Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Beşiktaş Yönetim Kurulu, başkan adaylarından Hasan Arat’ın kongrelerin haziran ayına kaydırılması yolundaki önerisini reddetti. Doğrusu bu sonucu bekliyordum... Mart ayındaki kongreye yükselen bir trendle - zirve kulübünün başkanı olarak girmeye hazırlanan Bilgili, Arat’ın önerisini taktik bir girişim olarak algılayacaktı.
Oysa, taktik girişimlerin çok ötesinde kongrelerin haziran ayına alınması sadece Beşiktaşlılar’ın değil, profesyonel futbolla ilgili etkinlik gösteren her kulübün kaçınılmaz biçimde seçeceği stratejik bir karar olmalıydı. O nedenle yazık oldu. Sezon devam ederken, belirsizlikler ortadayken kimse kulübün temel sorunlarıyla ilgilenmiyor. Varsa da, yoksa da futbol takımının performansı! Tartışmalar yetersiz ve kısır kalıyor. Kulüp aidiyeti, takım sempatizanlığının önüne geçemiyor.
Kongrelerin haziran ayına kaydırılması bir çok sorunu çözme şansı yaratabilirdi. Yazık ki, seçim kaygısı kulübün sağlıklı gelişme kaygılarının önüne geçmiş durumda.
Dahası...Bu kulüp kongreleri yeniden ele alınmalı. Örneğin, iki yıllık çalışma dönemleri yönetimlerin günlük çalışmasına neden oluyor. Uzun vadeli kalıcı programları kimse tartışamıyor. Kongreler yönetimi dört yıllık bir dönem için işbaşına getirecek biçimde düzenlenmeli. Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi bunu gerçekleştirdi. Kulüplerimizin de geç kalmaması gerekiyor.
Beşiktaş’ın onbinden fazla üyesi var. Gelin görün ki, kongreler üç-dört bin katılımla gerçekleşiyor. İki bin oyu alan kazanıyor. Büyük çoğunluğu kongreye getirecek yapısal değişimler artık kaçınılmaz. Şubeleşme ya da delegasyon sistemi tartışmaya açılmalıdır. Ya da Abdi İpekçi Salonu gibi büyük mekanlarda herkesin oy kullanacağı uygar kongreler düzenlenmelidir. Böylece gruplaşmalar, hizipleşmeler de ortadan kalkar, gücü olan program kazanır.
Bir de Daum’un tavırları... Beşiktaş Teknik Direktörü göreve devamını Bilgili’nin seçilme koşuluna bağlayarak sık sık medya aracılığıyla kongre müdahalesi yaptı. Açıkcası haddini aştı. Kimse de ona, "kongreyi bırak, işine bak" demedi. Daum, bir kongre malzemesi olarak kullanıldı, ses çıkarmadı. Bu durumu ne Beşiktaş’a, ne de Daum’a yakıştırıyorum.
Beşiktaş’a temiz bir kongre diliyorum.