Gün bizim günümüz

14 Haziran 2002



<#comment>Brezilya’ya yenildik, Kosta Rika ile berabere kaldık! Vay sen misin puan kaybeden, ikinci turu zora sokan? Ne teknik direktör Güneş, ne de futbolcular kaldı. Hepsi birden bazı kesimlerce darağacına çekildiler. Futbolun sürprizler oyunu olduğunu unutuverdiler!
Son şampiyon Fransa’nın ülkesine sıfır puan ve golsüz dönmesini bile kulak ardı ettiler!
Finaller öncesinde hem Federasyon Başkanı Haluk Ulusoy, hem de Teknik Direktör Şenol Güneş, ikinci tura geçeceklerini her defasında tekrarladılar.
Evet, hepsi inandı ve Ay - Yıldızlı ekibi ikinci tura çıkardılar, ülke insanımızı sokağa döktüler.
Hepinizi yürekten kucaklıyoruz.

Yazının Devamı

Suç sahadakilerde

10 Haziran 2002



<#comment>Brezilya’ya kök söktüren Milli Takımımız’dan Kosta Rika maçında fark beklerken, beş dakika dayanamadık, galibiyeti koruyamadık, tur şansımızı zora soktuk. Kosta Rika asla bizim ayarımızda bir takım değil. Ancak bir farkları var, topu ayağa oynamakta mükemmeller. Hele hele oyun disiplinlerini korumada da bizden farklılar.
Duvar paslarıyla, kolektif oyunun kurallarını birleştiren Kosta Rika, ilk yarıda savunma ağırlıklı oynamasına karşın iki tehlike yarattı. Birinde Rüştü’nün başarısı, diğerinde ise rakibin son vuruştaki beceriksizliği vardı.
İlk yarıda fark beklerken, yine hayal kırıklığıyla kucaklaştık.
12.dakikada kazanılan frikik atışını Ümit Özat kullandı, tecrübeli futbolcu sert vurdu, top yandan az farkla auta çıktı.
Yoğun baskı kurmamıza rağmen savunmada gedik bulamıyorduk. Hakan Şükür’ün çakılı kalmasıyla, orta sahada top taşıyan Hasan Şaş ve Yıldıray sürekli geriye oynamak zorunda kaldılar.

Yazının Devamı

Kolay geçeriz

9 Haziran 2002


<#comment>Brezilya’ya kök söktürmesine rağmen hakeme takılan Milli Takımımız, Kosta Rika önünde galibiyete ulaşacaktır. Tüm futbolcular bu maçın anlamını biliyor. Bundan sonraki iki rakibimiz de klasımızda değiller. Ancak iyi mücadele etmezsek bunun da bir anlamı kalmaz. Sadece Kosta Rika maçı değil, Çin karşılaşması da ülkemiz adına büyük anlam taşıyor. Ben bu kadroya güveniyorum. Onlar da tüm ülkenin kendilerine inandıklarını biliyor.





Yazının Devamı

Neden olmasın?

3 Haziran 2002


<#comment>Önce Antalya, ardından Hong Kong ve şimdi G.Kore... Bu süre içinde 29 antrenmanda toplam 3200 dakika alın teri döken Milli Takımımız bugün Brezilya önüne çıkacak. Maç öncesinde bir "karamsarlık" hakimdi... Taa ki, Senegal’in son Dünya Şampiyonu Fransa’yı yenmesine kadar... Karamsarlık yerini umuda bıraktı Ulsan’da... Neden olmasın diyoruz? En büyük avantajımız, çalışmalardaki ciddiyet ve takım içindeki sevgi bağları. Bu jenerasyon iki Avrupa Şampiyonası, şimdi de Dünya Kupası’na yelken açtı. Birçok zoru başardı. Tecrübe de var, yetenek de... Elleri boş, küskün ve başları önde ülkemize döneceklerine inanmıyoruz. Haydi çocuklar, şimdi ürünü toplama zamanı. Ülkemiz insanının yüzünü bir kez daha güldürün, halkı sokağa dökün... Bu gücü biz sizde görüyoruz... Ya siz?





Yazının Devamı

90 dakika

24 Mayıs 2002


<#comment>Güney Afrika karşısında ilk yarıda rakibe fazla pozisyon vermeden iki net gol pozisyonu yakaladık. Ne var ki, ofansta tek oynayan golcü futbolcumuz Hakan Şükür, özellikle bu yarıda yakaladığı bir pozisyonda ağır kaldı ve mutlak bir golden olduk. Hakan Şükür’e orta alanda Yıldıray ve Okan destek verdi. Bu yarıda Ay - Yıldızlı ekip adına gözümüze en büyük olumsuzluk, sağ kulvarda görev yapan Ümit Davala’nın verimsizliğiydi.
Karşılaşmanın 59.dakikasına kadar rakiple başa - baş bir oyun ortaya koyan Ay - Yıldızlılar, Güney Afrika’da McCarthy’nin oyuna girişiye birlikte adeta dağıldılar. İlk golden sonra oyun disiplininden uzaklaşan ekibimiz 89. dakikada Tayfur’la gole çok yaklaştı. Dönen topu McCarthy, ikinci gole dönüştürdü ve skoru belirledi.

Karşılaşmanın ilk 25 dakikalık bölümünde Ay - Yıldızlı ekibimiz, G.Afrika’ya oranla daha atak bir futbol ortaya koydu. 16. dakikada Ergün soldan Hakan Şükür’ü kaçırdı, golcü futbolcu altı pasa kesti, kaleci tokatladı, savunma bu tehlikeyi kornerle önledi.
31. dakikada Ergün, orta alandan aşırtma bir pasla Hakan Şükür’ü ceza alanı içinde topla buluşturdu. Ancak golcü futbolcumuz ağır kalınca savunma bu tehlikeyi

Yazının Devamı

90 dakika

21 Mayıs 2002


<#comment>Hong Kong’da beşinci günümüzü geride bıraktık... Bırakın sokakta yürümeyi havadaki aşırı nem inanın nefes almamızı bile zorlaştırıyor. Böylesine zor şartlar altında A Milli Takımımız, Hong Kong Karması’nı 2-0 yenerken zorlanmadı. Güneş, her iki yarıda da farklı on birle takımı oynatırken, haklıydı. Bu iklimde doksan dakika aynı takımı sahada tutmak bir insafsızlık olurdu.
Karşılaşmanın ilk yarısında sadece iki gol attık, biri penaltıdan... Yani işin özü pas yüzdesi düşük idi. Aşırı nem ay - yıldızlı ekibi özellikle tempo açısından bir hayli etkiledi. Başka bir deyişle ilk yarıyı yürüyerek oynadılar ve bu yarıya iki gol sığdırdılar.
Rakibin gücü belli... Sıradan bir amatör takım görüntüsü çizdi Hong Kong karması... İkinci yarıda biraz tempo yükseldi, pas yüzdesi arttı. Ne var ki, bu yarıda fark bulmamız gerekirken, ilk yarıdaki iki golle yetindik.
Sahaya sürülen 22 kişilik kadro içinde sadece Rüştü ve Yıldıray Baştürk yer almadı. Bu maçta birilerini iyi oynadı diye göklere çıkarmak da yanılgı olur. Özellikle ilk yarıda Hasan Şaş’ın performansı tüm olumsuz iklim şartlarına karşın mükemmeldi.
Doksan dakikalık mücadelede bizi finaller öncesi

Yazının Devamı

90 dakika

5 Mayıs 2002


<#comment>Doksan dakikalık "hedefsiz" mücadelede işini "ciddiye" alan taraf Gaziantepspor’du. Lige Fenerbahçe derbisinden sonra havlu atan Beşiktaş, ilk yarıda rakibine oranla daha çok fırsat yakaladı. Ne var ki son vuruşlardaki yetersizlik gol getirmedi bu yarıda. Alan savunmasından çok adam markajını yeğleyen Gaziantepspor, özellikle orta alanda etkili bir oyun ortaya koydu, ilk yarıyı Maxim’in golüyle önde kapadı. Fatih, Mehmet Polat ve Mustafa Şahintürk’ün kadro dışı bırakılmasına rağmen Gaziantepspor’da, Viola, Souza, Maxim ve kaleci Ömer, oynadıkları futbolla ön plana çıkan isim oldular.
Beşiktaş’ta savunmada Ali Eren, kritik pozisyonları önlerken tek sivrilen isimdi. Forvette tek oynayan İlhan Mansız, kulaklarını tribüne takınca, yine sinirlendi, oyundan düşerken, rakip savunmanın arasında ender bulduğu pozisyonları da gole çeviremedi. Her geçen dakika sinirlenen Siyah - Beyazlı futbolcular hem oyundan düştüler, hem de sarı kart gördüler.
Karşılaşmanın ilk tehlikeli atağı 8.dakikada Beşiktaş’tan geldi. Tamer, soldan kazanılan korner atışında topu arka direğe kesti, Ahmet Yıldırım yükseldi, kafayı çaktı. Ömer’i de geçen top üst direğe çarparak auta gitti.

Yazının Devamı

90 dakika

28 Nisan 2002




Beşiktaş’ın bu sezon İnönü Stadı’na "vedası" buruk olurken, taraftarlarını yine "hüsrana" uğrattı.
Sezon başından bu yana sahasında şeytanın bacağını kıramayan Beşiktaş, Göztepe mağlubiyeti ile birlikte toplam 23 puanı rakiplerine dağıttı.
Karşılaşmanın ilk yarısında rakibine oranla daha diri gözüken Beşiktaş, bu yarıda üst üste yakaladığı fırsatlardan sadece birini gole çevirdi. 30.dakikada Ahmet Dursun’un frikik golüyle öne geçen Beşiktaş’ın iki dakika sonra gol yemesi, savunmanın evlere şenlik olduğunun en büyük göstergesiydi. Ümit ile Erman savunmanın sırıtan isimleri olarak ön plana çıktılar. Asper’in iki golde yapacağı hiçbir şey yoktu, savunmasının "kurbanı" oldu.
Gençlerbirliği maçında taraftara kafa atan Erman oyunda kaldığı ilk 45 dakikayı yoğun protestolar içinde tamamlarken, vasatın üstün çıkamadı. İkinci yarıda değişen sadece oyuncular vardı... Oyun disiplininden uzaklaşmayan Göztepe, Beşiktaş kalesine iki kez geldi, ikisini de gole çevirdi.

Yazının Devamı