Çağlayan Bilgen

Çağlayan Bilgen

caglayan.bilgen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

CHP Grup Başkan Vekili Kemal Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz yıl bu aylarda AKP Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli hakkında şu iddiayı ortaya atmıştı:
“İstanbul Silivri’de bir arazinin imar planının değiştirilerek, ticaret alanına dönüşmesine, Şaban Dişli, 1 milyon dolar karşılığında aracılık etmiştir. Şaban Dişli’nin, imar planı değişikliği karşılığında 1 milyon dolar para alacağı, protokol ile belgelenmiştir.”
Bu iddia üzerine yapılan araştırmada, somut gerçeklere de ulaşılıyordu.
Silivri’de, ana yol kenarındaki 19 dönümlük arazinin imar planı yok.
Uyanık bir emlakçı, 2006’nın mayıs ayında, Şaban Dişli’nin eski bir ortağını da yanına alıp, bu araziyi sahibinden satın alıyor. İmarsız arazinin satış fiyatı 3 milyon 450 bin dolar.
Bu olayın ardından, arazi için ‘Ticaret alanı imar planı’ çıkartma girişimleri başlıyor.
İddiaya göre, devreye AKP’nin genel başkan yardımcısı Şaban Dişli giriyor.
Bir süre sonra da, İstanbul Büyükşehir ve Silivri Belediye Meclisi, istenilen imar planı değişiklikleri yapılıyor.
19 dönümlük arazi, ticaret alanı içine alınıyor.
İnşaat emsal oranı 0.75’ten 1.25’e yükseltiliyor.
2006’nın mayısında imarsız araziyi 3 milyon 450 bin dolara alan iki ortak, yeni imar planının ardından arsayı Tesco Kipa’ya 13 milyon dolara satıyor.
Tam 10 milyon dolarlık rant...
İnanılmaz bir kazanç.
Üstelik hiç yorulmadan.
Taş atıp da kol ağrıtmadan...
Kılıçdaroğlu, işte bu alışverişten, imar planlarının değiştirilmesini sağlamak karşılığında, AKP’li Dişli’nin 1 milyon dolar avanta aldığını öne sürüyor.
Dişli, bu iddiadan sonra kamuoyu önüne çıkamıyor.
Partideki görevinden de istifa etmek zorunda kalıyor.
* * *
Şimdi bu olayı neden yazdığımı merak ediyorsunuz değil mi?
Geçtiğimiz hafta içinde Milliyet EGE’de DHA’nın belediye muhabiri Utku Bolulu’nun haberine göre; İzmir’in Karabağlar İlçesi Bozyaka Mahallesi’nde konut alanı görünen 13 bin 518 metrekarelik arazi 2006’da el değiştiriyor.
Sözkonusu araziyi İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nde 2002-2009 yılları arasında meclis üyeliği yapan ve 4 yıl İmar Komisyonu Başkanlığı’nı yürüten CHP’li Bilgin Erünal ile iki arkadaşı 8 Haziran 2006’da satın alıyor. Kaç paraya alındığı açıklanmayan arazinin yüzde 50’si Fahrettin Macit, yüzde 40’ı İbrahim Gök ve yüzde 10’u ise şu anda Aziz Kocaoğlu’nun danışmanı olan Erünal’a ait olduğu kayıtlara geçiyor.
Ancak arazinin bulunduğu parselle ilgili 2008’da Büyükşehir Belediyesi’ne imar plan değişikliği önergesi veriliyor.
Üç ortağın vekaletiyle verilen önergeyle konut alanı olan arsanın, ‘Metropoliten Aktivite Merkezi’ne dönüştürülmesi talep ediliyor.
Büyükşehir Meclisi’nin 9 Haziran 2008’de yaptığı toplantıda Erünal’ın verdiği imar planı önergesi İmar Komisyonu’na sevkediliyor.
Büyükşehir Belediyesi Planlama Müdürlüğü uzmanlarının hazırladığı Plan İnceleme Raporu olumsuz olmasına karşın, imar komisyonu bu raporu dikkate almıyor ve kendileri olumlu bir rapor hazırlayıp meclise gönderiyor.
Büyükşehir Meclisi, Erünal’ın pay sahibi olduğu arazisiyle ilgili kararı kabul ediyor.
Ancak...
Plan değişikliği, Karabağlar Belediye Meclisi’nde reddediliyor.
Gerekçe olarak ise daha önce planlama uzmanlarının verdiği rapor (trafik yükünün artacağı ve otopark sorunu yaratağı gibi nedenler) gösteriliyor.
O dönemde Baykal’ın “Gitmeyin” uyarısına karşın Tayland’a uçan meclis üyeleri arasında yer aldığı için cezalandırılanlan Bilgin Erünal ve üyelerden Vezir Aslan ile Fahri Elmas’ın yeniden imar komisyonunda görev alması için Başkan Kocaoğlu’nun ‘ısrarcı olması’ henüz daha belleklerde tazeliğini koruyor...
Hatta bu yüzden Kocaoğlu ile eski CHP İzmir İl Başkanı Kemal Karataş arasında ‘küfürlü bir tartışma’ bile yaşanmıştı.
Neyse...
Eski defterleri yeniden açmak istemiyorum...
Ama...
İzmir’de yerel yönetimlere muhalefet yapmak isteyen partilerde, AKP’nin ‘Dişli’lerini kıran Kemal Kılıçdaroğlu gibi bir isme ihtiyaç olduğu görülüyor.
Ya da Kılıçdaroğlu’nun ‘kılıcını çekip’ İzmir’deki CHP’li bazı belediyelerin de dosyalarına şöyle bir göz atması gerekiyor.
Ne dersiniz?


NOT: İki olay arasında herhangi bir bağ kurmak zorunda değilsiniz. Birinde 1 milyon dolarlık komisyon, diğerinde yüzde 10 pay sözkonusu... İki olay arasındaki tek benzerlik Bozyaka’daki
bu arazide yapılacak Metropolitan Aktivite Merkezi’ne de Tesco Kipa’nın talipli olmasıdır. Bu da tesadfüf olsa gerek!...


Söylem değil, eylem önemli
CHP İzmir İl Başkanlığı, bir ay önce yapılan İl Danışma Kurulu’nda alınan kararları kamuoyuna duyurdu.
Eğer yaşama geçirilirse, çok güzel kararlar alınmış...
Örneğin; 23 ayrı konuda çalışma grubu oluşturulmuş... (çalışırlarsa tabi!)
“Bireyi özgür kılan, katılımcılığı, saydamlığı esas alan, emeği yücelten, devlete demokratik ve toplumsal bir içerik kazandıran sosyal demokrasi mücadelesinin öncüsü partimiz CHP’yi iktidara taşımak, mevcut siyasi iktidarın yasa ve kural tanımaz, hukukun üstünlüğüne duyarsız tavrı ile açtığı yaraları kapama zamanıdır” denilmiş.
Belediyeleri, resmi daire olarak algılanmaktan çıkarıp, kentteki en büyük toplum örgütü atmosferi oluşturup ‘İzmir Orkestrası’ yaratma hedefleniyormuş.
Hepsi çok güzel ama...
Aması var...
Katılımcılık, saydamlık, emeği yüceltmek, emekten yana olmak... Bütün bunlar sosyal demokrasinin olmazsa olmazları...
Bu saydıklarımın hiçbirini ne yazık ki; CHP’li belediyelerin çoğunda göremiyoruz.
Bu nedenle önemli olan söylem değil, eylemdir...