Bu kadar değişik ve çelişik duygu bir arada yaşanmaz! Bir yanda kuşku, öte yanda coşku... Arif’in 15. saniyedeki şutuyla coşmaya başlıyorsunuz. Ümitleriniz ve beklentileriniz artıyor. Ama geçen her dakikada, biten her saniyede kuşkularınızın ibresi yükseliyor. Galatasaray bugüne kadar hiç başımızı öne eğdirmemiş. Futbolumuzun gururu ve umudu olmuş. Ne var ki, Şampiyonlar Ligi’nin ikinci grup maçlarında bileği bükülmediği gibi rakiplerini de yenememiş. Profilin hep bir yanından baktık Galatasaray’a. Yenilmezliğine alkışlarımızı gönderdik. Yenemediğini hiç göremedik. Kim bilir, belki de görmek istemedik. Dünkü maç herşeyi ile önümüzdeki net Galatasaray fotoğrafı idi. Mağrur, başı dik, onurlu, ama yenik!..
İlk yarıda Hasan Şaş ve gerisinde Ergün Pembe ve ileride Arif’le Galatasaray Barcelona’yı eziyor, büzüyor, ne yazık ki üzemiyordu. Evet, topun yüzde 55’ine sahip olan onlardı, Barcelona yarı sahasının egemenliği de onlardaydı ama Hasan Şaş’ın, Ergün’ün ortaladığı toplara ne Arif, ne de Ümit Karan bir son darbe indirebiliyordu. Oysa Real Madrid maçından yorgun ve Rivaldo’suz gelen Barcelona zamanın kendi lehine çalıştığının farkındaydı. Teknik Direktör Rexach’ın Rivaldo’nun alternatifi olarak gördüğü ve bir gün önceden onurlandırarak övdüğü Luis Enrique, Overmars’ın şutunda Mondragon’dan dönen topa sokulup hocasının yüzünü ak çıkarmayı bildi.
Orta alanda çoğalarak yer tutan, savunmasında Ümit Karan ve Arif’i kolaylıkla çözen Barcelona galiba tecrübesiyle, büyük takım olmanın rüzgarıyla fark yaratıyor ve ofsayttan attığı bir golle çeyrek final vizesini alıp gidiyordu.
Galatasaray’da iki yıldan beri süren personel kaybının faturası dünkü son maçta ödendi. Takımın Hakan Şükür ve Jardel’den boşalan golcü rolünü kim üstlenirse üstlensin dolduramıyordu. Orta alanda Suat’ın yeniden oyun kurgulayan kimliği artık geçmişte kalmış, yerine yeni bir adam bulunamamıştı. Perez artı Capone bir adet Okan ya da Ümit Davala etmiyordu. Yine de Galatasaray’a teşekkür etmek gerekiyordu. Bu lige kazandırdığı puanlar ve UEFA kontenjanında takımlarımıza açtığı yeni yerler için.
Özay Şendir
‘Diyalektik bir şey’ olarak Lozan tartışması...
16 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Sosyolojik hatalar!
16 Mayıs 2025
Zafer Şahin
Sanatçılar ‘Terörsüz Türkiye’ istemiyor mu?
16 Mayıs 2025
Abdullah Karakuş
Krizler, görüşmeler ve sonuçları
16 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
İttifak’ta görüş ayrılığı çıkmadı
16 Mayıs 2025