Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Artık bu toplu sahtekârlıktan vazgeçelim. Futbolu spor olarak yapıyor ya da seyrediyorsak tiyatro oynamayı, siyaset yapmayı, kışkırtmayı ve hır çıkarmayı terkedelim. Şayet bu kötü alışkanlığımızdan vazgeçmezsek ortada ne spor kalacak, ne futbol, ne lig, ne de kupa... Kazanan - kaybeden fark etmeyecek. Sorumsuzluk, onursuzluğa dönüşecek. Onursuz olmaya alışanlar, rıza gösterenler, siyaset uğruna spor alanına inenler, adam kışkırtanlar, günahsız masum kitleleri gaza getirip kışkırtanlar kendi kritiklerini lütfen dürüstçe yapsınlar. Bu pis ve iğrenç davranışlarına son veremeyeceklerse unvanları, rolleri, görevleri, kimlikleri ne olursa olsun defolup gitsinler.
* * *
Gaziantep’teki kupa maçı iki teknik direktörün hata tartısıyla başladı. Samet Aybaba kalede Hasan Gültang’la çeyrek final mücadelesine çıkarken kalecisinin tecrübesizliğini hesaba katmamıştı. Christoph Daum ise başarılı bir seri ile Beşiktaş’ta işbaşı yapan Asper’i kulübeye çekip gözağrısı Myhre’yi kaleye geçirmiş, savunmada başarı ile istikrarlı yakalayan Ahmet’i kenara alıp, Erman’ı görevlendirmişti. Maç kalecilerin yediği hata üstüne hata kokan dört golle sonuçlandı. Normal sürede atılan bu dört golün üçü ölü toplardan doğmuştu. Dördüncü golde Gaziantepli Cesar beraberliği ve uzatmayı getiren sayıyı Myhre’nin bacak arasından buldu.
İki takım da kupa maçına yaraşır hareketlilik, futbol zenginliği, kanat kombinasyonları sergileyemediler. Daum uzatmada takımını santrforsuz bırakırken meslektaşı Aybaba’ya göre daha çok hata yapan adamdı. Ne var ki, daha şanslı olan da Daum’du. En azından onun bir Tümer’i vardı. Kupada kendi becerisi ile değil, Tümer’in yetenekleriyle yarı finale ulaştı.
* * *
Şimdi yeniden olaylara dönelim... Ali Eren ile, İlhan futbol oynarken aynı zamanda adam kışkırtmak ve ortalığı karıştırmak, hakemle tartışmak ve hatta hakemi fırçalamak gibi antisportif işler de yapıyorlar. Gaziantepli Fatih Tekke de öyle... İlhan’ın dünkü hareketi Viola’ya kırmızı kartla sonuçlandı ama ortalığı germeye yetti. Sen sporcusun işine baksana! Celal Doğan elbette iyi bir liderdir. Ama bir kulüp başkanı saha içinde hakemle, futbolcular arasında bir tartışma yaşanıyorsa aşağıya inip tehditler savurmaz. Fevri tepkilerle kulübünün geleceğini tehlikeye atacak yanlışlar yapmaz. Celal Doğan’ın şimdi pişman olduğunu biliyorum. Ama siyasetle, sporu artık ayırmasını diliyorum. Sanırım o da böyle düşünüyor.
Kupa statüsü de artık yeniden gözden geçirilmeli. Bu gergin ortamda tek maçlık eleminasyon bize göre değil. Ya gerginliği ortadan kaldıralım ya da takımlara rövanş fırsatları yaratalım.