Durmayalım dünya dönüyor

Koreli Kim Young Joo, muhtemeldir ki, çocukluğundan beri futbolu çok seviyordu. O sevgi sayesinde futbolcu değil, hakem oldu. Yine çok muhtemel ki, Brezilya futboluna karşı doğal bir hayranlığı vardı. O da hayranlığını düdüğüne üfleyip, kuralları biraz da zorlayarak Brezilya için uyguladı. İyi niyetinden kesinlikle kuşkulanmadığım Kim Young Joo, tecrübesizliğinin, yetersizliğinin sonucu olarak kendini de, bizi de yaktı. Bu tür hakem kazaları Dünya Kupaları’nda sıkça ve çokça görülür. Değişecek bir şey yok. İsyan etmeyi bir kenara bırakıp hükmedemediğimiz hakemle uğraşmak yerine, kendi kontrol alanımızla ilgili eleştiriler yapmalıyız.
* * *
Şenol Güneş, bu maçta iki temel hata yapmıştır. Birincisi üçlü savunma, liberolu düzeni seçmesi, ikincisi yanlış adamlarla taktik uygulaması.
Şimdi hakça söyleyelim; Bülent Korkmaz ne zamandan beri stoper oynuyor da dün gece Brezilya karşısına öyle bir misyonla çıktı? Madem stoper ihtiyacı var, seçtiği savunma biçimine Ali Eren ve Tolga gibi daha uygun adamları alamaz mıydı? Alpay gibi sakatlık sonrası maç tecrübesi kazanamayan oyuncunu savunmanın üç adamından biri olarak ileri sürüyorsan bu da hata.
Sen elbette tek santrfor tercihini yapabilirsin. Bu anlayışa saygı gösterilir. Ancak doğru tercih görüldü ki, Hakan Şükür’le yine bir yanlış seçime kurban gitmiş. Kıskanılacak bir başarı sicili ve gol rekoru olmasına rağmen Hakan Şükür dünkü maçı şutsuz bitirdi. Yetersiz olduğu görüldüğü halde, onu doksan dakika süreyle sahada tutmanın anlamı neydi? Hakan Şükür sahada kalacaksa yanına ikinci santrforu gönderip, oyunu Brezilya yarı sahasında tutmak gerekmez miydi? Bu işi yaparken de geç kaldı Şenol hoca. İlhan Mansız’ı son 25 dakikada oyuna sürüp, orada bir haraketlilik yarattı. Ama İlhanHakan ikilisi hücumun planlayıcısı Yıldıray’dan mahrumdular. Ne Arif, ne Ümit Davala, Yıldıray’ın bıraktığı boşluğu doldurabildi.
Her teknik adam hata yapabilir. Yıldıray’ı oyundan hangi gerekçe ile aldığını bilmiyoruz, ama bu da Şenol Güneş’in hatası! Adam değişikliklerini yaparken çok isabetli değil. Kanatlar çöküyor, hocamız önlem almıyor.
Ama eğri oturup doğru konuşalım. Türkiye 48 yıl aradan sonra geldiği Dünya Kupası’nda eksiklerine ve yanlışlarına rağmen bir Dünya takımı olduğunu kanıtladı. Şimdi daha zor koşullarda Kosta Rika ile girişilecek savaş var. Ya onlar, ya biz! Bu maç artık hata kaldırmaz. Sakin bir kulübeye ve adam gibi oynayacak sporculuk ruhunu soyunma odasında bırakmadan sahaya taşıyacak oyunculara ihtiyacımız var.
Bir maç kaybettik, Dünya’nın sonu değil... Dünya dönüyor. Dünya’ya ayak uyduralım. Kupada daha akıllı koşalım. Durmanın ve engizisyon mahkemeleri kurmanın saati değil.