Gastamonu, Gastamonu dep dep dep!

2 Ocak 2010

Cemal Çıldır, futbol yaşamını tırnaklarıyla kazıya kazıya şekillendirmiş gerçek bir futbol emekçisi.
Hayata tutunmak için kendisini futbola adamış, aracısız, arkasız, kendi uğraşlarıyla var olmaya çalışmış bir futbol gönüllüsü.
Bu hafta başına dek Kastamonuspor’un teknik direktörü idi Cemal Çıldır.
8. haftada 7 puanla devraldığı takımı, takviye yapmadan, şikayet etmeden 12 maçta 17 puan toplayarak önce düşme hattının üzerine çıkardı.
Ardından da klasman grubunda mücadele edecek bir yeterliliğe ulaştırdı.
Son maçında 3. lig 4. grubun ikincisi Araklıspor’u 4-3 yenerek önemli bir başarıya imza attı.
Tam görevini iyi yapmanın huzuruyla mutlu ve gelecekten umutlu daha büyük hedeflere hazırlanırken, Asbaşkan Hakan Başesgioğlu tarafından görüşme odasına çağrıldı!

Yazının Devamı

Sarvan’ın gözleri bağlı! Ya terazisi nerede?

26 Aralık 2009

Ne yapacaktı Selçuk Dereli? Don Kişot gibi yel değirmenleri ile mi savaşacaktı?
Ya da yüzüne gülüp sırtından hançerlemeye çalışanlarla yürümeye devam mı edecekti?
Beğenirsiniz beğenmezsiniz, kendine göre doğrusunu yaptı, düdüğünü duvara astı.
Sevenlerini üzdü, onu düşman ilan edenleri sevindirdi.
Dereli’nin sürpriz kararına kızanlar da çıktı.
Örneğin futbolun ve hakemliğin yönetim kademesindeki insanlar kendilerine danışılmamasına bozuldu!
Niyetleri iki yıldır sistemli bir şekilde bitirmeye çalıştıkları Dereli’yi kararından vazgeçirmekti.

Yazının Devamı

Taçtan gol yemeyeceksin!

21 Aralık 2009

Trabzonspor’u yıllar önceki konumuna taşımak sabır, çokça çalışmak ve sağlam bir bütçe gerektiriyor

Bedenleri sahada bulunsa da, kafa olarak yarısı tatile çıkmış bir rakip karşısında anlık gaflet, küçücük dikkatsizlik, hak etmediğiniz bir faturayı ödemek zorunda bırakabiliyor sizi.
Hani Güiza’nın altı pas içinden kaçırdıkları gol olsa, kimsenin söyleyecek lafı yok. Ama taçtan gol yemek, hele ortada pozisyon filan yokken, o vuruşu yaptırmak ve İspanyol oyuncuyu kahraman ilan ettirmek garip kaçıyor biraz.
Evet, Fenerbahçe özellikle ilk yarıda daha dengeli oynayıp, beklenmedik anlarda pozisyona girmeyi bildi. Hatta Trabzonspor’un işini bu bölümde de bitirebilirdi. Güiza ve Alex’in ilk yarım saatte rakip savunmanın seyrettiği toplara gerekli özeni gösterse, bordo-mavili ekip beraberlik umudunu son dakikaya taşıyamayabilirdi.
Bu sıkıntılı süreci atlattıktan sonra ikinci yarıya daha istekli başlayan Trabzonspor oyunun gidişatını değiştirebilecek tehlikeler yakaladı. Colman, Umut ve karambolde Song topu rakip ağlara bırakabilse, Fenerbahçe zor görünen maçı bu denli kolay kazanamazdı.
Zaten Güiza’nın skoru belirleyen vuruşu Trabzonsporlu oyuncuların rakibi artık ciddiye almamaya

Yazının Devamı

Antu.com Yıldırım’ı tekzip etti

19 Aralık 2009



Fenerbahçe takımı üç maç peşi sıra başarısız sonuçlar alınca, Başkan Aziz Yıldırım yine bildik bir taktiğe başvurmuştu.
“Kulübümün çıkarlarını savunmak için Birlik Başkanlığı’ndan istifa ediyorum. Hatalardan bıktık. Federasyon ve hakemler ayağını denk alsın.”
Oysa işler yolunda gider, lehte hatalar tüm takımlar gibi sarı-lacivertli ekibe de yapılırken, sessiz kalmayı yeğliyordu Yıldırım.
Başarısız sonuçların pek çok gerekçesi olabilirdi.
Örneğin takımdaki disiplinsizlik...

Yazının Devamı

İşler yoluna giriyor

14 Aralık 2009

Trabzonspor’un Fenerbahçe sınavı öncesi moral bulmak istediği bir maçtı. Nitekim Denizli karşısında istediğini elde etti. Ancak iyi oynayarak değil, iyi mücadele ederek kazandı.
Her iki yarıda farklı bir Trabzon vardı sahada. İlk bölümde rakibin kontrollü oynama isteği bordo-mavili takımın çok pas yaparak pozisyon bulmasını sağladı. Alanzinho kısa mesafede çok çabuk adam geçme özelliğini olumlu kullanırken, Colman ve Selçuk gibi isimler topun kendilerinde kalmasını sağlayarak rakibin hücum gücünü önemli ölçüde engelledi.
Gabric sol kanatta Colman ile birlikte iyi işler yaptı. Serkan sağ önde forveti pozisyona sokacak ortalar yapamayınca Umut’u da oyundan düşürdü. Gol organizasyonu hazırlamak bu kez Alanzinho’ya düştü. Selçuk gibi rakip kaleyi ceza alanı dışından birkaç kez yoklayan Brezilyalı’nın 23. dakikadaki füzesi golü getirdi. Son vuruşu yapan Gabric, takipçiliğinin karşılığını aldı.
Şenol Güneş ikinci yarıya Gabric’i oyundan alıp Ceyhun ile başladı. Bu değişiklik ilk etapta sorgulanmasa da ilerleyen dakikalarda Trabzonspor’un sol kanat organizasyonları aksamaya başlayınca, Hırvat oyuncunun rakip orta alanı ile savunmasını nasıl baskı altında tuttuğu anlaşıldı.
Denizlispo

Yazının Devamı

Aziz Yıldırım ve akrepler!

13 Aralık 2009

Sene başında Trabzonspor maçı için İstanbul’dayız. Karşılaşmadan birkaç saat önce Saracoğlu Stadı’na geliyoruz.
Asbaşkan Şekip Mosturoğlu ile odasında sohbet ederken kapının önünden Aziz Yıldırım geçiyor;
“Ooo. Şekip, buraya gazeteci giremez demedik mi?”
Yanıtlamak bana düşüyor; “Gazeteci değil, misafir olarak buradayım başkan.”
Gülümsüyor; “İçeride Samsun pidesi var, tadına bakalım.”
Oda kalabalık, pideler yeniyor, ayranlar içiliyor.
Bir süre sonra başkan “Hadi bizi biraz yalnız bırakın” diyor.

Yazının Devamı

Aziz Yıldırım ve akrepler!

12 Aralık 2009

Sene başında Trabzonspor maçı için İstanbul’dayız. Karşılaşmadan birkaç saat önce Saracoğlu Stadı’na geliyoruz.
Asbaşkan Şekip Mosturoğlu ile odasında sohbet ederken kapının önünden Aziz Yıldırım geçiyor;
“Ooo. Şekip, buraya gazeteci giremez demedik mi?”
Yanıtlamak bana düşüyor; “Gazeteci değil, misafir olarak buradayım başkan.”
Gülümsüyor; “İçeride Samsun pidesi var, tadına bakalım.”
Oda kalabalık, pideler yeniyor, ayranlar içiliyor.
Bir süre sonra başkan “Hadi bizi biraz yalnız bırakın” diyor.

Yazının Devamı

Güneşli günler

7 Aralık 2009

Önce Ankaragücü’nden başlayalım. Çünkü sarı-lacivertlilerin berbat görüntüsü Trabzonspor’un maçı kazanmasındaki en önemli etkendi. Süper Lig’de mücadele eden 17 ekip arasında bu kadar ruhsuz, ne oynadığını bilmeyen, futbol kişiliği oturmamış başka bir takım daha yoktur sanırım.
Hürriyet’i, Aydın’ı, biraz da Ediz’i koyun kenara, diğerlerine dünkü görüntüsüyle Bank Asya Ligi’nde dahi forma verecek teknik adam bulamazsınız inanın. Ankaragücü bu kadar sıradan olamaz. Ankaragücü bu denli şahsiyetsiz oynayamaz. Boş vaadler karın doyurmuyor. Bu kulüp neredeyse bir aydır teknik direktör bulamıyor, ama bir kişi de çıkıp bunun hesabını verme ihtiyacı hissetmiyor.
İşte Trabzonspor’un, daha doğrusu Şenol Güneş’in en büyük şansı böyle bir rakiple oynamaktı dün. Bordo-mavili ekip bu sezon belki de en rahat galibiyetini aldı. Savunmada Song - Egemen ikilisini Vassell ve Meye’nin zorlama şansı neredeyse sıfırdı. Bordo-mavililer orta alanda dilediği gibi top çevirdi. Selçuk ve Colman hiçbir dirençle karşılaşmadı, böyle olunca takımın hücum etkinliği ikiye katlandı.
Alanzinho’nun en çalışkan oyuncular arasında görülmesi, Gabriç’in jenerik olacak gol vuruşunu yaparken en ufak bir müdahale ile

Yazının Devamı