Beşiktaş zirveye oynuyor, şampiyonluğu kovalıyor... Ne var ki, doksan dakika süreyle adeta tek kale oynadığı maçı kazanamıyor, bu zorlu yarışta iki puanı cömertce harcıyor. Beşiktaş iyi mi, oynadı? Tabii ki hayır... DOKSAN dakika içinde yakalanan sadece bir pozisyon var, o da ilk yarının son dakikalarında... İlhan Mansız... Kaleci ile karşı karşıya, topu file yerine, auta gönderiyor. İşte bu pozisyon bize göre maçın kader anıydı... Mansız o golü atsa, rakip açılacak, üstüne gelecek, belki de farklı bir yenilgiyle evine dönecek. Sen hem işini yapmayacaksın, hem takımın kaderiyle oynayacaksın, ondan sonra da ben büyük golcüyüm diyeceksin... Var mı böyle bir mantık?
Tamam, Hakkı’nın sıkı ve de sert markajında oynadın... Sürekli onunla didiştin, pozisyon aradın... Ama böylesi bir tabloda bulduğun bir net pozisyonu cömertce harcamaya hiç hakkın yok. Bu konuda orta hakem Serdar Tatlı’yı eleştirmeden geçemeyeceğiz... Hakkı’nın futbol dışı sertliklerini gördü, hep nasihat etti, uyardı. Hakkı’nın bu sertliği İlhan Mansız’ı oyundan düşüren en büyük faktör oldu.
Ahmet Dursun da, Duro’nun markajında oynadı, kalabalık savunmaya aşmakta çok zorlandı.
Şimdi oturun, zirve yarışında kaybettiğiniz iki altın puanı düşünün...
Bu puanları çok ararsınız beyler...
* * *
Samsunspor çok akıllı oynadı. Önce rakibini durdurdu, gol silahlarına kilit vurdu, gömülü alan savunması yaptı, sürpriz ataklarla gol aradı, bulamadı. Bir puan, onların açısından çok önemliydi.
Rakibin oyun sistemi belli... O zaman bu tuzağa düşmemenin yollarını arayacaksınız... Baktınız rakip çıkmıyor, çakılı oynuyor, o zaman üstünüze çekmeyi hiç mi düşünmediniz, ya da buna vaktiniz mi olmadı?
Yedeklere bakıyoruz, bir ofans oyuncusu var, o da Sertan Eser... Diğerleri savunma oyuncusu. Bu sorunun en iyi yanıtını da Daum verecektir...
Serdar Tatlı, iyi maç yönetti... Ne var ki, Hakkı’yı 84 dakika bekleyerek sarı kart göstermesini yadırgadık... Hakkı maçın başında görmeliydi bize göre.