İşsizlik sigortasından alınan işsizlik ödeneği çalışma yaşamında yer alanlar için hayati öneme sahip. İşten çıkarılan bir kişi için gelirsiz kalınan dönemde işsizlik ödeneği alınabilmesi önemli bir imkan. Gerçi işsizlik ödeneğinin miktarının bir sınırı var ve bu sınırın günümüz şartlarında yeterli olmadığı söylenebilir. Ancak, İşsizlik Sigortası Fonu'nda da biriken önemli bir miktar para var.
İşte bugün, bu konuyu yani işsizlik sigortası ve yararlanma koşullarını ele aldık. Sizlerden gelen sorulara yanıt vermenin yanı sıra, şu anda kaç kişinin işsizlik sigortasından faydalandığını ve fonda ne kadar para biriktiğini de cevaplamaya çalıştık.
İşten çıkarılan nasıl başvuracak?
SORU: Otomobil yedek parçaları üreten bir firmada çalışıyorum. İşten çıkarıldım, işsizlik parası alabilecek miyim? Koşullar nelerdir? l Aziz Tahtacı
CEVAP: İşsizlik ödeneği ya da bilinen adıyla işsizlik parası alabilmek için bir takım koşulların bir arada yerine getirilmesi gerekiyor.
Bu koşullar;
- İşsizlik ödeneğinden faydalanabilmek için ilk koşul, iş sözleşmesinin işveren tarafından sona erdirilmesi, yani işten çıkarılmış olmaktır. Ancak işçiler de sağlık, işverenin ahlaka ve iyi niyete
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) sağlık ekonomisi ile ilgili önemli bir rapor yayınladı. Raporda ülkelerin 2060’a kadar sağlıklı bir toplum yapısı için ne kadar harcama yapmaları gerektiği konusu ele alınıyor. Yapılan hesaplamaya göre gelişmiş ve gelişmekte olan ülke ortalamalarına göre, şu an Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’nın yüzde 6’sı kadar gerçekleşen sağlık harcamaları, 2060’da yüzde 9.5’e yükselecek. Eğer sağlık harcamaları kontrolü politikalarından vazgeçilirse, bu rakam yüzde 14’e yükselecek ve bu da birçok ülke için sürdürülemez ekonomik sonuçlar doğuracak.
Ülkemizde son 10 yıldır uygulanan politikalarla, sağlık hizmetlerinin kapsamının genişletilmesi ve toplumun tüm kesimlerinin sağlık hizmetinden yararlanması hedefleniyor. Bu kapsam genişlemesi, sağlık harcamalarının ciddi şekilde artışını da beraberinde getiriyor.
SGK’nın son verilerine göre, devlet hastaneleri, üniversite hastaneleri ve özel hastanelere vatandaşın 2009’da 245 milyon 720 bin olan müracaat sayısı, 2012 sonu itibariyle 392 milyon 250 bin rakamına ulaşmış. Yani sadece son üç yılda hastanelere sağlık hizmeti başvuru sayısında yüzde 60’lık artış yaşanmış.
Rakamlar nereye koşuyor?
200
Kamuda görev yapan memur ve sözleşmeli personelin zam oranı toplu sözleşme görüşmeleri sonrasında belirleniyor. Toplu sözleşme görüşmelerinde Hükümeti Çalışma Bakanı’nın başkanlığındaki Kamu İşveren Heyeti temsil ediyor. Memurları 15 kişilik Kamu Görevlileri Sendikaları Heyeti temsil ediyor. Heyetin başkanlığını bu yıl en çok üyeye sahip konfederasyon olarak Memur -Sen yürütüyor.
Memur-Sen emeklileri de kapsayacak şekilde taban aylığa 2014 yılı için 100 TL zam yapılması, 2014 ve 2015’de her altı ay için yüzde 6 zam talep ediyor. Bu taleplerin yanı sıra aile, eş ve çocuk yardımının yükseltilmesi, emeklilere maaş promosyonunda SGK ile protokollerin imzalanması ve 4/C’lilerin kadroya geçirilmeleri gibi talepler de söz konusu.
Memurlar ve denge
Ortaya konulan bu talepler ile diğer memur konfederasyonlarının talepleri ve Kamu İşveren Heyeti’nin önerileri görüşmelerde tartışılarak toplu sözleşme konusunda anlaşma zemini aranacak.
1 Ağustos’ta başlayacak toplu sözleşme görüşmeleri en fazla bir ay sürebiliyor. Toplu sözleşme görüşmelerinde uzlaşılamaması ve toplu sözleşme imzalanamaması halinde devreye Kamu Görevlileri Hakem Kurulu giriyor ve bu kurulun verdiği kararlar
Yüzbinlerce vatandaşa malulluk aylığı geliyor
SGK verilerine göre, 117 bin 148 kişiye malul aylığı bağlanmış durumda. Bu sayı 2001’de 98 bindi. Malulluk aylığı bağlananların sayısının yılda ortalama olarak yüzde 1.5 civarında artış gösterdiği görülüyor.
Şimdi 40 yıldır değişmeyen maluliyet yönetmeliği değişecek ve malul aylığı bağlanacakların sayısında ciddi bir artış yaşanacak.
800 TL alıyorlar
Mevcut malul sayısının yaklaşık iki katı kadar artacağı tahmin ediliyor. Tabi bu durumun sosyal güvenlik sisteminin aktüeryal yani gelir-gider dengesinde olumsuz bir durum yaratıp yaratmayacağı tartışmalı.
Geçtiğimiz aylarda SGK malulen emeklilik ile ilgili bir değişiklik yapmayı planlamış ancak bir sonuç alınamamıştı. Bugünlerde SGK’nın yeniden bu konuda bir çalışma yaptığı ve bitirilen çalışmanın Başbakan’a sunulacağı belirtiliyor. Malulen emeklilikte ne gibi değişiklikler olacağı, kimlerin ne şekilde etkileneceği konusunda bilgiler net değil. Ancak daha önce yapılan çalışma çerçevesinde, özellikle malulen emeklilik kapsamının genişletileceği, şeker hastalığı, tüberküloz ve sara gibi pek çok kronik hastalığın da artık maluliyet kapsamına alınabileceği tahmin ediliyor.
Diğer yandan, yeni düzenlemeyle, özellikle böbrek hastalarının büyük şikâyetlerine neden olan nakil sonrası maluliyetin sona ermesi durumu ortadan kalkabilir, bu durumdaki kişiler nakil olsa bile malulen emeklilikleri devam edebilir. Ayrıca diğer organ nakilleri sonrasında da malulen emeklilik hakkı elde edilebilir. Bu konudaki gelişmeleri yakın zamanda öğreneceğiz.
SORU: 10 yıldır diyalize girdiğimden malulen emekli oldum. Şimdi böbrek nakli olacağım. Böbrek nakli olduğumda emekli aylığımın kesileceği ne derece doğru?
CEVAP: SGK genellikle böbrek nakli sonunda çalışma gücü kaybı oranının yüzde 60’ın altına
Sosyal güvenlik sistemini, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) ilk kadın başkanı Yadigar Gökalp’le enine boyuna masaya yatırdık. Gökalp son dönemde yapılan çalışmaların ayrıntılarını bizimle paylaştı. Kurumun reform sonrasında daha etkili ve verimli olduğuna dikkat çeken Gökalp en önemli hedeflerinin kaliteli ve sürdürülebilir bir ‘sosyal güvenlik sistemi’ olduğunu söyledi.
SGK Başkanı Gökalp’la konuştuğumuz konulardan biri de ‘hileli boşanma’. SGK, hileli boşanmaya göz açtırmıyor. Son günlerde bu konu medyada da geniş yer buldu.
2008’de yapılan sosyal güvenlik reformuyla getirilen bir düzenlemeyle bu durumda olanların titiz bir şekilde tespit edildiğini belirten Gökalp, “Bu durumdakileri takip ediyoruz. Bunlar tespit edilir edilmez aylıkları hemen kesilir. Ayrıca o güne kadar alınan aylıklar geri alınır. Kimse ‘Anlaşılmaz’ diyerek bu yola tevessül etmesin. Bakınız, 2008 yılından bu yana bu durumda olan 14 binden fazla kişinin aylığını kestik’ diyor.
Afyon faciası için maaş
Gökalp’ın gündeme dair sorulara verdiği yanıtlar şöyle:
* Şimdiye kadar vazife malullerinin kendilerine ve yakınlarına bazı haklar veriliyor ancak ‘Meydana gelen olay terör kapsamında mı, değil
Yaşlılık aylığı olarak bilinen 65 yaş aylığında önemli bir değişikliğe gidildi. Muhtaç sayılma kriteri değiştirilerek 65 yaş aylığının kapsamı genişledi. Meclisten geçen torba kanun sonrası daha fazla kişiye 65 yaş aylığı bağlanması mümkün olacak. Şu ana kadar aylık geliri 124 TL’nin altında olanları kapsayan bu aylıkta yeni muhtaçlık sınırı asgari ücretin 3’te 1’i yani 243 TL olarak uygulanacak. Böylece yeni düzenlemeyle hane içinde kişi başı ortalama aylık gelirin üst sınırının yükseltildiği ve bu nedenle daha fazla kişinin 65 yaş aylığından yararlanabileceği görülüyor.
Aylık maaş 130 TL
Şu anda yaşlılık aylığından 666 bin kişi yararlanıyor. 2013’ün Temmuz-Aralık dönemi için yaşlılık aylığının tutarı aylık 130.6 TL. Bu kişilere 3 ayda bir maaş ödemesi yapılıyor. 2013’ün ilk üç ayında bu kişilere toplamda aylık 251 milyon TL ödeme yapıldı. Düzenleme sonrası bu rakamın önemli ölçüde artması ve 1 milyon kişinin 65 yaş aylığından yararlanması bekleniyor.
Yaşlılık aylığı bağlatma işlemleri Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları tarafından yürütülüyor. Yaşlılık aylığı için başvurular, illerde Valiliklerde, ilçelerde Kaymakamlıklarda faaliyet gösteren vakıflara
SORU: Karı - koca aynı kurumda yıllarca çalıştık. Neyse ki emekliliğimizi aldık. Aynı kurumda çalışmış ve oradan emekli olmuş eşler olarak, birimizin vefatı durumunda maaşı diğerine kalır mı?
CEVAP: Aynı kurumdan emekli olmak sizin durumunuzda herhangi bir fayda sağlamıyor. Emekli eşlerden birinin vefatı halinde, hayatta kalan eşe, bağlı olunan sosyal güvenlik kurumu dikkate alınmadan ölüm (dul) aylığı bağlanır. Eş emekli olduğundan aylık bağlama oranı yüzde 50’dir. Eş emekli olmasaydı yüzde 75 aylık bağlanacaktı. Emekli eşlerden birinin vefatı halinde hayatta kalan eş, kendi aylığı yanında eşinden dolayı da dul aylığı alır.
SGK’ya bildirilen kazanç emekli aylığını etkiler
SORU: 50 yaşımda emekli olacağım. Emekli olacağım tarihte tamamlamam gereken prim günü 5300. Ancak şu anda benim daha fazla primim var. Ayrıca yaşı doldurmama da daha 7 yıl var. Primlerim artmaya devam edecek, ne var ki fazla prim bana yarar sağlar mı? Emekli aylığım artar mı?
CEVAP: Emekli aylığını belirleyen, prim sayısından ziyade SGK’ya bildirilen prime esas kazanç tutarıdır. Prim sayısının emekli aylığını artırması için, yüksek kazanç üstünden prim ödenmesi gerekiyor. Aksi takdirde yani düşük