Galatasaray, Ali Sami Yen’deki galibiyet serisini sekize taşıyıp, ilk Terim döneminin rekorunu tekrarlamaya çalışırken, Denizlispor’dan ummadığı bir darbe yedi. Hemen söyleyeyim, Denizlispor da tıpkı Gençlerbirliği gibi Türkiye Ligi’nde futbol kalitesini yükselten ve zorlayan bir ekip... Çok çabuk oynuyorlar, fizik mücadeleden kaçmıyorlar, yılmıyorlar. Koşuyorlar. Ve inanılmaz biçimde yardımlaşıyorlar. Takımca taşıdıkları bu kaliteye ek olarak ligin henüz görünmeyen yıldız adaylarına da sahipler. İşte, savunmada Servet... Orta alanda İsmet... İleri uçta futbolunu giderek olgunlaştıran Ersen Martin... Bunlara Ali Tandoğan’ı, Mustafa Özkan’ı da ekleyebilirsiniz. Kaleci Heinen dahil, hepsi de olağanüstü performans sergiledi. Lig’deki şampiyonluk yarışında "ötekilerin" de söyleyecek sözü olduğunu belgeledi. Ersen Martin’in golünü getiren faul atışında Kabat’ın ayağı, Bencik’in kafayla aşırtması, golcünün sakin ve ustaca vuruşu, çalışmanın ve mücadele etmenin hak edilmiş ödülüydü.
Galatasaray neden yenildi? Elbette, herkes bu soruyu merak ediyor.
Birinci yarıda Denizlispor’un ustaca kotarılmış oyunu; 3 - 4 - 2 - 1 dizilişinde Mustafa Özkan ile Kabat hem orta alanda Cihan ve Volkan’ın ilerini çıkışlarını engellediler, hem de oyunun ilk bölümünde Revivo’yu kontrol ettiler. Bu ikili Ersen Martin’i de desteklemekten geri durmadı. Galatasaray savunmasında iki stoper Xaiver ve Hakan Ünsal hem savunma görevlerini aksattılar hem de oyuna ofansif katkıda bulunamadılar. Galatasaray, 3 - 4 - 3 gibi oynadı. Orta alanda - Ümit Davala, Volkan, Cihan, Ergün - yorgun, temposuz ve etkisizdiler. Ergün’ün bireysel çabaları ve gollük topları öndeki üç forvet - Arif, Ümit Karan, Revivo - tarafından hiç değerlendirilemedi. Galatasaray’da oyunun lideri olması beklenen Revivo sadece ilk yarıda beş gollük vuruşla forvet heveslerini karşılamaya çalıştı. Ancak oyunu yöneten ve yönlendiren lider kişiliğinden uzaktı. Ümit Karan, Servet’in, Arif de Özgür’ün diri ve sıkı markajından kurtulamadılar. Fatih Terim, yenik duruma düştükten sonra Revivo’yu hücumun sol kanadına gönderdi. Oyuna Berkant’ı, Emre’yi ve Pinto’yu aldı. Hakan Ünsal, Cihan ve Arif’i dışarı çağırdı. Sonra Xaiver’in hava egemenliğini kazanmak için forvetin arkasına yerleştirdi. Bülent’in şişirme topları da havadan kullanılan tüm öteki atışlar gibi Servet ve kaleci Heinen tarafından savuşturuldu.
Oyunun beklenmeyen skoru oluştuktan sonra elbette beklenen sertlikler sergilendi. İsmet Arzuman gördüğü pozisyonlara ve sertliklere sarı kartlarını çıkardı. Ancak Ümit Davala’nın Serhat’a arkadan yumrukla vurmasını göremedi.
Denizlispor, UEFA Kupası’nda kazandığı tecrübeyi Ali Sami Yen’de UEFA Kupası’nı almış bir takıma karşı kanıtladı. Burada galiba Rıza Çalımbay’ı kutlamalı!
