Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Sevgili dostum Christoph Daum, meslek hayatının en çelişkili dönemini herhalde Beşiktaş’ta yaşıyor.
Huysuzluklar, kararsızlıklar, takıntılar ve tutarsızlıklarla dolu bir dönem bu.
Elbette anlayışlı olmalıyız... Ona hak ettiği saygıyı göstermeliyiz. Daum’u, Beşiktaş’ı yıpratan, Beşiktaş’a zararlı bir kişi olarak göremeyiz. Buna hakkımız yok.
Ne var ki; Christoph, eylemiyle hem kendi kariyerini ve karizmasını yıpratıyor, hem de Beşiktaş’a kazandıracağı başarıları - en azından geciktirerek - zora sokuyor.
Sanırım kokain davasının haftalık seyir defteri Daum’un çelişkilerinde en önemli etken. Almanlar, hocayı haftalık ömürlerle yaşamın bir ucundan ötekine sallayıp duruyorlar. Bundan Beşiktaş da etkileniyor.
Sezona girer girmez bir kaleci sorunu yarattı. Shorunmu, Fevzi, Kjaer, Myhre ve Asper... Siz hiç beş kalecilik bir macera sezonuna tanık oldunuz mu? Bu sorun doğrudan doğruya Daum’un huysuzluğundan kaynaklanmıştır.
Takıntılı Hern Daum... Öyle olmasaydı Khletsov’u engizisyon mantığıyla iki de bir aforoz ederek, kulübenin dışına da atıp, tribüne çıkarır mıydı? Dışlamak, yok saymak ve önemsememek pek sağlıklı bir tavır değil. Daum, parası ödenmiş antrenman disiplinine uyan ve eline teslim edilmiş bir profesyonel futbolcuyu kullanmamakla neye hizmet ediyor? Onun Khlestov konusundaki takıntısının bedeli nelerle ödeniyor, hala anlamadı mı?
Kararsızlıklar sergiliyor. Dörtlü savunma, çift forvet... Üçlü savunma tek forvet... Daum’un sık sık değiştirdiği oyun örnekleri.
Oysa Beşiktaş zamanında - Gordon’lu yıllar - bir sistemin takımıydı. Hiçbir takıma karşı özel önlem almaz, kendi hükmünü icra ederek istediği oyunu oynar, gücüyle, enerjisiyle golleriyle rakiplerini sarsardı.
Şimdi spor yazarları da, futbol otoriteleri de Beşiktaş’ı çözmekte güçlük çekiyor: Liberolu mu oynayacak, tandem mi? İlhan tek mi çıkacak, Ahmet Dursun’la mı?
Bazen ne olacağını Daum da bilemiyor.
Sezon başında futbolcularıyla çelişkiye düşmüştü. Onlar inanıyordu. Daum kuşkuluydu. Beşiktaş şampiyon olur mu, olmaz mı? Bu soruya üç büyükler için, "hayır olamaz" yorumunu yapmak özellikle bu sezon o kadar kolay değil. Daum futbolcularının inandığı olaya bir türlü ısınamadı. Beşiktaş’ın, Galatasaray maçına konsantre olması gerekirken kongre kulislerinin içine düşüp Hasan Arat’ın seçilirse kendine yeni bir antrenör araması gibi abuk bir mesaj verdi. Sevgili Christoph, kongreden sana ne! Kendini versene işine!
Yine de treni kaçırmış değil Beşiktaş. Son yılların ön güzel şampiyonluk yarışlarından biri üç adayla sürüp, gidiyor. Daum, bu gaflet uykusundan uyanır, Galatasaray maçında son örnekleri görünen çelişkilerini, takıntılarını ve tutarsızlıklarını terk ederse, Beşiktaş niye şampiyon olmasın?
Birilerinin Daum’u uyandırması gerekiyor.