Futbolda para büyüdükçe danışıklı maç organizasyonu "şike" örnekleri de çeşitlenerek çoğalır... Paranın cazibesi önce göz yumulan hak edilmemiş başarıları olanaklı kılar... Sonra çıkar ağları genişler ve başlangıcından itibaren spor ve ahlak dışı bir kavram olan şike, sporun can damarlarında ilerleyip, her kesimi etkisi altına alarak korkunç bir hastalık biçimine dönüşür.
Tuncay Özkan’ın karanlık dünyalarda iz sürme becerisi, gazetecilikteki başarılarına bir yenisini ekledi. Susurluk sanıklarından Ali Fevzi Bir’in başka nedenlerle dinlenen telefonlarından bazı hakemlerle yoğun ve derin ilişkiye girdiği, arada kadınların da kullanıldığı anlaşıldı. Öylesine yeni bir şike biçimiyle karşılaştık ki, şikenin tanımlamasında varolan "danışıklı maç organizasyonu" kavramları havada kaldı. Bazı maçlarda iki takımın da sonuçtan haberi bile olmadı.
Kadıköy Cumhuriyet Savcılığı, bir hakemin - Sadık İlhan - tutuklanmasıyla süren soruşturmayı her geçen gün derinleştiriyor, geliştiriyor.
Bizler spor gazetecisiyiz. Duyarlılıkla izleyeceğiz. Haberleri Tuncay Özkan ve onun gibi polisiye olaylarda deneyimli uzman meslektaşlarımızdan öğreneceğiz.
Kesin olan şu ki, spor ortamının pisliklerden, çirkinliklerden, onursuzluklardan arınmasını en az Tuncay Özkan kadar istiyor ve talep ediyoruz.
Onun duyarlılığına saygı gösteriyoruz.
Ne var ki, Özkan duyarlılıkta sınır tanımayan bir tavırla duyarsızlığın kapılarını zorluyor. Radikal’de yayınlanan Neşe Düzel’le söyleşisinde basını ayırıyor önce... Basının genelinin içinden bir kesit alıyor: Spor basını... Sonra da yeniden genelleme yaparak "Spor basını bu işin göbeğinde"diyor.
Spor gazetecilerinin tümünü inciten, rahatsız eden, açıkcası onurlarına karşı saldırı anlamına gelen sözler bunlar.
Tuncay Özkan, bazı hakemlerin bu pisliğin içinde yer aldığını yazdı. Elindeki bilgilere dayanarak konunun dava haline dönüşmesi için katkıda bulundu. Çabaları elbette gazetecilik onuruna yakışan, alkışlanan meslek örnekleridir.
Ama haber eşiğinden atlayıp, yorum yapmaya yönelirken biraz daha dikkatli ve özenli olmasını - en azından bu meslek adına - istemek her meslektaşının hakkıdır.
Tuncay Özkan böylesine iddialı konuştuğuna göre, mutlaka pisliğin içinde yer alan gazetecileri de biliyor olması gerekir. O bilgilerini meslek kuruluşlarına - TSYD ve TGC gibi - vererek, onların meslek onurunu korumak için yargı kararına gerek duymadan alabilecekleri kararlara yardımcı olabilir.
Sözünün arkasında durarak spor gazetecilerinin tümünü inciten yanlışını düzeltebilir.
İnanıyorum ki Tuncay Özkan, çabalarının yanı sıra sorumlulukları da olduğunu bilir!
Özay Şendir
‘Diyalektik bir şey’ olarak Lozan tartışması...
16 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Sosyolojik hatalar!
16 Mayıs 2025
Zafer Şahin
Sanatçılar ‘Terörsüz Türkiye’ istemiyor mu?
16 Mayıs 2025
Abdullah Karakuş
Krizler, görüşmeler ve sonuçları
16 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
İttifak’ta görüş ayrılığı çıkmadı
16 Mayıs 2025