Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Beşiktaş toz duman... Bir yandan hayal kırıklıkları, başarısızlıklar birbirini izliyor, öte yandan her geçen gün huzur kaçıracak, yüz kızartacak iddialar insanları yerinden hoplatıyor. Beşiktaş’ın kongre ayrıntılarından, adayların oya dönük çekişmelerinden uzak durmaya çalıştık. Ne var ki, kongre bitti, gürültüsü bitmedi.
Fenerbahçe yenilgisinden sonra basın toplantısıyla zehir zemberek açıklamalar yaparak şaibe korosuna katılan Beşiktaş Başkanı Serdar Bilgili, şimdi üzerinde yoğunlaşan şaibe bulutlarının altında! Hasan Arat’ın basın toplantısında görüntüleyerek kamuoyuna taşıdığı iddialar, doğruysa yüzüncü yılını kutlamaya çalışan Beşiktaş kulübüne leke düşürecek niteliktedir.
Tarihteki yerini tevazu, dayanışma ve temiz ilişkilerle almış Beşiktaş, 14-17 yaşındaki çocukların üyeliğiyle onların yerine oy kullanan organize adamlarla gerçekleştirilmiş kongre ayıbından bir an önce kurtulmalıdır.
Başkan Serdar Bilgili ve arkadaşları kendilerinden bekleneni derhal yapmak durumundadır. Kulüp kayıtlarını ilgili herkese açmak, kongre tutanaklarının incelenmesine fırsat tanımak, tarafsız kurulların, kulüp resmi organlarının araştırmasını kolaylaştırmak... Hukuk yoluna bizzat başvurarak, kongrenin geçerliliğiyle ilgili yargı kararı oluşuncaya kadar acil işler dışında hiçbir yönetim sorumluluğu üstlenmemek, Bilgili ve arkadaşlarının yapması gereken işlerdir. Dahası... Bilgili bir süre izine ayrılarak sonucu bekleyebilir. İstifa etmesi dahi çözümlerden biridir. Şaibeyle işbaşında kalmaktansa, şaibelerin araştırılmasına olanak tanıyarak kenara çekilmek saygı görecek bir davranıştır. Konu önemlidir. Beşiktaş’ın kulüp onuru zedelenmiştir. O onuru korumak Beşiktaşlı herkesin temel görevidir.
Şaibeler asılsız iddialara dayanıyorsa... Hukuk, kongreyi ve Beşiktaş yönetimini aklıyorsa, kazanan yine Beşiktaş olur... Asılsız iddia sahipleri de iftiracılar arasında yerini alır, kulüpteki kayıtları kalsa da Beşiktaşlılıkları biter!
Sırası gelmişken... Kulüplerimizin çoğu eski tüzüklerle yönetiliyor...Hemen her yönetim, tüzüğün hangi maddesinden rahatsızsa o bölümü yenilemek için tüzük kongresi düzenliyor. Oysa tüzükler sivil toplum kuruluşlarının anayasasıdır. Sık sık yap - boz’a, yamalı bohçaya döndürülmemelidir. Kulüp tüzükleri AB normlarına uygun biçimde yeniden ele alınmalıdır. Dün üye olanın bugün genel kurula girip oy kullanması da herhalde önlenmelidir. Kulübün kaderiyle ilgili kararlar alacak en yetkili kurulun (genel kurul) delegeliği ancak belli bir üyelik kıdeminden sonra kazanılan bir hak olabilse, en azından Beşiktaş’taki tartışmalar gündem dışı kalırdı. Kongreyi güvence altına almak için kitleler halinde üye kaydı kampanyalarına da hiç gerek kalmazdı.