Aslında dünkü mücadele iki takım açısından zordu...
Her ikisinin de kazanmaktan başka çaresi yoktu...
Tarihinin en kötü günlerini yaşayan Trabzonspor, Beşiktaş'ı yenip bir anlamda onurunu kurtarmanın hesabı içindeydi...
Ancak evdeki hesap, çarşıya uymadı...
Aslında maçın kader anı Tümer'in frikikten attığı goldü...
Kaleci Metin, yer tutmada müthiş bir acemilik örneği gösterirken, takımının kaderiyle oynadı adeta.
Metin'in hatası ve Tümer'in klas vuruşuyla öne geçen Beşiktaş, ikinci yarıya hem moralli başladı, hem de golleri buldu. İlk yarının suskun golcüleri Ahmet Dursun ve İlhan Mansız bu yarıda hem açıldılar, hem de Kartal'ı üç puana uçurdular.
İlhan Mansız'ın topa olan agresifliğine diyeceğimiz bir şey yok... Ancak bazen öyle tuhaf şeyler yapıyor ki, şaşırıyoruz... Hani golcü mü, yoksa kabadayı mı, demekten kendimizi alamıyoruz!
* * *
Bayram'ı sakatlığı nedeniyle yedeğe çeken Daum, hem takımın taşlarıyla, hem de oyun sistemiyle oynadı. Takımı 3-5-2 sistemiyle sahaya süren Daum'un, İbrahim ve Ümit'i orta alana çekmesi ilginçti.
Savunmada tek sırıtan Erman'dı... Rahat olduğu anlarda topu, dağlara, taşlara atması, paniğe girmesi anlaşılır gibi değil... Sezon başından bu yana sürekli kaleci transfer eden Beşiktaş'ta dünkü ilk resmi maçına çıkan Asper güven verdi. Yüksek toplarda kolay kolay geçilmeyeceğini kanıtladı. Uzun boyuna karşın yerde de oldukça başarılı bir grafik çizdi Asper. İkinci yarıda yüzde yüz iki gol çıkardı.
Evet, Beşiktaş sağlam basıyor, işini şansa bırakmıyor. Rakibine oranla daha etkili bir futbol ortaya koyan Beşiktaş'ta dünkü galibiyette en büyük faktör kazanma isteğidir.
* * *
Trabzonspor'un bu kadroyla zirveye oynaması, büyük hedefler kovalaması çok zor.. Koskoca takımda göze çarpan sadece Sommers ve Aurelio... Diğerlerini alın, vurun birbirine...
Ama ya Trabzonlulara ne demeli. Sahadaki temiz mücadeleyi, gereksiz bir saldırganlık ile lekelediler. Artık şu bir gerçek 1-0 ile 5-0 arasında hiç bir fark yok. Sahadaki oyuncuları sonuna kadar mücadele etti, ama olmadı.
Bu skor elbette Trabzonspor'a yakışmıyor. Ya bu çirkinlik Trabzon seyircisine yakışıyor mu?