Beşiktaş'ın dervişi Süleyman Seba

6 Nisan 2017

Yaşamımızda bazı fotoğraflar vardır ki unutamazsınız, her an her yerde onu anmaktan geri duramazsınız. Hele bir şarkı var ki, hep onu hatırlatır bizlere... “Eski Dostlar” şarkısı bizler, yani onu tanıyanlar için vazgeçilmezdir. O şarkının dizelerini dinlerken, her satırında onu bulabilirsiniz.

O, Beşiktaş’ın dervişi, O Beşiktaş’ın efendisiydi, hatta Kartal’ın ruhuydu... Beşiktaş onun yaşam biçimiydi, siyah-beyaz renklerin aşığıydı.

Evet, yukarıda dilimiz döndüğünce anlatmak istediğimiz fotoğraf, Beşiktaş’ın efsane Başkanı Süleyman Seba’dır. Aramızdan ayrılalı neredeyse üç yıl olmak üzere, ona olan özlemimiz her geçen gün bir kat daha artıyor. O, hep aramızda, gönlümüzde yatıyor.

Onun dostları, yani bizler için 5 NİSAN tarihi çok önemlidir. Çünkü Süleyman Abi’nin doğum günüdür... Sağlığında her doğum gününde yanında yer alır, pastayı birlikte keser, zaman tüneline girip, anılarımızı tazeler, birbirimize sarmaş-dolaş olurduk.

Heyy gidi Süleyman Abi hey... Rakiplerine olan saygısı, sevgisi, duruşu, söylemleri ve karizmasıyla Türk futbol tarihine adını altın harflerle yazdırmış bir fotoğraftır Süleyman Abi... Onun gibisi bir daha gelir mi? Sanmıyorum açıkçası...

O, Atatürk ve Türkiye

Yazının Devamı

Kartal vites yükseltti

3 Nisan 2017

Ortada bir gerçek var, o da Beşiktaş’ın büyük ‘baskı’ altında olduğu... Bir yanda üçüncü yıldız, yani şampiyonluk hesapları, diğer yanda UEFA Avrupa Ligi...

Psikolojik pencereden bakacak olursak, bu baskı, Kartal’da stresi ve telaşı birlikte getiriyor. Böylesi bir tabloda futbolcuların sinirlerine hakim olması şarttır. Sinir katsayınız ne kadar yükselirse, hata yüzdeniz de buna paralel artar. Bırakın pozisyon üretmeyi, golü bile zor bulursunuz.

Buna bir de kenar yönetimi eklemek de yarar var. Yılların tecrübesi Şenol Hocamız da rahat değil, öfkesine fren koyamıyor!Kenardaki stres, sahadaki gerilimi bir tık yukarı çıkarıyor, biraz sakin hocam!

Dememiz o ki, Kartal, ilk yarıda bu faktörler nedeniyle oyunda üstünlüğü tam yakalayamadı. Elbette konuk takımın da sert futbolu, artı presi, Beşiktaş’ın pozisyon üretimine set çeken en büyük faktör idi. Konuk takımın katı savunma anlayışını Beşiktaş ancak 45 artı 5’de yıkabildi.

Quaresma, sahanın en sakin adamıydı. Sanırsınız ki sinirlerini tek tek aldırmış! Atamadığı bir gol var ki, kendisi de şaşırdı. Oğuzhan’ın attığı golde onun da payı yüksekti. Klas hareketlerle rakibini saf dışı bıraktı, Babel’i gördü, tecrübeli futbolcu indirdi, Oğuzhan’a

Yazının Devamı

İyi, güzel de!

30 Mart 2017

İlk kez Eskişehir’de bir milli maç heyecanı yaşandı. Tribün desteği anlatılmaz, yaşamak gerekir. Doksan dakika susmak bilmeyen, müthiş sinerji üreten, stadı tıklım-tıklım dolduranlar, ay-yıldızlı ekibin coşkulu oyununa katkı sağladılar. En büyük teşekkürü onlar hak ediyor.
Devletin son yıllarda bütün olanaklarını seferber ederek inanılmaz bir tesisleşme hamlesi gerçekleştirdiğini biliyoruz, alkışlıyoruz. 2024’de aday olmamızın temel taşı bu modern statlardır kuşkusuz... Bu organizasyonu alacağımıza da inanıyoruz.
Buraya kadar her şey güzel... Gelelim ilk kez bir milli maçın oynandığı Eskişehir Yeni Atatürk Stadı’na... Mimarisi harika, geniş otoparkları inanılmaz... Ancak trafik sorunu var. Özellikle taraftarın özel araçlarıyla maça gelmeleri, dağılımda sıkıntı yaratıyor. İlerleyen günlerde stada tramvay seferleri yapılması konusunda çalışmalar sürdürülüyor.
Statla ilgili eksiklikler yok mu? Elbette var. İzlenimlerimi dile getirmek bir gazeteci olarak görevim. Basın tribünü çok iyi, ne var ki, bizler yani gazeteciler tuvaleti kullanmak için üç kat aşağı inmek zorunda kaldık. Böyle bir stat yapıyorsunuz, tuvaletler ya var ya da kapalı... Bu biir...
Tuvalete iniyorsunuz,

Yazının Devamı

Teşekkürler Eskişehir, bravo gençler

28 Mart 2017

Futbol kenti, öyle sanıldığı kadar kolay olunmuyor... Eskişehir, bu anlamda inanılmaz, övgüyü de, alkışı da fazlasıyla hak ediyor. Bu kentte, 26 yıl önce Eskişehir-Beşiktaş maçını izlemiştim, o günkü tablo neyse, bugün de aynı. Müthiş bir taraftar desteği var, susmak falan yok, rakibe inanılmaz bir baskı, ay-yıldızlı ekibimize ise adeta moral şırınga ediyorlar. Valla böylesi bir destek karşısında ben bile çıkar oynarım! Hazırlık maçındaki tablo buysa, bir de puan maçını düşünün, adamın elini-ayağına dolaştırırlar! Dememiz o ki, millilerimiz artık gönül rahatlığıyla kritik maçlarını Eskişehir’de oynayabilirler. Elbette karar Fatih Terim hocamızın.
***
Hani ‘hazırlık maçlarında oyuncular konsantrasyon konusunda sıkıntı yaşarlar’ diye yerleşmiş bir düşünce vardır. Valla helal olsun gençlere, bu düşünceyi de silip, attılar dün... Kalecisinden ileri uca kadar herkes arzulu, iştahlı ve de en önemlisi disiplinlinden bir milim uzaklaşmadılar. Skor tabelasındaki rakamlar, böylesi bir takımın yansımasıdır, aferin onlara...
Terim’in geniş kadrosu içinde yer alan bu genç kardeşlerimiz bizce sınıfı geçmişlerdir. Bu düşüncemizin farklı skorla pek bağlantısı yok. Onların arzulu, iştahlı ve de

Yazının Devamı

İpin ucu kaçmasın

23 Mart 2017

Şu teknik adamların, puan kaybını ‘yorgunluğa’ bağlamalarına bir türlü anlam veremiyorum. Sevgili Şenol Hocamız, Antalyaspor maçı sonrasında da bu kelimeyi kullandı.
Kendi penceresinden haklı olabilir. Ne var ki bizce hiç de öyle değil... Avrupa’daki takımlara bakın, neredeyse üç kulvarda mücadele ediyorlar, böylesi mazeretlere sığındıklarına pek rastlamadım. Sanırsınız ki, arkadaşlar inşaatta çalışıyor, taş taşıyor, yorgun düşüyorlar!
Antalyaspor karşısında kaybedilen iki puanın nedeni asla bu olamaz, olmamalı... Madem ki bir yorgunluk söz konusu, o zaman rotasyona gidersiniz. Kaldı ki elinizin altında alternatif oyuncular var. Örneğin, ‘kızarmayı’ alışkanlık haline getiren Aboubakar’a yedeğe çeker, aslan gibi Cenk Tosun’u sahaya sürersiniz. Bitmedi; Oğuzhan bir görünüyor, bir kayboluyor. Elinizin altında Gökhan İnler var. Ancaak, Aboubakar, sürekli arkadaşlarını eksik bırakıyorsa, -ki öyle, puan kaybında, bizim lugatımızda ‘yorgunluk’ kelimesine yer yoktur. Peki, Talisca çıkar mıydı? Vallahi kalsaydı iyi olurdu bizce...
Yorgunluktan çok, formsuz oyunculara dikkat etmek gerekir. Aboubakar’ın diriliğine, yıpratıcılığına gıkımız çıkmaz. En formda oyuncu dersek abartmış

Yazının Devamı

Sorumsuz, şımarık adam!

20 Mart 2017

Yok arkadaş yook! Bu Aboubakar’ın adam olacağı falan yok! Ya arkadaş önce Olympiyakos ardında da dün Antalyaspor maçında kızardı (!), yine arkadaşlarını yalnız bıraktı. Nasıl bir adamsın sen, hiç mi dersler çıkarmıyorsun? Kartal’ın bu sorumsuz adamına kim dur diyecek, merak ediyoruz?

Eee Olympiyakos gibi kritik bir maçta takımını yalnız bırakan Aboubakar’ı Antalya karşısında oynatır ve böylesi ödün verirseniz şımarır tabi! Ne yapsa yeridir... Ne dersin Şenol hocam? Senin gibi disiplinli hocanın bu adama taviz vermesine doğrusu anlam veremedim. Cenk Tosun’un suçu ne? Aslanlar gibi sahaya çıkıp, gollerini atması mıdır? Yooo bu kadar haksızlığa gönlümüz razı olmuyor, isyan ediyoruz.

Aboubakar sorunun çözüm adresi Şenol Güneş’tir. Kırmızı kart olayına set çekmez isen, giderek alışkanlık yaratır, bir virüs gibi takıma bulaşır, yaygınlaşır!

* * *

Doğal olarak Güneş Hoca, Olympiyakos karşısındaki kadroyu Mitroviç hariç, bozmamış. Olabilir. Ne var ki, Rıza Çalımbay, Kartal’ı iyi tanıyor, havasını-suyunu iyi bilir, dersinizde iyi çalışır. Nitekim, Antalyaspor ilk etapta Kartal’ın o baş döndüren pas trafiğine önlemler almıştı. Buna ilaveten; hücuma çıkarken, yapılan top kayıplarını da eklersek,

Yazının Devamı

Büyüksün Beşiktaş

17 Mart 2017

Hay boyun-posun devrilsin emi! Gol atsan ne olur, atmazsan ne olur? Kim olursan ol, sahada kalamıyor, arkadaşlarını yalnızlığa mahkum ediyorsan, sana nasıl profesyonel diyeceğiz arkadaş? Topsuz alanda rakibine kafa atmayı nasıl açıklayacaksın eyyy Aboubakar efendi! Bırak rakibi arkadaşlarının onca emeğine nasıl ihanet edersin? Tamam belki rakibin seni tahrik etti, ama olmayacaksın, profesyonelliğin ilk şartı budur!

Beşiktaş maça ne güzel başladı, Aboubakar ve Babel'in golleriyle rakibi moralmen çökertmişti... İlk sekize kalmanın keyfini yaşadığı anlarda çok basit bir gol yedi Kartal... İşte Marcelo'nun yokluğunu o pozisyonda iliklerine kadar yaşadı Kartal! Dememiz o ki, takım savunmasını maalesef bir türlü beceremiyoruz yıllardır! Elyounoussi'nin bu golü beraberinde paniğe neden olurken, Aboubakar'ın kızarması, takımı, taraflı-tarafsız herkesi bunalıma soktu! Acaba Aboubakar'ın yüzü kızardı mı merak ediyoruz! Güneş hocanında hesabında böyle bir kart yoktu kuşkusuz! İşte teknik adamların çaresiz kaldığı anlar bu tip sorumsuzluklardır! Haaa pozisyon gereği görebilirsiniz, buna gıkımız çıkmaz, ama Aboubakar'ın bu kartta savunması bile alınmaz, direkt en ağır cezayı vereceksiniz, aksi

Yazının Devamı

Değerlerimize sahip çıkalım

16 Mart 2017

Yazılı ve görsel medya dünyanın her yerinde aynıdır. Avrupa’nın bir çok ülkesinde de hayali haberler yazılıyor, çiziliyor. Dememiz o ki, sütten çıkmış ak kaşık değiller!
Nereye varmak istiyoruz? La Gazzetta Dello Sport, İtalya’nın ünlü spor gazetelerindendir. Gazetenin başyazarı Luca Calami, Fatih Terim’in de yakın arkadaşı, kutlamalar sonrası grupça yemeğe çıkmışlar İtalya’da... Tamamen sohbet havasında geçmiş yemek... Ne var ki, Terim’in Roma ile ilgili sözleri gazeteye Calami tarafından yanlış aktarılmış.
Masada oturan yakın dostumun sözleri benim için senettir, yalanı-dolanı asla olmaz. Terim’in Roma ile ilgili sözleri tamamen İtalya Ligi ile ilgili, UEFA’yla yakından uzaktan ilişkisi yok. Ünlü hocamızın, sohbet sırasında “Roma inşallah Juventus ile aradaki puan farkını kapatır, mutlu sona ulaşır. Biz de Roma-Juventus maçına gelir izleriz” ifadelerini kullanmış. Kaldı ki, Roma’nın Lyon’a deplasmanda 4-2 yenildiğini cümle alem biliyor, Fatih Terim bu skoru ıskalaması söz konusu olabilir mi?
La Gazzetta Dello Sport ise Terim’in, İtalya Ligi’ne dönük sözlerini, “Roma, UEFA’da şampiyon olur” şeklinde çarpıtılarak vermiş. Vay sen misin bunu söyleyen! Yazılı, görsel ve sosyal

Yazının Devamı