YazarlarBıktık vallahi!

Bıktık vallahi!

17.01.2001 - 00:00 | Son Güncellenme:

Bıktık vallahi!

Bıktık vallahi


TÜSİAD Başkanı Erkut Yücaoğlu, biraz da azarlar gibi, "ayaküstü" konuşuyor:
"Yapılan tartışmaların büyük kısmı lüzumsuz. Bütün günü bu konuları konuşarak geçirmek, iş yapmamak bu memleket için hayırlı olmaz. Hakiki gündem nedir, bunlarla uğraşan yok. Birçok insan çalışmak, iş yapmak istiyor. Liderler Avrupa Birliği için Ulusal Program'ı tartışmak üzere toplanıyor. Bu diğer konulardan önemli."
Sonra gazeteciler "gazeteci - asker tartışması" için "suni gündem mi" diye soruyor...
Yücaoğlu cevaplıyor:
"Suni hale geliyor. Ben dinlemek istemiyorum. Gitsinler bir yerde oturup tartışsınlar. Halkı meşgul etmeye hakları yok. Türkiye böyle tartışmalar ile uğraşacağına memleketin istikbalini garantiye alacak politikaları oluşturmak, bunları tartışmak zorunda."

. . .

İlk bakışta "haklı valla" dersiniz belki.
Bıkmışsınızdır temcit pilavından, "helal" dersiniz mesela.
Ama, konuşan TÜSİAD Başkanı olunca...
Hele hele verdiği örneklerden biri "yolsuzluklar", diğeri "askerin konumu"; önerdiği konulardan biri de "Avrupa Birliği" olunca, "bir dakika" demez misiniz?
TÜSİAD'ın hazırladığı önemli raporlardan biri, yani "Türkiye'nin istikbali" üstüne akıl yürütmelerinden biri "iş ahlakı" üstüne değil miydi?
"Sağlıklı büyüme ve refah paylaşımı" açısından "yolsuzluklar" çok mu önemsiz bir mevzudur?
Bu ülkenin "istikbali"ni bugüne kadar tarümar etmiş bir "tefessüh sistemi"...
Yolsuzluk kanalı denilen "kamu işletmeciliği ve devlet kararları"nın yanı sıra, özel sektörün ve özelleştirmelerin de "vurgun kaynağı" olmasının tartışılması çok mu suni gündemdir?

. . .

Diyelim ki öyle.
Yücaoğlu'nun tartışılmasını istediği "Avrupa Birliği" meselesi var; bir de tartışılmasını istemediği "askerler" konusu.
Allah aşkına, Yücaoğlu bilmez mi, bu iki meselenin birbirinden bağımsız tartışılamayacağını, tartışılmadığını ve "Ulusal Program" hazırlamakta olan hükümetin de bunu "bağımsız" ele alamadığını?
Hiçbirimiz bilmesek, hazırladığı (hazırlattığı) bir başka raporda, "Batı demokrasilerinde ordunun, genelkurmayın konumu, MGK'nın işlevi" üstüne "demokratik öneriler" yapan TÜSİAD nasıl bilmez!
Daha birkaç gün önce TÜSİAD Başkanı kendi kulaklarıyla duymadı mı ve kendi gözleriyle görmedi mi, bu iki konunun birbiriyle nasıl bağlı olduğunu, daha doğrusu birincinin ne derece ikincinin kuşatmasında olduğunu?

. . .

Türkiye'de iş dünyasının konumu, siyasetle ilişkileri, hukuk, demokratikleşme, devlet organlarının işlevleri, hatta gazeteciliğin ne olup olmadığı... bütün bunların geçmişten de birikerek gelen arızaları, zaafları, sefaletleri tartışılmadan nasıl bir "parlak istikbal" olabilir ki.

. . .

Bu sorunların her birinin katmerleşmesinde, aslında kendi var oluş koşullarının garantisini bulmuş bir burjuvazinin "reformcu" yeni kuşakları da, "demokratik, hukuksal ve ahlaki devrimini yapamamış bir sınıf"ın tüm titrekliğine sahipler.
Bir adım ileri, iki adım geri!
Sıkılınca da, "suni gündem".
Bu yapaylıktan bıkanlar da var.
Erkut Bey... Hala 9 yaşındaki çocuklar bile "terörist" diye içeri tıkılıyor!
Çocuklar "suni" değil ki.










KEŞFETYENİ
Oğlu resmen gençliği! Benzerliği görenler 'yok artık' dedi
Oğlu resmen gençliği! Benzerliği görenler 'yok artık' dedi

Cadde | 14.06.2025 - 10:32

"Çılgın Bediş" dizisinde canlandırdığı Oktay karakteriyle hafızalara kazınan Cenk Torun’un oğlu liseden mezun oldu.

Yazarlar