Aile değil marka meselesi: Beckxit
David ve Victoria Beckham spor, moda, müzik alanlarındaki başarılarının yanı sıra her zaman uyumlu görünen, kameralara alışık çocuklarıyla mükemmel bir aile imajı da yarattılar. Peki, ama şimdi bu imaj bozuluyor mu?
Dünyanın en göz önündeki ailelerinden biri olmak kolay değil. Hele ki o aile, başarılarıyla olduğu kadar görünümleriyle, yaşam tarzlarıyla ve birbirlerine olan bağlılıklarıyla bir “marka” haline geldiyse. Beckham ailesi uzun yıllar tam da bu şekilde var oldu: Futbol yıldızı David Beckham, modanın disiplinli kraliçesi Victoria Beckham ve onların her zaman uyumlu görünen, kameralara alışkın çocukları… Ama son üç yıldır, bu markanın içinde bir çatlak büyüyor: Beckxit.
Bu tanımı ilk kez Daily Mail başlığına taşıdı. Birleşik Krallık’ın Avrupa Birliği’nden ayrılışı olan Brexit’ten esinlenerek, bu defa bir ailenin oğluyla yaşadığı görünmez ayrılığı özetlemek için kullanıldı: Beckham+exit=Beckxit.
Gelinlik seçiminde kriz
Her şey, Brooklyn Beckham’ın 2022 yılında Nicola Peltz ile evlenmesiyle başladı. Gelin, Victoria Beckham’ın tasarımı yerine Valentino imzalı bir gelinlik tercih etti. Küçük bir detay gibi dursa da bu seçim, medyada ve belki de ailede fırtınanın habercisiydi. O günden sonra Brooklyn’in ailesiyle olan bağları, sosyal medya paylaşımları, kırmızı halı pozları ve röportajları mercek altına alındı. Çok yakında şövalye ünvanı alacak olan David Beckham’ın 50’nci doğum günü partisine Brooklyn’in katılmaması ise bu mesafeyi görünür kıldı.
Brooklyn ve Nicola çifti, geçtiğimiz günlerde Alman Glamour dergisine kapak oldu. Aşklarından, gelecek planlarından bahsettiler, ama Beckham ailesine dair tek kelime yoktu röportajda. Bu sessizlik, magazin basınında çok konuşuldu. “Bu bir tesadüf mü, yoksa bilinçli bir strateji mi?” diye soruldu. Sosyologlar, PR uzmanları ve medya avukatları, hepsi bu konuda fikir bildirdi. Çünkü mesele artık bir gelinlikten ya da bir doğum günü partisinden ibaret değildi.
Kendi hikayesini mi yazacak?
“Nepo baby” yani “nepotizm bebeği” kavramı, son yıllarda magazin ve popüler kültürün en çok tartışılan etiketlerinden biri haline geldi. Ünlü ebeveynlerin çocukları, daha doğmadan bir hikâyenin ortasına yerleştiriliyor. Onlar için kamera arkası diye bir şey yok; hayatları, kameralar önünde başlıyor. Bu çocuklar, hem şöhretin nimetlerinden faydalanıyor hem de sürekli “hak etmediği” düşüncesiyle karşı karşıya kalıyor. Brooklyn Beckham, bir dönem fotoğrafçılık, sonra şeflik, ardından moda çekimleriyle gündeme geldi. Şimdi ise eşi Nicola ile birlikte ortak marka planları ve potansiyel bir restoran açma fikriyle… Yani sürekli “bir şeyler yapma” baskısı altında. Ancak ne yaparsa yapsın, babasının gölgesinde, annesinin disiplinli başarı imajının yanında eksik kalıyor gibi algılanıyor. İşte tam da burada mesele kişisel olmaktan çıkıyor ve toplumsal bir tartışmaya evriliyor. Nepo çocuklar, bir kuşağın aileleriyle olan görünmez mücadelesinin simgeleri haline geliyor. Aile markasının devamı mı olacaklar, yoksa o markadan özgürleşip kendi hikâyelerini mi yazacaklar? İşte bütün mesele bu!
Toplumsal merakın anatomisi
Peki, bu kadar kişisel bir meseleyi neden hep birlikte merakla takip ediyoruz? Çünkü Beckxit, günümüz toplumunun en temel çelişkilerine dokunuyor. Bir yandan başarıya, zenginliğe, kusursuz görünen hayata hayranlık duyuyoruz. Öte yandan, o hayatların da bizimkiler kadar çatışmalı, kırılgan ve dağılabilir olduğunu görmek bizi rahatlatıyor. Sosyolog Kadian Pow’un dediği gibi: “Bu hikâyeler, politik gerçeklikten kaçış sağlıyor. Birkaç dakikalığına da olsa gündemin ağırlığından uzaklaşıyoruz.”
Victoria’nın defilesine kim katıldı, kim katılmadı, Brooklyn hangi dövmesini sildirdi ya da Nicola hangi mesajı görmezden geldi… Bunlar sadece magazin malzemesi değil, aynı zamanda modern insanın gündelik stresine karşı geliştirdiği bir kaçış mekanizması. Bir de şu var: Artık ortak deneyim alanlarımız giderek azalıyor. Televizyon herkesin aynı anda aynı şeyi izlediği bir mecra olmaktan çıktı. Sosyal medya ise bizi daha çok bireyselleştirdi. Ama böyle büyük, “ortak magazin olayları” hâlâ bizi bir araya getirebiliyor. Beckxit hakkında herkes konuşabiliyor.
