Tahkim sahaya indi!

20 Şubat 2010

Baştan belirtelim, futbolcu adının ve kulübün önemi yok.
Konumuz Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu’nun, hakemin bir oyuncunun ihracı ile ilgili verdiği kararını değiştirerek, cezada indirime gitmesi.
Mehmet Topuz’un Diyarbakırspor maçındaki kırmızı kartını anımsayalım.
Topuz oyunun durduğu anda rakibin boğazını sıktığı için, hakem Koray Gençerler tarafından ihraç edildi.
Disiplin kurulu Topuz’a iki maç ceza verdi.
Ardından sarı-lacivertli kulüp Tahkim Kurulu’na itiraz etti.
Tahkim Kurulu da geçen hafta Topuz’un cezasını 1 maç olarak değiştirdi.

Yazının Devamı

Gemisini kurtaran kaptan

16 Şubat 2010

Doğrusu hem rakibin gücü, hem de ikinci yarıdaki yenilmezlik unvanının getireceği baskının Trabzonspor’un işini güçleştireceğini düşünüyordum. Ancak bordo-mavili ekibin mücadeleci kimliği, hırsı ve skoru son ana kadar kovalama çabası, bunca emeğin karşılıksız kalmasını engelledi.
Bursaspor bu sezon Süper Lig’in yeni tadı. Trabzonspor da son dönemlerdeki çıkışıyla çorbada tuzu olan bir takım. Dolayısıyla futbol adına beklentiler yüksekti dün akşamki maçta. İki takım da beklentileri boşa çıkarmadı. Temposu yüksek, pozisyonu bol bir karşılaşma vardı sahada.
Ev sahibi ekip seyircisinin müthiş desteği ile oyunun ilk bölümünde üstünlüğünü kabul ettirmek için her yolu denedi. Sol kanattan Ali Tandoğan ve Turgay ile yaptığı bindirmeler Trabzonspor kalesi için tehlike yaratsa da, İglesias’ın gol bölgesinde yalnız kalması Bursaspor’un istediği pozisyonları bulmasına yetmedi. Ömer Aysan’ın sakatlığı nedeniyle Şenol Güneş zorunlu olarak Song’u savunmasının sağına çekerken, belli ki Serkan’ın son dönemlerde orta alanda gösterdiği performansını bozmak istememişti. Ancak özellikle ikinci yarıda Bursaspor’un sol kulvarı kullanması Trabzonspor’un zaman zaman sıkıntıya girmesine yol açtı. Nitekim

Yazının Devamı

Sarvan anılarını yazsa ‘Bestseller’ olur

13 Şubat 2010




Kim bilir, belki bir gün MHK Başkanı Oğuz Sarvan da oturup kitap yazar.
Bir dönemin karanlıkta kalan konularını en azından vicdanını rahatlatmak adına kaleme alır.
Yaptıklarını değil, neler yapamadıklarını kamuoyu ile paylaşır.
Şahsen merak ediyorum.

Yazının Devamı

Yine bir savunmacı

11 Şubat 2010

Oyunda dengeyi sağlamak kolay olmadı Trabzonspor’un adına. Turu geçmek için mutlaka gol atmaları gerektiğini bilen Abdullah Avcı’nın öğrencileri, çok etkili başladı maça. Karşılığını almaları ise bir parmak ucu mesafesi kadar yakındı. 7. dakikada Gökhan Süzen’in yaptığı sert vuruşta top kaleci Onur’un müdahalesini aşıp ikinci engel olarak direğe takılmasa, Belediyespor yolu yarılamıştı bile. Hemen ardından arka direkte unutulan Tevfik vurdu kafayı, ancak o da çerçeveyi bulamadı.
İlk maçtaki gerginlik yoktu rövanşta. Bu da doğal olarak Trabzonspor’un işine yaradı. Sert rakip karşısında oyun disiplinini koruyamayan bordo-mavililer, yarı alanından uzun paslarla çıkıp, topu orta alan kalabalığına sokmak istemeyen Belediyespor karşısında ilk gol pozisyonunu 22. dakikada bulabildi.
Belediyespor’un hızlı çıkışlarını önlemek için Serkan, Selçuk ve Umut’un ön tarafta yaptığı baskı sonuç getirince, oyun Trabzonspor’un istediği şekle büründü. Sağ kanatta Serkan ve Ömer’in bindirmeleri, solda Cale’nin etkili ortaları beklenen pozisyonu yaratmasa da, bir duran top organizasyonu beraberinde tur için yeterli olan golü getirdi. Giray, Song ve zaman zaman Egemen’in özellikle köşe atışları ve

Yazının Devamı

Trabzonspor takım oluyor

8 Şubat 2010

Trabzon kazanmak için belki yakın geçmiştekinden fazla efor harcamıyor. Ancak basit oynayarak sonuca daha kolay gidiyor

Kötü giden işleri düzeltmek için takımı yeni teknik direktöre teslim ettiğiniz vakit ne dersiniz?
“Adamın elinde sihirli değnek yok ki? Biraz zaman lütfen.”
Evet, belki Şenol Güneş’in elinde sihirli değnek yok ama, geldiği günden bu yana Trabzonspor’da yaşanan olumlu gelişmeleri tanımlamak için bu deyimi bir defalığına kullanmak istiyorum ben.
Altı çizilmesi gereken konu şu; Güneş ile birlikte bordo-mavili ekip doğru işler yapmaya başladı. Kazanmak için belki yakın geçmiştekinden fazla efor harcamıyor. Ancak basit oynayarak sonuca daha kolay gidiyor. Orta alanı çabuk ve isabetli paslar ile geçerken, rakibin özelliğine göre kanat bindirmelerini rutin hale getiriyor. Serkan’ın son dönemlerdeki olağanüstü mücadelesi takımın hücum gücünü olumlu etkiliyor. İyi bir Colman, kuşkusuz Güneş’in en etkili silahlarından biri oluyor. Ceyhun yedek kulübesine sığmayacak kadar istekli. Attığı gol kadar ofansif yönüyle savunmasını rahatlatan bir isim.
Dünkü Manisaspor maçında ayrı bir yere koymamız gereken futbolcu ise Umut Bulut. Teofilo’nun gelişi belli ki Umut’u daha

Yazının Devamı

Lig Galatasaray’ı keser mi?

6 Şubat 2010

Galatasaray taraftarı arasında bir anket yapılsa ve “Leo Franco mu, yoksa Nonda mı gitsin?” diye sorulsa, yanıtı büyük olasılıkla Nonda olmazdı.
Jo, Neill ve Dos Santos’un transferinden sonra yabancı kontenjanını boşaltmak için Nonda’yı gözden çıkaran sarı-kırmızılı yönetimin stratejik bir hata yaptığı ortada.
Bu kararı verenler, Jo’nun sakatlanmasından sonra hatalarını anlamış mıdır bilmem ama, görünen o ki Galatasaray takımı gol bölgelerinde birkaç hafta ciddi sıkıntılar yaşayacak.
Ne demek bu?
Sarı-kırmızılı ekip, şubat ayı içinde 5 önemli karşılaşma oynayacak.
Sırasıyla Kayserispor, Antalyaspor, Atletico Madrid, Beşiktaş ve UEFA Avrupa Ligi rövanş maçları var.
Ziraat Türkiye Kupası’nda Antalyaspor ve Avrupa Ligi’nde Atletico Madrid müsabakaları telafisi olmayan sınavlar.

Yazının Devamı

Maç değil, kör dövüşü

4 Şubat 2010

İki takımın da strese yenik düştüğü, sarı kartların havada uçuştuğu, gerilimin tavan yaptığı bir mücadele vardı sahada.
Trabzonspor alışılmış görüntüsünden uzaktı. Belediyespor ise hırslı ve mücadeleci. Oysa bordo-mavili ekip her zaman olduğu gibi maçın başında yakaladığı pozisyonlardan birini gole çevirebilse ne ilerleyen bölümlerde bu kadar gerginlik yaşar, ne de oyun disiplininden bu kadar kopardı. Skora bir an önce eşitliği getirme telaşı bordo-mavilileri gerçek kişiliğinden uzaklaştırdı. Orta alan ile savunma arasında büyük boşluklar oluştu. Belediyespor hücuma hızlı çıkabilse Trabzonspor açısından vahim bir skor doğabilirdi.
Oyunun sıkıştığı bölümlerde takımını rahatlatan Alanzinho pres altında kalınca orta alan adeta durdu. Colman son maçlardaki formsuz görüntüsünü sürdürdü. O kadar çok top kaybı yaptı ki, Şenol Güneş ona ancak bir devre dayanabildi. İkinci yarıya yeni transfer Teofilo ile başlayan Güneş, forveti ikilerken, yeni sistem beklenen verimi sağlayamadı. Umut ve Teofilo’nun uyumsuzluğu göze battı.
İlk yarıda bir sarı kart gösteren hakem Özgür Yankaya, Engin ve Tum gerginliğine zamanında müdahale edemeyince oyun adeta koptu. İki takım oyuncuları her pozisyonda

Yazının Devamı

Yelkenler fora

31 Ocak 2010

Trabzonspor’un galibiyetle bitirdiği son dört maçında göze çarpan en belirgin zaafının savunmada olduğunu defalarca dile getirmiştik. Bordo - mavili ekibin kupadaki Denizli Belediyespor karşılaşması hariç son bölgede yaptığı hatalar zaman zaman başına dert açacak cinstendi. Belli ki biraz hareketli bir forvet karşısında bu sıkıntı devam edecek. Sıkıntının temel nedeni kuşkusuz Trabzonspor’un ligde ön liberosuz oynayan ender takımlarından biri olması. Bu yüzden hücumda kaptırılan topların rakibin ani çıkışlarında beklenmedik tehlikeler yaratması kaçınılmaz. Bunlara bir de Egemen ve Giray’ın dünkü gibi ilk toplara yaptığı müdahalelerdeki basit hataları eklenince, olmadık pozisyonlar yaşanması doğal.
Diyarbakırspor deplasmanının Trabzonspor’un ikinci yarıdaki en zor maçlardan biri olacağı belliydi. Evinde rakibin adına bakmaksızın hep galibiyet hedefleyen Diyarbakırspor’un hırslı ve mücadeleci kimliği yine ön plandaydı.

Umut tutuktu
Yüksek pas yüzdesiyle oynamasına karşın önceki maçlarına göre daha az pozisyon bulan ve kanat organizasyonlarında eksik kalan Trabzonspor’un maçı sürpriz golcüsü Engin ile kazandığını söylemek yanlış olmaz. İlk goldeki müthiş zamanlaması ve vuruşu,

Yazının Devamı