Ali Eyüboğlu

‘Kurtlar Vadisi Irak’la bu konudaki ilk sınavını veren Polat, Filistin’deki macerasında rüştünü ispat etmiştirPana Film’in ‘Kurtlar Vadisi Filistin’ adında yeni bir film çekeceği açıklandığından bu yana, nasıl bir film olacağı merak konusuydu. Çünkü Pana Film, ‘Kurtlar Vadisi Filistin’e son şeklini, İsrail’in, Filistin’e insani yardım götüren Mavi Marmara’ya baskın yapıp, dokuz Türk’ü öldürmesinden sonra verdi. O nedenle çoğu insan, Kuzey Irak’ta Türk askerinin başına çuval geçiren Amerikalılara bunun hesabını ‘Kurtlar Vadisi Irak’la soran Polat’la arkadaşları Memati ve Abdülhey’in, ‘Mavi Marmara’nın intikamını İsraillilerden nasıl alacağını merak ediyordu. Almanya filme yasak gündeme gelince, kamuoyunun merakı daha da arttı.
Aylardır merakla beklenen “Kurtlar Vadisi Filistin” artık vizyonda. İzleyen herkesin filmle ilgili bir görüşü olacaktır. Çarşamba akşamı Nişantaşı City’s Alışveriş Merkezi’nin sinemasındaki özel gösteriminde izlediğim ‘Kurtlar Vadisi Filistin’ filmi için öncelikle şunu vurgulamam lazım:
Hatırlarsanız yıllar önce Nuri Ergin, mahkeme çıkışında Selçuk Ural için, “Mermi manyağı yapacağım onu” demişti.
‘Kurtlar Vadisi Filistin’i izleyince anladım, ‘mermi

Kemal Kılıçdaroğlu, seçim şarkısına okuyacak popçu bulmakta zorlandıklarını söyledi. Oysa genel başkan ‘yürekli şarkıcılar’ aradığını kamuoyuna açıklamış olsa, popçuların çoğu CHP önünde kuyruğa girerdi

Onur Akın bir şiir bulmuş, üzerinde çalışıyor. Yine marş motifinde. Ama okuyacak sanatçı bulmakta zorlandık. Birkaç pop sanatçısına teklif götürüldü, kabul etmediler. Hepsi korkuyor. Popstar yarışmasında başarılı olmuş bir kadın sanatçıya önerdik, kabul etti.” Bu sözlerin sahibi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu.

Habertürk’ten Muharrem Sarıkaya, Kılıçdaroğlu’nun CHP’nin seçim şarkısına okumaktan kaçınan popçular gibi, okumayı kabul eden kadın sanatçıyı da açıklamaktan kaçındığını yazdı. Sarıkaya’nın konuyu gündeme taşımasından sonra, o
‘cesur şarkıcı’nın Nilüfer Sarıtaş olduğu iddia edildi. Kılıçdaroğlu’nun, “Popstar yarışmasında başarılı olmuş bir kadın sanatçı” demesine karşın o sanatçının “Anadolu Ateşi-Bu Toprağın Sesi” yarışmasıyla tanıdığımız Sarıtaş olup olmadığı bir yana, bu olayda aslında üzerinde durulması gereken konu başka.

CHP’nin taktiği doğru mu?

CHP’nin seçim şarkısını söyleyecek şarkıcıyı bulma stratejisi A’dan Z’ye yanlışlarla dolu. Bugün Türkiye’nin pop

Tiyatrosu’ndaki galasında izlediğim ‘Cam’, son yıllarda beni en çok güldüren ve eğlendiren oyun oldu. En çok alkışı ise Selen Uçer’in ‘Cihangir entelleri’ne saydırdığı bölüm aldı
Oyunun yazarı Levent Kazak gibi kalemini beğendiğim biri, onun yazdıklarını ete kemiğe büründürenler de Dolunay Soysert, Mete Horozoğlu, Deniz Çakır, Selen Uçer ve Bülent Alkış gibi işinin ehli oyuncular olunca, ortaya keyifle izlenen bir oyun çıkıyor haliyle.
Pazartesi akşamı Kenterler Tiyatrosu’ndaki galasında izlediğim ‘Cam’, son yıllarda beni en çok güldüren ve eğlendiren oyun oldu. Yönetmenliğini Zeynep Ocak’ın üstlendiği oyun iki perdelik bir kara mizah. Levent Kazak’ın Cihangir’le özdeşleşen ‘entel hayat’a müthiş göndermeler yaptığı ‘Cam’, kurdukları ‘seviyeli ilişkiler’ sayesinde, birbiriyle adeta akraba olan iki erkek ve üç kadın arasında geçen bir hikaye. ‘Seviyeli ilişkiler’in yan etkileri belli. Kimin eli, kimin cebinde belli değil yani...
Can ciğer kuzu sarması iki kadından biri olan Rüya evli, ama boşanmak üzereyken bir gecelik kaçamaktan hamile kalıyor. Baba kim biliyor musunuz? Rüya’nın en yakın arkadaşı İpek’le arasında seviyeli bir ilişki başlayan adam. Biri suçlu da, öteki masum

Horoz, tavuk kovaladığı Flash TV günlerinin dışında Erbil, yıllarca hep yüksek reytingli kanallarda çalıştı. Şimdiye kadarkilerden daha tematik sayılan bir kanalda sunuculuğa devam kararı almasının özel bir sebebi olmalıydı
Ayşegül Aldinç’i dinlemek için gittiğim Kıbrıs’ta bu emelime ulaşamadım, ama elim boş dönmedim. İyileşir iyileşmez Girne’de tura çıktım. İlk durağım Rocks Otel oldu.
Ayşegül Aldinç’in Malpas’ta sahne aldığı gece Rocks’ta Ebru Gündeş vardı. Gündeş’i dinlemek için İstanbul’dan mutlaka birileri gelmiştir diye düşündüm. Rocks’a gider gitmez, yanılmadığımı anladım. Seda Sayan’la sevgilisi Atilla Altay, Mehmet Ali Erbil ve Stelyo Pipis, ‘pazar mesaisi’ndeydi. Ekim ayında Çarkıfelek’teki “Mum söndü” gafından sonra ekranlarda sunuculuk yapmayan Erbil, ertesi gün, yani 24 Ocak’ta TNT ekranında olacaktı.
Hayatı canlı yayınla geçtiği için olsa gerek, Erbil’de ertesi gün, yeni bir kanalda, yeni bir programa başlayacak olmanın en küçük heyecanı yoktu.
Hafta içi her akşamüstü ‘Saklambaç’ programının yeni versiyonu ‘Açıl Susam Açıl’la TNT ekranından izleyicileriyle hasret giderecek Erbil’e, yeni kanalıyla kaça anlaştığını sordum. Erbil’in, “Kadına yaşı, erkeğe maaşı

Sen İstanbul’dan kalk; sırf Ayşegül Aldinç’i izlemek için Girne’ye kadar git, 80’li yıllarda yapılan her anketten ‘en seksi’ olarak çıkan kadını sahnede göremeden dön
Hafta sonu Kıbrıs’ta yaşadıklarımdan sonra bir kez daha hak verdim; “Tanrı’yı güldürmek istiyorsan ona planlarından söz et” diyene. Sen İstanbul’dan kalk; sırf yıllar sonra sahnelere merhaba diyen Ayşegül Aldinç’i izlemek için Girne’ye Malpas Otel Casino’ya git ve 80’li yıllarda yapılan her anketten ‘en seksi’ olarak çıkan kadını sahnede göremeden dön. Olacak şey değil, ama oluyor işte.
Yıllar sonra çıkardığı iki şarkılık single 0ile dikkatleri üzerine çeken ve sahnelere yeniden “Merhaba” diyen Ayşegül Aldinç’in Malpas Otel Casino’da sahne alacağı saatlerde ben, üşüttüğüm için oteldeki odamda yatak döşek yatıyordum.
Ona rağmen giyindim, aşağıya indim. Baktım ki değil ayakta durmak, konser sırasında defterime not alacak bile gücüm yok, arkadaşlarım Tayyar Yıldız ile Dursun Karadağ’a, “Siz olan biteni bana sabahleyin anlatırsınız” deyip, yeniden attım kendimi yatağa. Aldığım ilaçlar ve uyguladığım C vitaminli kür sayesinde pazar sabahı iyileşmiş olarak kalktım yataktan.
Ama bu kez; arkadaşlarımın kaçırdığım

“Reyting ölçüm işi hangi aşamada” yazım üzerine eski adıyla AGB Nielsen Media Reseach, yeni adıyla Nielsen Audience Measurement, PR şirketi aracılığıyla bana şöyle bir “bilgilendirme notu” gönderdi:
“15 Ocak tarihli yazınızın ‘Reyting ölçüm işi hangi aşamada” başlıklı bölümündeki TV İzleme Ölçümleri ile ilgili size verilen bilgiyi doğrulama gereği duyduk. TV İzleme Ölçümlemesi ile ilgili mevcut durum şöyledir:
Rekabet Kurulu’nun 02.11.2009 tarih ve 09-50/1236-310 sayılı gerekçeli kararının açıkca belirttiği üzere TV İzleme Ölçüm ihalesi yenilenecektir. TİAK A.Ş.’nin kuruluşu geçtiğimiz günlerde tamamlanmıştır. Böylece tüm medya ve reklam sektörünün beklediği ihalenin önümüzdeki dönemde yapılması beklenmektedir.”
“Reyting ölçüm işi hangi aşamada” başlıklı yazımı teyit eden açıklamanın içindeki şu vurgu dikkatimi çekti:
“TV İzleme Ölçüm İhalesi yenilenecektir.”
Bildiğim kadarıyla TİAK A.Ş. henüz ilk toplantısını yapıp, bu konuda bir karar almadı.
Çünkü TİAK A.Ş.’nin önünde iki seçenek var.

Sertab Erener, anne ve babası “Sen mutlaka bir klasik Türk sanat müziği albümü yapmalısın” deyince kolları sıvadı. Şarkıcı, 2011’de sanat müziği albümü çıkaracakÖnceki akşam Les Ottomans Oteli’ndeki Dilek Hanif’in davetinde karşılaştığım Sertab Erener’le ayaküstü sohbet ettik bir süre.
Son albümü ‘Rengarenk’le 2010 yılına damgasını vuran şarkıcılardan biri olan Erener’e, ufukta yeni bir projesi olup olmadığını sordum.
Erener önce, “Konserden konsere koştum, gerçekten çok yoruldum. Birkaç ay dinlenmek istiyorum. Vücudumun da buna acayip ihtiyacı olduğunu hissediyorum” dedi.
Bahara kadar kendine istirahat yazan Sertab Erener’in sonrası için planı yok mu?
Olmaz olur mu?
Zaten işin sürprizi de bu.
Ünlü modacı Hüseyin Çağlayan’ın Londra’da sergilediği ‘Üretimin Bedensizliği’ adlı bir çalışması var. Çağlayan’ın 24 Şubat’ta Londra’dan Türkiye’ye getirip Galerist’te sergileyeceği çalışmada Sertab Erener de var; hem de ‘Üzgünüm Leyla’ ile... Erener’in, Çağlayan’ın projesi için söylediği ‘Üzgünüm Leyla’yı yakınları öylesine beğendi ki iş, ‘aile baskısı’na dönüştü.

Sertab’ın adı hangi güfteden?

Cep telefonuma şöyle bir mesaj geldi:
“Bayanların kendini tanıtmak için televizyona gönderdiği mesajlar cebine gelsin. Hem de telefon numaralarıyla. Hemen VIP yaz 4...’e gönder.”
Bu demektir ki, televizyonlardaki evlilik programları insanları kesmedi. Çöpçatanlık hizmeti cep telefonlarına sıçradı.
Cep telefonuna böyle bir mesaj gelecek de kayıtsız kalacak kaç erkek var bu memlekette?
Şimdiye kadar böyle bir hizmetle(!) tanışmamıştım.
Bu iş neyin nesi, kimin fesi diye peşine düştüm. Bunun için yapılması gereken ilk şey VIP yazıp, verilen numaraya yollamaktı.
VIP yazıp, o numaraya bir SMS yolladım, anında şöyle bir yanıt geldi: