Ücretler üzerindeki vergi yükü artıyor...

22 Nisan 2014

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı’nın (OECD) 8 Mayıs’ta yayınlayacağı ‘Ücretlerin Vergilendirilmesi - (Taxing Wages)’ Raporu’ndan ilk veriler elimize ulaştı.
Raporda Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 34 ülke için istihdam üzerindeki yükler, ücretlilerden alınan gelir vergisi ile sosyal sigorta primi katkı payları (işçi ve işveren hisseleri) ele alınıyor. Bu göstergeler, iş arayanların istihdam kararlarını ve seçeneklerini, diğer yandan firmaların işe alım kararlarını, yani kaç kişiyi istihdam edeceklerini etkiliyor.
Türkiye’de yıllardır yüksek işçilik maliyetleri nedeniyle işverenlerin yeterince istihdam yaratamadıkları ya da kayıtdışı istihdama yöneldikleri tartışılır. Yani istihdam yaratamama sorununun arkasında işçi çalıştırmanın çok maliyetli olması olduğu söylenir.
Vergi takozu sorunu
OECD Raporu’nda ücretlerden kesilen vergi ve prim yükleri, başka bir ifadeyle “vergi takozu” (tax wedge) toplam işgücü maliyetinin yüzdesi olarak hesaplanıyor. Vergi ve benzeri yükümlülüklerin işverene getirdiği mali yükler olan vergi takozunun yüksek olması durumunda, kayıtdışı istihdam artıyor. Yani kanuni yollardan işçi çalıştırmak maliyetli olunca, işverenler kayıtdışı

Yazının Devamı

Kıbrıs’ta SGK açılımı

21 Nisan 2014

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) geçen hafta daha önce genelge, tebliğ ve genel yazılarla düzenlediği konuları, daha üst hukuki metin olan yönetmelikle düzenlemeye başladı. Böyle olunca da, sağlıktaki bazı eski uygulamalar değişti. Başlıca değişiklikler şöyle:
- Yönetmeliğe göre, genel sağlık sigortası kapsamında olan Türk vatandaşlarından Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) bulunduğu sıradan SGK ile sözleşmeli özel hastanelerden sağlık hizmeti alanlara yönelik ödemeler SGK tarafından yapılabilecek.
SGK’nın sözleşmeli hastaneye yapacağı ödemenin üst limiti ise yurt içi sözleşmeli hastanelere yapılan ödemenin üst limiti olacak. Türk vatandaşlarının KKTC’de sağlık hizmeti alması kolaylaştı. KKTC’de sadece Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi SGK kapsamında hasta kabul ediyordu. Yönetmelikte getirilen düzenleme ile Türk vatandaşları sağlık hizmetlerini SGK ile anlaşmalı hastaneler vasıtasıyla KKTC’de de alabilecek.

Tüp bebek denemesi 2’de kaldı
- SGK, yönetmelikle ileride düzenleyebileceği sağlık kartı uygulamasının da önünü açtı. Özel hastanelerde sigortalıların avuç içi veya parmak izini okuma ile hizmet almasını sağlayan uygulamanın diğer hastanelerde de

Yazının Devamı

‘Kıdem’le emekli aylığı düşer mi

20 Nisan 2014

15 yıl çalışıp 10 yıl prim ödeyenin kıdem tazminatını alabileceği gibi yanlış bir algı var. Eylül 1999 öncesi sigortalılar 15 yıl sigortalılık ve 3.600 gün prim ödemişse kıdem tazminatına hak kazanır

Sigortalılık süresi 15 yıl ve 3.600 gün prim ödenmiş olması koşuluyla kıdem tazminatını alabilecekler açısından kafaları karıştıran çok sayıda soru var. 15 yıl çalışmış, 10 yıl kendisi adına prim ödenmiş sigortalılar, bu haklarını nasıl kullanacaklarını ve kıdem tazminatlarını aldıktan sonra başlarına gelecekleri merak ediyorlar.
Pek çok çalışan bu hakka sahip olmasına rağmen konuyla ilgili bilgileri olmadığı için kıdem tazminatlarını almaktan çekiniyorlar.
Sigortalılık süresi ve prim gününü tamamlayıp kıdem tazminatını alan kişinin emekli aylığı düşmüyor. Bu konuda çalışanlar arasında yanlış bir kanaat var. Çünkü bahsettiğimiz gibi kıdem tazminatı hakkı 1475 sayılı İş Kanunu uyarınca uygulanıyor. Bu Kanunun emekli aylığı açısından bir tasarrufu yok. Emekli aylıklarının hesabı tamamen 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu uyarınca yapılıyor. Bu haktan yararlandı diye sigortalının emekli aylığı düşmez.

Yaş şartı gelince...
15 yıl çalışmış ve 10

Yazının Devamı

Meslek hastalığına SGK’dan sürekli ‘iş göremez’ aylığı...

18 Nisan 2014

Soru: Şu anda akciğer rahatsızlığı nedeniyle tedavi görüyorum. Çimento fabrikasında çalışıyorum. Meslek hastalığı olabilir mi? * Cemal Tüfekçi
Cevap: Bir hastalığın meslek hastalığı kabul edilmesi için, o işyerinde çalışmaya başladıktan sonra ortaya çıkmış olması gerekir.
SGK İstatistikleri’ne göre 2012’de teşhis edilmiş 395 meslek hastalığı vakası var. Bu vakaların 386’sı erkek, 9’u da kadın sigortalılar. Son veriler bunlar! Güncelleme olmamasının sebebi bir hastalığın meslek hastalığı olup olmadığının tespitindeki güçlükler ve kurumların yeterli takibi yapmaması. Uluslararası kuruluşların verilerine göre, dünyada iş kazalarının meslek hastalıklarına oranı yüzde 56’ya 44.
Oysa ki bizde meslek hastalıklarının takip edilmemesi, kayıt altına alınmaması nedeniyle bu oran yüzde 99’a yüzde 1. Belki de en çok iş kazasının meydana geldiği ülke Türkiye iken, meslek hastalıklarının çok az ortaya çıkmış olması çelişki. En azından doğru bilgilerin hazırlanması bakanlıkların görevi olmalı. Meslek hastalıklarının en yoğun görüldüğü başlıca sektörler kömür ve linyit çıkartılması, inşaat ve metal ürün imalatı sektörleri.
Meslek hastalığına yakalandığını düşünen sigortalıların

Yazının Devamı

Sosyal ligde sınıfta kaldık!

15 Nisan 2014

Ülkelerin gelişmişlik düzeylerini karşılaştırmak için pek çok yöntem ve veri kullanılır. Bu bağlamda, uluslararası karşılaştırmalar açısından en çok kullanılan veri Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’dır (GSYH). Ne var ki, son iki yıldır sosyal gelişmişlik düzeylerine ilişkin alternatif ölçüm yöntemleri de geliştirilmeye başlandı.
Örneğin; internet kullanımı ya da ekosistemin sürdürülebilirliği gibi geçmişte çok fazla önemsenmeyen göstergeler yeni gelişmişlik düzeyi hesaplamalarında kullanılır hale geldi.
Geçtiğimiz yıl nisan ayında Oxford Üniversitesi’nde Scoll Vakfı (kurucusu E-bay’ın Kurucusu Jeff Scoll) tarafından düzenlenen bir forumda, ülkeler sosyal gelişme düzeyleri açısından ilk kez küresel düzeyde “Sosyal Gelişme İndeksi” (SGİ) adı altında sıralandılar. Harvard Üniversitesi ve Massachusetts Institute of Technology (MIT) akademisyenlerinin küresel iş çevreleriyle gerçekleştirdikleri görüşmeler sonucunda ortaya konulan SGİ’de esas olarak 3 soruya cevap aranıyor:
- Bir ülke vatandaşlarının temel ihtiyaçlarını karşılayabiliyor mu?
- Bireylerin ve toplumun bütününün refah içinde yaşaması ve bu refahı sürdürmesi için gerekli koşullar oluşturulmuş mu?
- Bireylere sahip

Yazının Devamı

Dul aylığı yoksa yardım var!

13 Nisan 2014

Dul aylığı konusunda başvuru yapacakların vefat eden eşlerinin sigortalılık süresi önemli. Sosyal yardım tarafında da imkânlar bulunuyor

Belirli süre sigortalılık imkânından yararlanmış ya da hiçbir şekilde sosyal güvenlik kapsamında olmamış kadınlar, eşlerinin vefatı nedeniyle farklı şekil ve miktarlarda da olsa “dul aylığından” yararlanabiliyorlar. Bunun yanı sıra “eşi vefat etmiş kadınlara yönelik nakit yardım programı da var. Bu yardım tamamen sosyal güvenlik dışında kalmış, herhangi bir geliri olmayan kadınları kapsıyor.
Sigortalının vefatı halinde son ödenen sigorta primine bakılıyor. Ödenen son prim SSK ise eşe SSK maaşı, son ödenen prim Bağ-Kur veya 1 Ekim 2008 sonrasına ait isteğe bağlı sigorta primi ise dul eşe Bağ-Kur maaşı bağlanıyor.
Sigortalının geride bıraktığı eşine dul aylığı bağlanabilmesi için; sigortalının ölümünün 30 Eylül 2008 tarihinden sonra olması halinde en az 1800 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödenmiş olması veya SSK kapsamından dul maaşı bağlanacaklar için her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması gerekiyor.
Yani

Yazının Devamı

Yabancı çalışma izinlerinde kurallar daha esnek oluyor

10 Nisan 2014

Soru: Şirketimizde çok sayıda yabancı çalıştırıyoruz. Yeni bir kanun gelmiş ve işlemler değişmiş, bilgi verir misiniz?
Nuh Kurtalan

Cevap: Ülkemizde 1 milyon yabancı çoğunlukla yasa dışı şekilde çalışıyor. Yasal koşullara uyarak çalışanlar bu rakamın onda birini bulmuyor.
Yabancı çalışma izinlerine yönelik yeni dönem yarın itibariyle başlıyor. Bu yeni düzenlemenin en genel anlatımıyla temel amacı işlemleri kolaylaştırmak ve daha fazla sayıda yabancıya izin alma yolunu açmak.

Çalışma izniyle ikamet

Yazının Devamı

İşsize işbaşında eğitim ver, maaşı İŞKUR ödesin

8 Nisan 2014

Türkiye İş Kurumu (İŞKUR), işsizlerin mesleki yeterliliklerini geliştirmek adına İşbaşı Eğitim Programları düzenliyor. Bu programların amacı, işsizlerin ve ilk kez işgücü piyasasına gireceklerin iş tecrübesi edinmeleri ve mesleki beceri kazanmalarının sağlanması.
Bu sayede bir yandan gençlere iş deneyimi kazandırılıyor, diğer yandan da uzun süredir işsiz olan ve artık becerileri kaybolma noktasına gelen, iş bulma ümidi azalan kişilerin işgücü piyasasından uzaklaşması engellenmeye çalışılıyor.
İşbaşı eğitimlerle bu kişilere yeni mesleki beceriler kazandırılarak daha kolay istihdam edilmelerinin sağlanması hedefleniyor. İşbaşı eğitim programı kapsamında mesleki eğitim alan kişilere günlük 25 TL ödeniyor. İşbaşı eğitimi veren işveren de bu kişiler adına prim yatırmıyor. Bu kişilerin primleri İŞKUR tarafından yatırılıyor. Yani hem işbaşı eğitim alan işsiz için, hem işbaşı eğitim veren işveren için olumlu katkılar söz konusu.

En az 2 çalışan lazım
İşbaşı eğitimi verecek işyerlerinin İŞKUR’a kayıtlı olması gerekiyor. İşverenler İŞKUR’a başvurup kayıt yaptırarak programdan yararlanabiliyorlar. Ayrıca işbaşı eğitim verecek işyerlerinde işveren dışında en az 2 kişinin

Yazının Devamı