Efeler’in izini sürmeye var mısınız?
İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban’ın öncülüğünde gerçekleşen ‘Efeler Yolu Gastronomi Günleri’ etkinliği bizleri, yeşilin, tarihin ve eşsiz lezzetlerin buluştuğu Ödemiş ve Tire’de keyifli bir yolculuğa çıkardı.
Milli mücadelenin simgesi olan kahramanların kat ettiği; Bornova’dan başlayıp Efes’e dek uzanan 513 kilometrelik güzergahı kapsayan Efeler Kültür Yolu Rotası’nın ilk durağı “Hayalet Köy” Lübbey Köyü oldu.
Efeler, Çakırağa Konağı’nda yer alan küçük Efeler ile bir araya gelerek misafirlere unutamayacakları bir an yaşattı.
Ödemiş Arkeoloji ve Etnografya Müzesi’nin ardından konuk olduğumuz Kent Arşivi’nde geçmişe yaptığımız yolculuğa, yöreye özgü coğrafi işaretli Töngül Pide ve Ödemiş Tulum Peyniri ikramı eşlik etti. İkinci durağımız UNESCO Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi’nde yer alan Birgi Köyüydü...
Prof. Dr. Özgür Özkaya, mimarlarından olduğu Efeler Yolu Rotası’nın öyküsünü anlattı, “Efe-zeybek kültüründen önemli köyleri, yaylaları kullanarak birbirine bağladık, işaretledik ve eşsiz bir kültür rotası oluşturduk” diye belirtti.
Köyde yaptığımız keyifli tur, tarihi Çakırağa Konağı’nın bahçesinde; İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban’ın ev sahipliğinde ve menüsü İzmirli ünlü Şef Osman Sezener tarafından hazırlanan akşam yemeği ile son buldu. Vali Elban konuşmasında, “Bir yıldan beri bu coğrafyada geziyoruz, Efeler Yolu’nda yürüyoruz. Sadece gastronomisiyle değil, doğa sporları ve diğer etkinliklerle de inşallah herkesin bu güzelliklerden yararlanmasını temenni ediyorum” ifadesinde bulundu.
Etkinliğin ikinci gününde 650 yıllık Ahilik geleneği ile Tire Pazarı’nın açılışı dualar eşliğinde yapıldı. Yörenin adetlerinden olan Tire esnaf kahvaltısı Tak Tak Kebabı ve Tandır Çorbası’nın tadına bakıp, 2 bine yakın tezgahıyla organik ürünlerin buluştuğu Tire Pazarı’nı dolaşma fırsatı da bulduk. Ziyaret ettiğimiz Tire Süt Ürünleri Kooperatifi’nde Başkan Osman Öztürk, bölgenin süt ürünleri zenginliği, peynir çeşitleri ve kooperatifin yarattığı etkiyi anlattı.
Son durağımız Kaplan Köyü oldu… Köyün amblemi olan Anadolu Parsı, Güme Dağlarındaki yaban hayatın çeşitliliğinin korunması için yapılan çalışmalar aktarıldı. Kaplan Dağ’da yer alan şef Lütfi Çakır ve şef Deniz Çakır tarafından Tire’ye ait hazırlanan özel yemekler ise görülmeye değerdi.
Ege’nin zenginliklerini görünür kılmak için canla başla çalışan başta İzmir Valimiz Dr. Süleyman Elban, Ödemiş Kaymakamı Fatih Aksoy, Tire Kaymakamı Fatih Çobanoğlu ve Prof. Dr. Özgür Özkaya olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür etmek istiyorum. Umarız bölgemizde bunun gibi kıymetli örneklerin sayısı çoğalır.
Şimdi sevgili gazeteci-yazar Meliha Okur ile hedefimiz, önce Efeler Yolu pasaportumuzu almak ardından ormanlar, bakir yaylalar ve tarihi köyleri aşarak Milli mücadelenin kahramanlarının, Efeler’in izlerini sürmek…
