Proje bitti, sıra operasyonda

20 Eylül 2019

UEFA Avrupa Ligi ya da Süper Lig. Veyahut da Ziraat Türkiye Kupası… Hiç fark etmez. Bu sezon en azından ilk devrenin sonuna kadar Beşiktaş’ı hep aynı maceranın içinde izleyeceğiz…
İş kazalarına uğrayacaklar. Hayal kırıklığı yaşayacaklar (ve de yaşatacaklar)… Olmadık gaflarla, hatalarla trajikomik goller yiyecekler.
Şunu da unutmamak gerekir: Beşiktaş’ın hem oyunu hem de jeneriği değişti. 4 -2-3-1’den 4-1-4-1’e evrildiler. Savunmanın iki beki, Rebocho Douglas, dün ilk kez birlikte görev aldı. Beşiktaş’ın oyunlarında sürekli başrol oynayan Gökhan ve Caner yedek kulübesindeydi. Elneny savunmanın önünde tek başına merkezi oluşturuyordu. Solda çok etkili ve yıpratıcı Nkoudou’yu izledik. Sağ kanatta da Diaby görev almıştı..Hemen söyleyelim; kimse onu Quaresma ile karşılaştırmaya heves etmesin. Çok farklı oyuncular. Dorukhan ve Llajiç, hücum bölgesinde çok top kaybettiler. Ceza alanına adam eksilterek girmeleri, kalabalık savunmanın içinde çabuk oyunla paslaşarak, duvar yaparak şut sayısını artırmaları gerekirdi.

Yazının Devamı

Kaos, eğlence olamaz!

18 Eylül 2019

Maçın sonucu (4-0) keyifli. Ama yine de keyif kaçıran, sıkıntı yaratan bir sorun var Moldova’da. Hayır, oranın sorunu değil bu... Türkiye’nin, Türk futbolunun sorunu.
Kurulların sorunu...
Kurullara seçilen üyelerin sorunu. Özgürlüklerine sahip çıkamayan, bağımsız davranamayan, duygularını ve renklerini bastıracak bilinç ve saydamlıktan kendilerini soyutlayamayanların sorunu.
Haydi Moldova’da yaşananlardan devam edelim.
Milliyet’in Pazartesi günü yayınlanan manşetinden öğreniyoruz ki milli maç için deplasmana giden TFF Başkan ve yönetim kurulu üyeleri, yine “domestik” sorunlara kaptırmışlar kendilerini.
Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim’e verilen ve sonradan Tahkim’de 3 haftaya indirilen 4 maçlık ceza, Galatasaraylı kimliğiyle tanınan İsmail Erdem’in sözleriyle toplantıyı ateşliyor: “Fatih Terim’e bu ceza Galatasaraylı diye verildi. Ben böyle bir şeye karşıyım. Fatih Hocam’a nasıl ceza vereceğiz? Ne cezası vereceğiz? Ben bu olayın Fatih Terim’e karşı kullanılmasına ve

Yazının Devamı

Avcı çok geç kaldı

15 Eylül 2019

Bu maç için analiz ve ahkam o kadar gerekli değil…
Bir takım ligin dördüncü haftasında Diaby ve Elneny gibi son anda bulunan iki oyuncusuyla santraya gelirse…
Dünya Kupası’nda final görmüş usta stoperi Vida’yla eksilir ve yenik duruma düşerse…
Geçen yılın parlak oyuncuları Ljajic ve Güven’le hayal kırıklıkları yaratırsa…
Hücumda etkinlik gösteren, kanattan yüklenip gol arayışına katılan iki beki, Gökhan ve Caner’le savunmayı unutuyorsa…
Kanattan ezber ortalarla rakip stoperlere idman veriyor ve adam eksilterek ceza alanına giremiyorsa…
Ne Abdullah Avcı’nın yeni oyun sisteminden, çok paslı kurgulardan söz edebiliriz. Ne de Burak Yılmaz’ın dönüşüne umutla bakabiliriz.

Yazının Devamı

Özet yayın... Ya biter, ya biter

11 Eylül 2019

Süper Lig’in üç haftasını geride bıraktık. Televizyon kanallarından maç özetleri, radyo yayınları sorununu çözemedik.
Ama bugün bir bir umut var.
beIN Sports’un Global Yayınlar CEO’su Yusuf El Abadi, İstanbul’a geliyor. Hareket şu; Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir, bazı yönetinm kurulu üyeleriyle birlikte El Abadi’i beIN Sports’daki makamında ziyaret edecek, “Hoş geldin” diyecek.
Özdemir’in asıl amacı, nezaket görüntülü bu buluşmanın “Hoş Geldin”le başlayıp tatmin edici bir “Güle Güle” ile bitmesi. Yayıncı Kuruluş Kulüpler Birliği anlaşmazlığında “uzlaşma zemini” oluşturup yüzde kulüplerin yüzde 10 indirim yapma kararını oluşturan Özdemir’in, bugünkü stratejisi de Yayını Kuruluş’tan makul bir indirim sağlamak.
Bunu başardığı takdirde en başta TRT, A Spor, CNN Türk ve diğer kanallar, o kanallardaki spor programları Süper Lig’i yurt ölçüsünde daha geniş kitlelere ulaştıracaklar.
Hatırlamakta yarar

Yazının Devamı

Ayıplı, defolu, dertli maç

8 Eylül 2019

Önce ulusal marşlar. Konuk takım Andorra’nın “El Gran Carlemany” marşı çalınıyor… Milli Takım İstanbul’a döndü ya, kapalı gişe stadı doldurduk ya… Bir coşku, bir coşku sormayın. Ama coşku utanca dönüşüyor. Tribünler maç boyunca homudanıyor, ıslık çalıyor, şarkısını söylüyor. Hiç kaale almıyor Andorra’yı... Hadi hepimizi mahçup ediyorsunuz da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı da mı görmüyorsunuz? Spor Bakanı Kasapoğlu’nu da mı görmüyorsunuz? Onların önünde bu saygısızlığı sergilemeye ne hakkınız var. Sizin devlete de saygınız yok anlaşılan. Saygıyı öğreninceye kadar gelmeyin bu statlara… Efendi gibi gelenler tribünleri saygı ile doldurur nasıl olsa!
(Kaderin cilvesine bak : Fransa Arnavutluk maçında yanlışlıkla Andorra marşı çalınmış. Arnavutlar çok şaşırmış. Asıl yuhalama orada olmalıydı. Arnavutlara karşı ayıp eden Fransızlar için. Neyse… Adamların marşı yanlış da olsa orada dinlenmiş!)
HHH
Maça dönersek… İlk yarıda sahada iki Andorra vardı. Birincisi konuk

Yazının Devamı

“Kolej Havası: Bir Beşiktaş Filmi”

4 Eylül 2019

Geçen kış geldiler. Projelerini anlattılar, beni çok heyecanlandırdılar.
Spor tarihimizin önemli sayfalarını açıp yeniden okutacaklardı.
Süleyman Seba eşsizliğini, Metin-Ali-Feyyaz efsanesini birinci ağızlardan, yeniden dile getireceklerdi. Son yıllarda gelişen “Oral History” (Ağızdan Tarih) örneği sunacaklardı.
Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nün iletişim ve organizasyon desteğiyle “bütçesiz” bir film çıktı ortaya.
Bu projenin “paltolu” tek tanığıyım. Herkes incecik kazaklarla, gömleklerle rahat rahat güzel dekorların içinde “ifade” (!) verirken, bendenize böyle bir rol düşmüştü. O nedenle bu mevsimde filmi terleyerek (!) izledim. Keyiflendim, gurur duydum. İstatistikler ve sayılara boğulmuş günümüzün futbol kültürüne gerçek öykülerle, tanıklıklarla, mutlu mutsuz olaylarla “insanı” anlatan filmi alkışladım.
Kolej Havası bir Güverte Film yapımı... Yapımcı Suzan Güverte, yardımcı yapımcı Mehmet Ali Yemişçigil, yönetmen Sertan Ünver.

Yazının Devamı

Dön be Burak!

1 Eylül 2019

Abdullah Avcı’nın Beşiktaş’ı henüz kıvamını bulamadı. Hoca takımını çok pasla, yaratıcı anlayışla bir tür geçiş oyununa dönüştürmek istiyor. Topu kaybettiği anda basarak geri kazanmak… Oyunu çok çabuk kurmak, disiplinle mücadele etmek. Bunları yapmak hiç de kolay değil. Beşiktaş , Hoca’nın istediği oyundan uzak ama tempoyu hızlandırdığı, baskıyı yoğunlaştırdığı da bir gerçek..
Beşiktaş maçın başından itibaren oyunu bir gösteriye dönüştürdü. Topun mutlak sahibi oldu. Üst üste korner kazanarak, pozisyona girerek Rizespor kalesinde baskı kurdu. Ne var ki bu baskının karşılığında ilk yarıda umduğu golü bir türlü bulamadı. Güven, Ljajiç, Boyd; Dorukhan ve Lens çok çalışmalarına rağmen son vuruşta gereken beceriyi gösteremediler. Yoğun pas trafiğinde sürekli ve ısrarlı hücum halindeki takım, savunma yapmayı adeta unutmuştu. Maçı izleyenler de bu oyun karşılığında aynı unutkanlığı yaşadılar. İşte böyle bir gaflet anında Nill de Pauw, sağdan topu kaparak çok basit ve kolay bir iş

Yazının Devamı

Süper Lig tek pakete sığmaz

28 Ağustos 2019

Süper Lig’in ikinci haftasını da karanlık bir mağarada yürür gibi “el yordamıyla” geride bıraktık. Yayıncı kuruluş beIN Sports ile maç özetlerini yayınlamak isteyen açık kanallar ücrette anlaşamadılar. Aslında anlaşmak için pazarlık masasına da oturulmadı. Geçen hafta yazdığımız gibi özetler için açık kanallara dayatılan ücret, dakika başına 10 bin Dolardı. Açıkçası ortada bir “inat” ve “ısrar” örneği vardı.

306 maç için 3’er dakikalık özet yayın bedeli (918x10000) 9 milyon 180 bin Dolar’lık bir ödemeyi gerektiriyordu. Türkçesi: 52 milyon 509 bin 600 Türk Lirası. Makulü aşan bir rakam.

beIN Sports’un tüm maçların radyo yayınları için talep ettiği ücreti de yazalım: 3 milyon Euro. (19 milyon 410 bin TL) … Radyocu dostlar, bu parayı ödeyecek bütçenin hiçbir kurumda olmadığını anlatıyorlar. Anlayacağınız, hep birlikte Süper Lig’e “kör” ve “sağır” kalmış durumdayız. Canlı yayınları değil, tv

Yazının Devamı