Gülben Ergen’le Demet Akalın’ın albümleri aynı dönemde çıktı ya, iki şarkıcı arasında müthiş bir yarış başladı... Taraflar, “Aramızda yarış yok” dese de, albümlerinin tanıtım konserlerini bile aynı akşama denk getirmelerinin “tesadüf”ten öte bir anlamı olduğu kesin.
Ergen’le Akalın’ın yaptığı birbirlerinden rol çalmaktan başka bir şey değil...
İki şarkıcının da müzik şirketleri aynı olduğuna göre bu yarış niye? Daha çok gündemde kalmak ve albüm satışına katkı sağlamak için mi?
Elbette ki sadece bu değil...
Bu rekabetin altında asıl yatan iktidar ve zirve hırsı...
Yani “1 Numara” olma hırsı, “zirvede benim” egosu...
İki şarkıcının albüm satışlarını merak edip araştırdım, ortaya ilginç bir tablo çıktı. Gülben Ergen’in “Aşk Hiç Bitmez” albümü 13 bin kaset ve 50 bin CD kopyasıyla çıktı piyasaya...
Star TV’de yeni başlayan “Serçe” adında bir dizi var... İster inanın, ister inanmayın ama “Serçe”de olup bitenler, dizinin kahramanları arasında yaşananlar kadar ilginç değil...
Dizinin yapımcısı ve senaristi S.A - ki başrol oyuncusu S.H’nin eşidir -, yönetmeni Tunç Davut, başrol oyuncuları ise S.H. ile Başak Parlak...
Hikâye de, bu dört kişi arasında geçiyor...
Olayı önce “Serçe”nin başrol oyuncusu S.H cephesinden anlatayım.
S.H, dizinin senaristi ve yapımcısı olan eşi S.A’dan boşanmak için mahkemeye başvurdu.
S.H, avukatı aracılığıyla mahkemeye verdiği dilekçede boşanmak için bir dizi ilginç gerekçe sıraladı. Neler mi? İşte o ilginç ayrıntılar:
“Lenf kanseri ve şeker hastalığı döneminde sürekli yanında olduğum, bir dakika bile yanından ayrılmadığım eşim iyileşince aşırı kıskanç oldu. Bu yüzden önce evi terk etti, sonra evin kapı kilidini değiştirdi. Ayrıca dizinin yönetmeni Tunç Davut’un evinde bir gün geçirip beni aldattı. Ayrıca ofiste dövüldüm.”
Bu yıl ülkemizi Eurovision’da temsil edecek “Mor ve Ötesi”nin “Deli” adlı şarkısının TRT 1’in ana haber bülteninde tanıtıldığı akşam ve sonrasında, “Bu şarkıyla derece yaparız” şeklinde oluşan havayla hiç de uyuşmayacak bir yazı bu...
Neden mi?
Nedeni Eurovision tarihinin ortaya koyduğu tablo...
Zira Türkiye’nin yarı finalde düştüğü 2. gruptan çıkıp finalde yarışması imkânsız değil ama zor...
Bu benim iddiam ya da kehanetim değil...
Eurovision tarihinin ortaya koyduğu tablo bu...
Bu yıl, beş ülke dışındaki tüm adaylar, iki ayrı grupta finalist olabilmek için yarışacak.
2008’in televizyon dünyası için hayli hareketli bir yıl olacağı belliydi... Yeni yılın ilk günlerinde açılan transfer sezonu, 2008’in ilk çeyreğinin son günlerinde iyice hareketlendi... Görünen o ki bu hareketlilik yıl sonuna kadar sürecek gibi... Kanaatim o ki bunlar bir şey değil... Televizyon dünyasında asıl yer değiştirme eylül ayındaki güçlü sezon öncesi yaşanacak... Asıl o zaman taşlar yerinden oynayacak. Gelelim son günlerde televizyonlar arasında gerçekleşen transferlere...
Komedi Dükkanı
Tolga Çevik’le Salih Kalyon’un tv8’de birlikte yaptığı programı TRT 1 transfer etti. Kalyon, “Ben yokum” deyince “Dükkan” Çevik’e kaldı...
Hayalin İçin Söyle
Star TV’de ekrana gelen son serisi iyi reyting yapmayan yarışmanın yapım şirketi, yeni seri için TRT ile anlaştı. medyaradar.com’un haberine göre Seda Sayan’la Muazzez Abacı kaldı, Tatlıses’in yerini Şenay Düdek aldı.
Erdoğan Aktaş