CHP İzmir’de ilginç bir kongre süreci yaşanıyor.
Genel Sekreter Önder Sav ve ekibi, İzmir’deki hegemonyalarını sürdürmek için her yolu deniyor.
Sav’dan rahatsız olanlar, Genel Başkan Deniz Baykal’ın gölgesine sığınarak, İzmir’i ‘dikensiz gül bahçesi’ yapmak için ‘Sav ekibinin hegemonyasına’ son vermeye çalışıyor.
Onlar da adeta ‘zafere giden her yol mübah’ anlayışı içinde davranıyor.
Dün kavga ettikleriyle bugün kol kola giriyorlar.
Kısacası, ilke, ideoloji diye bir kavram dikkate alınmıyor.
Seçim kazanmak uğruna her türlü ‘Ali -Cengiz oyunları’ oynanıyor.
Bu nedenle her ilçede, farklı ittifaklar kuruluyor.
Örneğin; bugüne kadar il delegesi sayısı 40’ın üzerinde olan büyük ilçelerde Konak (70) ve Bornova (62) dışında kongrelerin çoğu tamamlandı. Hafta sonu yapılacak kongrelerle tablo biraz daha netleşecek.
Yani...
Kim kimin il başkan adayı olacak önümüzdeki hafta belli olacak.
Ancak... Mevcut İl Başkanı Rıfat Nalbantoğlu, ‘Baykal aday ol derse, aday olurum’ derken, Sav ekibinin ve Aziz Kocaoğlu’nun da desteğini alıyor.
Baykal’ın talimatıyla yeniden aday olması beklenen eski İl Başkanı Kemal Karataş ise MYK üyesi Mehmet Ali Susam ile birlikte çalışıyor görünüyor!
Oysa... Kimse bu tablodan ‘Susam, Karataş’ı destekliyor’ sonucu çıkarmıyor, çıkaramıyor.
Çünkü...
Kongreler tamamlandıktan sonra üçüncü bir ismin il başkan adayı olarak ortaya atılabileceği parti kulislerinde yüksek sesle konuşuluyor.
Görünen o ki; CHP’nin İzmir kazanı daha çok fokurdayacak gibi...
CHP İzmir’e, Gürsel Tekin başkan olsun!
İSTANBUL’DA CHP örgütü, ulaşım ve su zamlarını yargıya taşıdı.
İzmirli akaryakıt istasyonu sahibi Necati Erdoğan da akaryakıt ürünlerine yönelik yapılan yeni vergi düzenlemesinin, sosyal devlet ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle İzmir İdare Mahkemesine başvurdu.
Yine İzmir’de, Birlikte Başaracağız Platformu, önce su, ardından da ulaşım zammına karşı dava açtı.
Su zammının faturalara yansıyan 30 milyon TL’lik bölümünün iadesi üç taksitle geri ödenecek.
Benzer iadenin ulaşım zam farkları için de yapılması isteniyor.
Ancak...
İstanbul’da Büyükşehir Belediyesi aleyhine dava açan CHP’nin, iktidar olduğu İzmir’de ‘çifte standart’ uygulanıyor.
Anlaşılan İzmir’de bir Gürsel Tekin gibi başkan gerekiyor. Ne dersiniz?
Siyasiler, demek ki sözünü tutabiliyormuş
MALUM Muharrem ayındayız.
Özellikle Alevi yurttaşlar için önemli.
Onur Öymen’in meclis konuşmasından sonra Alevilerin tepkisini çeken CHP’de sular duruluyor.
Geçenlerde CHP Genel Başkanı Deniz Baykal da Alevi derneklerinin temsilcileri ve önde gelenleri ile buluştu, aşure kardı, kendi elleri ile ikram etti.
Bu olumlu gelişmelerde CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş’in payı da yadsınamaz.
Bir de İzmir’i ilgilendiren gelişme.
Alevilerle ‘Onur Öymen vakası’ sonrası ilk ciddi buluşma, hatta barışma nasıl oldu?
Aslında bir süre önce yazdım:
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş’in de katılımı, CHP’nin Konak’taki başarılı Belediye Başkanı Hakan Tartan imzalı Alevi derneklerle kahvaltı buluşması ‘gelecekteki güzel günlerin müjdecisiydi. Öyle de oldu. İlk adım İzmir’de atıldı.
CHP yöneticileri de bu gelişmelerden hoşnut.
Elbette Yılmaz Ateş ve Hakan Tartan da. Birlikte bir yanlışlığa, bir gereksiz kötüye gidişe ‘dur’ dediler ve arkası geldi.
Örneğin; Dost Alevi Bektaşi Kültür ve Bektaşi Derneği’nin açılışında Başkan Tartan, derneğin bilgisayar ve klima istemi iletilince de ‘elbette’ demiş ve söz vermişti.
Herkes merakla bekledi.
Bu ‘suya yazılan söz’ mü, yoksa ciddi bir devlet adamı söylemi mi?
Merak ettim, sordum.
Bilgisayar da, klima da gitmiş. Dernek yöneticileri çok mutlu.
Sözler verilince... Bir de tutulunca... Güzel oluyor. Güzel olmanın da ötesinde... Son yıllarda giderek yıpranan siyaset kurumu güven kazanıyor.
Darısı diğer siyasilerin başına...