Geçenlerde Robert Fisk, Independent’te yazdı: Bir Arap tanıdığı, Libya’da isyanın en hararetli döneminde Kaddafi ile görüşmüş.
Libya lideri görüşmede şunu sormuş:
“Bana estetik yapacak iyi bir doktor biliyor musun?”
Hayır, yüz değiştirme ameliyatı olup tanınmadan sırra kadem basmak için değil bu soru; “güzelleşmek” için...
Kaddafi’nin botoks merakı dikkatli gözlerin malumu...
Nitekim ABD’nin Trablus büyükelçiliğinin yolladığı kriptoları açık eden Wikileaks belgelerinde de Kaddafi’nin estetik takıntısına değinilmişti:
“O kadar fazla botoks yaptırdı ki, yüz kaslarını hareket ettiremiyor. Saç ektirdi, vücudu reddedince implant geri alındı.”
* * *
Muhalifleriyle savaşırken kendisini genç gösterecek estetisyen arayan bir lidere sempatiniz olabilir mi?
Benim gözümde diğer diktatörlerden zerrece farkı yok.
Yine de dün geceki operasyona yol açan ikiyüzlülükleri gördükçe onun adına bir isyan kabarıyor insanın yüreğinde...
Batı’yı müdahale için kışkırtan Arap Birliği ülkelerine bakın:
Suudi Arabistan, Sudan, Ürdün, Fas ve diğerlerinin liderleri Kaddafi’den daha mı demokrat?
Hangisi topraklarında muhalefete izin veriyor?
Onların halkını onlardan kim koruyacak?
* * *
Ya Batı?
“Libya’ya hücum” kampanyasının başını çeken Sarkozy’nin 2007 seçim kampanya masraflarını Kaddafi’nin karşıladığını, oğul Kaddafi açıkladı.
Baba Kaddafi de “Sarkozy arkadaşımdır; ama biraz delidir” dedi.
Nerden bu tanışıklık?
Tabii ki ticaretten... Özellikle de petrol ve silah ticaretinden...
Batı koalisyonunun destek verdiği Libyalı muhalifler, Fransız yapımı uçaklardan veya Alman helikopterlerinden atılan İtalyan yapımı bombalarla eziliyor.
Ambargoya kadar Fransa, Libya’ya füze, savaş uçağı, tank ve Mirage savaş jeti satışlarından 3 milyar dolar kazandı.
Aynı dönemde İtalya 1.3 milyar dolarlık, helikopter, top ve mühimmat satmıştı.
2004’te BM ambargosu kalktıktan sonra çoğu AB ülkesi Trablus’ta kuyruk oldu.
İtalya, Almanya, Belçika ve İngiltere, Kaddafi’yi elbirliğiyle silahlandırdı.
Almanya’nın sadece 2009’daki silah satışı 50 milyon euro değerinde... Bu rakam bir önceki yılın 13 katıydı.
* * *
Şimdi Batı, tıpkı son kullanma tarihi geçmiş diğer diktatörlere, mesela İran Şahı’na, mesela Filipinler’de Marcos’a yaptığı gibi eski ortağı Kaddafi’yi de gözden çıkardı.
Bunca yıl ona sattığı silahları, ona karşı kullanıyor.
Kaddafi ise onlardan aldığı silahları, onlara yöneltmek üzere cephanelikleri halka açıyor.
Silah tüccarlarının, kendi tahtının derdine düşmüş despot sultanların davetiyle, yıllarca destekledikleri bir çılgını devirmek için seferber olmasına ve Libya halkından çok petrol kuyularını koruma çabasına “özgürlük için Şafak Yolculuğu” diyorlar ya; gülesi geliyor insanın...
Bunca çifte standardı örtmeye dünyanın botoksu yetmez.