oluşturduğu bir format.
Oldukça düşük bütçeli bir program olan ‘Bu Tarz Benim’ patlama yapıp, Show TV’yi atağa kaldırınca Şirin ve Erdem, formatı yurt dışına bile sattı.
2014’ün son aylarında taraflar anlaşamayınca Şirin ve Erdem, TV8’le anlaştı.

Pazar gününü bolca futbol programı ve futbol maçı izleyerek geçirdim.
İlk izlediğim futbol programı Habertürk'te moderatörlüğünü Faik Çetiner'in yaptığı “Sportürk”.
Serdar Ali Çelikler, Halil Özer ve Meriç Müldür gibi spor gazeteciliğinin başarılı isimlerinin yanı sıra eski futbolcu Ümit Karan ve “Hakemlere toz kondurmayan adam” Bülent Yavuz’un yorumculuk yaptığı “Sportürk”e telefonla bağlanan Ümit Özat'ın "atarlı - giderli" açıklamalarına stüdyodan hiçbir itiraz gelmedi.
Çetiner’in eski yorumcu ekibinden olan Özat'ın Antalyaspor Başkanı ve Teknik Direktörü hakkında söyledikleri “Sporda Şiddeti Önleme Yasası”nın ruhuna rahmet okutan türdendi.
Elazığspor’un Teknik Direktörlüğünü yapan Ümit Özat yenildikleri Antalyaspor Teknik Direktörü Hami Mandıralı için ısrarla "Hami Efendi" dedi.
Yetmedi, "O bana küfür etti, ben de ona" diyerek kendini savundu.
Ümit Özat gibi Milli Takım formasını giymiş, Almanya’ya gidip, orada bir Türk futbolcu olarak takım kaptanlığı yaparak hepimizi gururlandırmış, geçirdiği sağlık sorunuyla hepimizi ağlatmış, bugün teknik direktörlük yapan bir futbol adamının kendi hukukunu kendi tesis eden bir anlayışı ısrarla savunmasına stüdyodan