Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Norveçli ünlü koro şefi Ragnar Rasmussen ve müzisyen Henning Sommerro ile İskandinav ezgileri Ankara’ya geliyor.

Ragnar Rasmussen yönetimindeki Devlet Çoksesli Korosu, 16 Nisan’da CSO Ada Ankara’da gerçekleştirilecek “Aynı Güneşin Altında” konseriyle İskandinav ezgilerini sanatseverlerle buluşturacak.

Konser öncesi koro müziğinin önemli isimlerinden şef Ragnar Rasmussen sorularımı yanıtladı.

Türkiye’de ilk konseriniz mi?

Daha önce bir kere daha Türkiye’de konser vermiştim. Bu ikinci olacak. Türkiye’de konser seyircisi çok özel, her an aktif olarak konseri dinliyorlar. Örneğin ilk konserimde çok kalabalık olmasına rağmen müzikle ilişki hemen kurulabildi. Hiç zaman geçmeden anında bağ kurulabilmesi benim için de çok özel bir deneyim oldu.

Haberin Devamı

“Kültür ve sanatla bağ kurmamız kolay”

‘‘Aynı Güneşin Altında’’ adı nereden geliyor?

Bunun birçok nedeni var. Buraya son gelişimde benim de yanımda Norveççe müzikler vardı ve bir araya gelen dillerin sesinin ne kadar güzel olduğunu fark ettik, böylece bu fikrin başlangıcı ortaya çıkmış oldu. Müzik ortak bir dil ve biz de müziğin içinde kendi ortaklıklarımızı keşfediyoruz. Son dönemlerde dünyada çok sıkıntı var, felaket var. Bunun gibi zamanlarda aynı güneşin altında olduğumuzu, bir olduğumuzu ve aynı dünyada yaşadığımızı fark etmek çok önemli. Çünkü gerçek olan bu ve bazen bu konu hakkında kafa yormak gerekiyor. Kültürel farklılıklar elbette var ama ortak noktalarımız ayırt eden noktalarımızdan daha fazla.

Konserin ana fikri nedir?

Tüm konser aslında bir barış mesajı. Konserin mimarisini gençlere seslenen bir şarkı oluşturuyor. Şarkıda dünyadaki güzelliklere ve insanlığın değerine odaklanan bir mesaj var, elimizdeki imkânlarla ve bu imkânları kötülüklerle, içimizdeki karanlık tarafla savaşmak için kullanmamızla ilgili. Bu şarkı konser programının tam ortasında yer alıyor, bir anlamda ağırlık merkezini oluşturuyor. Diğer şarkılar da bu mesajları yaymaya devam ediyor. Bu bahar ile ilgili bir mesaj. Baharı elimizdeki imkânların zamanı için bir metafor olarak kullandık. Şu anda birçok kriz var, pandemi, savaş gibi. Kriz zamanlarındayız ama aynı zamanda imkânların da zamanındayız. Yani barış yolunu seçebiliriz.

Haberin Devamı

Henning Sommerro ile çalışmanız hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Henning Sommerro müziğin doğaçlama kısmıyla çalışan bir müzisyen. Norveç’te halk müziğinin kökenlerine uzanan parlak bir geleneği var ki bu dünyanın her yerindeki halk müzikleriyle de çok ortak noktası olan bir alan. Onunla yaptığımız ortak çalışma benim için çok şey ifade ediyor. Bir taraftan beni ayakları yere basan bir yerde tutuyor. Çünkü onun ifadelerindeki sadelik gerçekten çok katışıksız, direkt olarak kalpten kalbe gidiyor. Diğer taraftan ise onunla çalışmak beni tetikte tutuyor. Çünkü müziğin tam burada ve şimdi yapılması gerektiğini hatırlatıyor. Hiçbir şeyi tekrardan üretmemeliyiz, elbette pratik yapabiliriz ama performanslarımız anda ve canlı olmalı. Sommerro ile beraber çalışırken bunu öğrendim, basit ama aynı zamanda gelişmiş düzeyde olmalı.

Dünyanın dört bir yanında farklı korolarla çalıştınız. Devlet Çoksesli Korosu hakkında ne düşünüyorsunuz?

Haberin Devamı

İlk tanıştığımda koronun “sound”una âşık oldum. Sanırım bunun sebebi dil ve ses prodüksiyonu oldu. Sonrasında bir şekilde kısa sürede koroyla çok iyi uyum sağladık. Bireysel olarak korodaki tüm şarkıcılar çok nazik insanlar, bana çok kibar davranıyorlar. Açık fikirli ve meraklı insanlar. Tutkulu bir biçimde çalışıyorlar ve sonucunu iyi bir şekilde gördükleri sürece sıkı çalışmaktan keyif alıyorlar. Bu beni çok iyi hissettiriyor, burada evimde gibi hissediyorum. Ayrıca koronun beni olduğum gibi kabul ettiğini düşünüyorum, burada başka biriymişim gibi davranmama gerek kalmıyor. Dürüst ve rahat olabiliyorum ve kabul görmüş hissediyorum.

Konser programında Mevlânâ’nın bir şiiri de bulunuyor. Biraz bahseder misiniz?

Devlet Çoksesli Korosu’nun şefi Burak Onur Erdem bu şiiri seçti ve Henning Sommerro’dan bu metin için bir beste yapmasını istedi. Bence Henning’in fikri de çok benzerdi, şiiri okuduğunda o da aynı algıyla yola çıkıyordu. Aynı güneşin altında olduğumuzu düşünerek, kelimenin ilk anlamıyla izlenimci bir parça yazdı. Kültür hakkında izlenimlerini şiirdeki güzel metaforlarla ve kendi bakış açısıyla yazdı. Bu da izlenimciliğin güzel bir biçimi ve konserde göstermek istediğimiz şeyin, aynı güneşin altında olduğumuzun ve kültür ve sanatla bağ kurmamızın çok kolay olduğunun bir kanıtı oldu.

Hatırlatalım, 16 Nisan Cumartesi günü gerçekleştirilecek “Aynı Güneşin Altında” konserinin biletlerine biletinial.com adresinden veya SanatCepte uygulamasından ulaşılabiliyor.