Bir çöküşün hikayesi

Fikri SAĞLAR
Ecevit: "Devlet çökmek üzere" dedi.
Peki, devleti çökertenler kimdi?
İşi ve sosyal güvenliği olmayan işçiler mi? Ürettiğini satamayan köylüler mi? Açlığa terk edilen memurlar mı? Dürüst işadamı, esnaf, çağdaş kadınlar, yurtsever aydınlar ya da uygarca yaşamak isteyen gençler mi? Kısaca hoşgörülü ve her türlü zorluğa dayanıklı halkımız mı? Hayır bunların hiçbiri değil. Çökertenler kırk yıldır bu ülkeyi yönettiklerini sanan, defalarca gidip, defalarca dönüşleriyle övünen siyasilerdir. Hırsızlığa, yolsuzluğa göz yumanlardır. Usulsüzlük ve hukuksuzluk düzenini kuranlardır.

İş Bankası ve Erol Evcil

Erol Evcil'i; Malki cinayeti, Çakıcı ilişkisi, Türk Ticaret Bankası satışı, bankacı Adil Öngen'e yapılan suikastla ilgili olarak tanımaktayız. Oysa, Evcil'in yükselişi İş Bankası'ndan aldığı kredilerle olmuştur. EZE zeytincilik adına alınan krediler, İş Bankası ve kuruluşları için büyük risk getirmiştir.
Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Osman Nuri Oduncu tarafından Mesut Yılmaz'a sunulan rapor ibret vericidir.
Eze Grubu'nun, İş Bankası'yla kurduğu kredi ilişkisinin, normal bankacılık teamüllerine uymadığını görmekteyiz.
İş Bankası, Evcil'e, eski Bursa Şube Müdürü Mehmet Ertaş'ın övgüler yağdırdığı istihbarat raporuna dayanarak, 1994 yılında kredi vermiştir. Verilen krediler ve faizleri ödenmeyince, 1995 yılından itibaren yeni krediler açılarak, borçların ödenmesi yoluna gidilmiştir. Bu yöntemle aktarılan paralar 1996 yılı sonunda İş Bankası ve kurumlarının risklerini 137 milyon dolara ulaştırmıştır.
Kredi ilişkisi problemli hale gelen banka, alacağını tahsil etmek adına yeni bir yol arar. Cin fikirli yöneticiler, demir - çelik sektöründeki kuruluşu Antdemir firmasını devreye sokarlar. Antdemir, önce Eze zeytinciliğe kendi adına zeytin alması için 10 milyon dolar verir. Ancak, karşılığında 1.8 milyon dolarlık mal alır. Durum ortaya çıktığında Eze, bakiyeyi belli bir vadeyle ödeyeceğini kabul etse de ödemez. Bunun üzerine Antdemir fabrikayı kiralar. Tekrar Eze'den zeytin alır. Eze yine 4.2 milyon dolar tutarında eksik mal verir. Üstelik bu eksik mal için kesilen faturanın KDV'si de Antdemir tarafından ödenir. Bu hileli mubayaalar toplamı 47.5 milyon dolara ulaşır. İşin ilginç yanı bu kadar usulsüzlüklere rağmen Eze, Antdemir'in danışmanı olur. Evcil'e danışmanlık hizmeti karşılığında 500 milyar TL ödenir. Antdemir'in, Eze'nin kredi borçlarını da üstlenmesi sonucu, bankanın riski 77.8 milyon dolara yükselir. Tüm borçlar, satış işlemlerinden doğan masraflar, nakit ödemeler de dahil edilerek fabrika Antdemir tarafından zorunlu olarak 63.6 milyon dolara alınır.
Raporun, en önemli tespiti, Eze Grubu'nun, İş Bankası grubu üzerindeki gerçek yükünün 245 milyon dolar olduğudur.
İnterbank, Bankekspres, İş Bankası ve benzerlerinde yapılan soygunlar engellenebilseydi, IMF'den para istemeye gerek kalmayacaktı.
İş Bankası, 28 yaşındaki birisi tarafından soyulmuştur. Erol Evcil, Mustafa Çağlar'ın yakın arkadaşıdır. Nergis Holding ile işler yapmıştır. Mesut Yılmaz'a memur atama önerisinde bulunabilecek kadar yakındır. ANAP eski Bursa milletvekili ve il başkanı Mehmet Gedik, Mehmet Ağar, İbrahim Şahin, devlete silah hibe etmekle ünlü Ertaç Tinar, MİT'çi Yavuz Ataç gibi ilginç dostları vardır. İş Bankası Yönetim Kurulu üyesi Metin Tiryakioğlu'nun oğlu Burak ve eski Bursa Müdürü Mehmet Ertaş'ın kardeşi Halil ile ortaktır.
Hiçbir suç yöneticilerin müsamahası olmadan var olmaz ve yetkililer korumadan büyüyemez. İşte devlet böyle çökmekte...
Umarım CHP'nin yeni yönetimi, İş Bankası konusunda gereğini yapacaktır.