Sen neymişsin be Caner

24 Ağustos 2019

Bu bir sistem kargaşası mı, hoca futbolcu anlaşmazlığı mı? Henüz belli değil. Ama dün Abdullah Avcı’nın geriden oyun kurarak bol pasla rakip ceza alanına çok adamla inip gol(ler) atma stratejisi oyunun ilk 40 dakikasında gerçekleşmedi. Sivas’tan ezilerek dönen Beşiktaş, taraftarıyla ilk buluşmasında aradığı coşkuyu da bulamadı. Yerli yerine oturmayan, paylaşılamayan, eğreti duran bir oyun sergiliyordu Beşiktaş. Güven Yalçın ve Oğuzhan’ın üst direği öpen vuruşları da “kısmet” ölçeğinde öfke yaratıyordu.
Bazen olmayan çözümleri hiç beklemediğiniz oyuncular gerçekleştirir. İlk yarının uzatmalarında Beşiktaş tribünlerinde homurdanmalar giderek yoğunlaşırken, hesapta olmayan bir adam, Caner Erkin çıktı sahneye. Hiç yapmadığı bir şeyi yaptı. Soldan havaya şişirerek ( genellikle stoperlere gönderdiği) topu bu defa bel hizasından, alçaktan attı arka direğe. Orada da Güven Yalçın vardı.
Ve taraftar her şeyi unutup coşkuyu yakaladı. Devre arasında sabırsızlıkla beklediler ikinci yarıyı.
Sanırım ikinci yarıda takımla

Yazının Devamı

Özetler, ‘dekoder’ bekliyor

21 Ağustos 2019

Süper Lig sürprizle başladı. Yayıncı kuruluş BeIN Sports, TFF ve Kulüpler Birliği ile yüzde 10 indirim sağlayınca krizin çözüldüğünü sandık.
Hayır kriz çözülmedi. Yeni bir yayın krizine dönüştü. Kulüplerin alacağı ücreti sabırlı ve sıkı pazarlık sürecinin sonunda indirme başarısını gösteren yayıncı kuruluş, özet yayınlar konusunda hiç de beklenmedik bir tavır sergiledi. Öyle ki, pazarlık masasına oturma olasılığını da adeta yok ettiler.
Haydi biraz aritmetik çalışalım.
Süper Lig, 34 hafta 9’ar maçla sürecek en büyük futbol organizasyonumuz.
Toplam 306 maç oynanacak.
Yayıncı kuruluş, bu maçların üçer dakikalık özet görüntülerini dakikası 5 bin ABD Doları ila 10 bin ABD Doları arasında anlaşılacak bir ücretle pazarlama hakkına da sahip.
Kulüplerle yapılan anlaşmadan sonra BeIN Sports geçen yıl özet yayın hakkı kullanan tv kanallarına inanılmaz bir fiyatla adeta ambargo koydu. Sonra yayın anlaşmasındaki sınırların içine dönüp 10 bin dolar

Yazının Devamı

Onlar ki yoktular!

18 Ağustos 2019

Vay, vay, vay!.. Ne çarpıcı bir değişim bu. Beşiktaş sadece hocayı değiştirmemiş… Her şeyi ile değişmiş, yozlaşmış, dağılmış. Takımın omurgası, takımın yıldızları olarak bellediklerimiz de kayıplara karışmış.
Yani onlar Gökhan ve Caner’se ben de Napolyon’um. O adam Ljajic’se, o çocuk Güven’se, ortalarda dolanan da Dorukhan’sa söz bitiyor. Susmak gerekiyor.
Bazı oyuncular, çoğu takımlar sezonun açılış haftalarında formsuz olabilirler. Fizik kaliteleri yetersiz olabilir. Ama dünkü Beşiktaş mevsim normallerinin dışında bir şeydi. Tıpkı Marmara’yı sele boğan, yolları nehire çeviren fırtına gibi bir şeydi. O fırtınanın gücü vardı, dağıtıyordu. Beşiktaş güçsüz ve şaşkındı, dağılıyordu.
Bunları yazarken sanmayın ki Sivasspor’u yok sayıyoruz, görmezden geliyoruz. Böyle bir saygısızlık yapmayacağız. Aksine, onlara alkış borcumuz var. Çok iyi hazırlandıkları, çok yardımlaştıkları, çok gayret ve emek harcadıkları için keyif verdiler futbol seyircisine. Oyuna saygı gösterdiler. Aralarındaki yardımlaşma da örnek

Yazının Devamı

Haydi, istim arkadan gelsin!

14 Ağustos 2019

Süper Lig, 2 gün sonra yeni sezona merhaba diyor. Transfer yorgunu kulüplerimiz, yeni oyuncuları, kimi yeni hocaları ve hiç eskimeyen hedefleriyle macerayı sürdürecekler. Elbet bu maceranın başrolünde ezber yıldızlar da olacak, senaryoda yazılmamış, beklenmeyen kahramanlar da ortaya çıkacak.
İzleyecek, göreceğiz.
2019- 2020 sezonunun bence en dikkate değer olayı, bitmeyen yılan hikayeleridir.
Özellikle transferde!
Bir düşünün hele... Koskoca Galatasaray, Radamel Falcao’nun İstanbul’a gelmesi için haftalardır bekliyor. Falcao, ha geldi ha gelecek. Başkan Mustafa Cengiz, Abdürrahim Albayrak ve menajerler hummalı bir pazarlıkla yoğun çaba gösterdiler. Fatih Terim, transfer bitene kadar Falcao konusuna pek değinmedi.
Sosyal medyada esen Falcao fırtınasının yanı sıra papatya falına bakanlar da var. Gelecek mi gelmeyecek mi?
Sadece Galatasaray değil.. Hemen her kulüp transferde eksik noksan gidermeye, ihtiyacı karşılamaya gayret gösteriyor. Falcao kadar namlı olmasa da su gibi gerekli oyuncular da var. Örneğin Fenerbahçe stoper için tam bir

Yazının Devamı

Sabri’nin dramı

11 Ağustos 2019

Sabri Sarıoğlu, benim için “Galatasaray’ın ruhu” olarak adlandırdığım bir futbolcu. Bir önceki yıl Galatasaray’daki hizmetini sonlandırarak Göztepe’ye gitti. Orada başarılı bir sezon geçirdi. 2017-18 sezonunun sonunda Fatih Terim’in teknik ekibinden Levent Şahin, Sabri’yle konuşarak “Sakın bir yere söz verme, seni Galatasaray’a alacağız” dedi. Sabri gelen teklifleri geri çevirerek bekledi. O söz yerine getirilmedi.
Sabri ile konuştum. Şunları söyledi: “Sonunda sezonu boş geçirdim. Kişisel idmanlarıma devam ettim. Ama boştaki adam olduğum için teklif de gelmedi. 35 yaşındayım. Tecrübem ve enerjim yeterli. Oynamak istiyorum.”
Anladığım kadarıyla UEFA Şampiyonlar Ligi kadrolarında “ocaktan yetişmiş” en az dört futbolcu zorunluluğu getirince Sabri’yi yoklamışlar. Arkası gelmemiş. Buradan dürüstçe duyurayım istedim. Sabri’nin menajeri değilim. Zaten o da kendi işini kendi görüyor.
Aslında bir dramı daha var: Galatasaray’da oynarken, Sabri ve birkaç profesyonel futbolcu için

Yazının Devamı

Yusuf’a kapıyı devlet mi açtı?

7 Ağustos 2019

Printer değil, Yazıcı... Hayır, kimseye Türkçe öğretecek değilim... Günümüzde “printer” sözcüğü, bildiğiniz gibi “yazıcı” olarak karşılık buluyor... Bilgisayardaki bir metni, kağıda dökmek isterseniz, yazıcıya gönderiyorsunuz.
Bu defa “Yazıcı”yı gönderdik. Trabzonspor’un harika çocuğu, yuvadan yetişen süper delikanlıyı ağlaya ağlaya Lille’e yolcu ettik. Eğri oturup doğru konuşalım.. Yusuf Yazıcı, öğrendiklerini sahaya dökerek, hedefleri, hayalleri, özlemi ya da ihtirasıyla kendi tarihini yazıyor.
Bu tarihin kayıtlarına geçen bir yığın dedikodu, gerçek öykü, ayrıntı ve tartışma var...
Haydi dosyayı açalım...
Derler ki, Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu ve yönetimin ısrarla “göndermeme” kararlılığı, devletin kapısına da yansımış. Bir bakanımız, Yusuf’u çağırarak “Kesinlikle gitme... Trabzonspor’un senden bekledikleri var. Bir yıl daha devam et, sonra gidersin. Ama bu sevdadan vazgeç!” demiş. Sevginin ve samimiyetin sıcaklığına rağmen Yusuf’un kafası

Yazının Devamı

Şimdi anlaşma vakti

31 Temmuz 2019

Kimse meraklanıp kuşkulanmasın. beIN Sports, 16 Ağustos Cuma günü başlayacak Spor Toto Süper Lig ve TFF 1.Lig maçlarını yayınlamaya devam edecek.
Anlaşacaklar, ya da anlaşacaklar. Anlaşabilmeleri için TFF (ve Kulüpler Birliği) ile beIN Sports’un öncelikle birbirlerini anlamaları gerek.
Bugüne kadar birbirlerini anlayabildiklerini sanmıyorum. Kuşkusuz, her iki taraf da gerçekleri görüyor. Anlıyor. Ne var ki masaya oturduklarında empati yapmıyorlar. Birbirlerini anladıklarını göstermiyorlar. Bildiğim kadarıyla masaya oturanlar mimiksiz “poker face” suratlarıyla hiç sinyal vermeden kulaklarını da fazla açmadan sadece kendi zor koşullarını dile getirip farklı anlaşma modelleri sunuyorlar. Her iki taraf da bu modellerde ısrar ediyor.
Bugüne kadar uzayan tartışmalar ve pazarlıklar sonuç vermedi. Alacaklarını tahsil edemeyen kulüpler, zararı önleyemeyen beIN Sports henüz ortak noktayı bulup el sıkışabilmiş değil.
Şansal (Büyüka) dün “dobra dobra” açıkladı yayıncı kuruluşun sıkıntılarını. Küçük gibi görünen,

Yazının Devamı

Oğuzhan’a Ozan örneği

24 Temmuz 2019

İki futbolcunun yaşadıklarını duyarlı bir tanık olarak izliyorum. İkisi de çok değerli oyuncular. Futbol dünyamızda değerleri, yetenekleri ve gelecekte vaadettikleriyle genç yaşta iyi yerlere gelmişler.

Ozan Tufan ve Oğuzhan Özyakup’u ibretle izlemeye devam edelim.

Fenerbahçeli Ozan Tufan, Aykut Hoca döneminde (2017-18) hem kilo verdi, hem de vücudundaki yağ oranının yüksekliğinden doğan fiziksel sorunlardan kurtuldu. Futbol oynamak için daha güçlü ve daha formda bir yapıya dönüştü. Sonra ne olduysa oldu. Bilmiyoruz. Aykut Hoca ile arasında disiplin sorunu iddiaları seslendirildi. Kendisine bakmadığı, kariyer planlamasına uygun bir yaşam biçiminden uzaklaştığı anlatıldı. Daha radikal uygulama ise Ozan Tufan’ın takımdan dışlanması, antrenmanlarını U 21 kadrosunda sürdürmesi oldu.

Bu duruma itiraz ettim: Ozan Tufan’ın yılkı atı olmadığını belirterek, kaybedilmemesi gerektiğine dikkat çektim.
Neyse ki ara transfer döneminde Alanyaspor’a kiralandı. Orada Sergen Yalçın’ın daha iyi bir iletişim dili kurmasıyla, halden anlaması ve

Yazının Devamı