Özyazıcı’nın “kasketi” şampiyon oldu!

1 Mayıs 2022

Böyle bir günde maç, oyun, futbol kimin umurunda? Yıllar süren hasretin bitmesi için atılacak tek adım, kazanılacak bir puan kalmıştı. Oldu işte.
Sadece hafta içinde nüfusu ikiye katlanan Trabzon kentinde değil, yurdun dört yanında, dünyanın pek çok ülkesinde bu anı bekliyordu bordo-mavili renklere gönül verenler.
Ama futbol bu. İçinde her türlü aksiyon var. Hele böyle final maçı ise. Gerilim, heyecan, her şey vardı.
Bazen kahramanlara ihtiyaç vardır. Bu müsabakanın değil, sezonun kahramanı kaptan Uğurcan oldu. Öyle kritik bir penaltı kurtadı ki; şampiyonluğun ilanı o sihirli dokunuş oldu.
Bir sezonun öyküsünden söz etmiyorum. Türk futbolunda Anadolu devrimini gerçekleştiren Trabzonspor’un dayatılan düzene başkaldırışından, isyanından, hiç vazgeçmediği direnişinden ve 1975-76 sezonunda yaktığı ateşin bugüne uzanan yolculuğundan bahsediyorum.
Yeryüzünde elbette çok sayıda futbol kenti var. Ama Trabzon çok özel ve tartışmasız en güzellerinden biri. Yediden yetmişe futbolla

Yazının Devamı

Hakemi değil deveyi anlayın!

30 Nisan 2022

Halk arasında bir deyim vardır; “Deveye sormuşlar boynun neden eğri?” Yanıt vermiş “nerem doğru ki?”
Türk futbolunun durumu da böyle.
Neresinden tutsanız elinizde kalıyor. Güven ve adalet kavramları yerle bir olmuş. Riyakarlık, çıkar ilişkileri, bencillik had safhada.
Hele hakem camiası. Yorum yapmaya kalksanız, destan yazarsınız.
Kulakları çınlasın, eski UEFA eğitimcisi Jaap Uilenberg, 2016 yılında yaptığım röportajda şöyle demişti: “6 sezonda tam 5 tane MHK başkanı ile çalıştım. Bu sirkülasyon beni zorladı. Her seferinde MHK’nin hedeflerini beklemek, anlamak, öğrenmek ve ona göre plan yapmak yordu beni.”
Sadece seni mi yordu Uilenberg? Türk futbolunu perişan etti.
Uzağa gitmeyeceğim. Camianın içine düştüğü durumu anlatmak adına, bir örnek; Geçen ekim ayından bu yana tam üç Merkez Hakem Kurulu değişti. Serdar Tatlı, Ferhat Gündoğdu ve şimdi Sabri Çelik.

Yazının Devamı

Tek adım at, şampiyon ol!

24 Nisan 2022

Maraton, sporun en zor dallarından biridir. Uzun mesafede düşer kalkar, nefesini ayarlar, kimi zaman tempo yapar, bazen de acı çekersin. Futbol ile çok ortak yanı olduğunu düşünüyorum. İlk haftadan 38. maça kadar neyin nasıl yaşandığı değil, son virajda yapacağın hamle ve ipi göğüslemen önemlidir.
Trabzonspor bir ara en yakın rakibi ile puan farkını 17’ye çıkardığında, ortak görüş, bordo-mavililerin ligin en erken şampiyonluğu ilan eden ekibi olacağı idi. Futbolun güzelliği bu, heyecan hep sürmeli.
O yüzden Adana Demirspor maçının anlamı büyüktü. Kazanırsa, kalan süreçte bir puan alması halinde yılların özlemi sona erecekti.
Zor bir müsabaka olacağı düşünülüyordu. Aksiyonu bol ve tartışılan kararları ile öne çıkan bir karşılaşma izledik. Öyle garip başladı ki maç. Henüz ikinci dakikada hakem Yaşar Kemal Uğurlu, kimsenin içine sinmeyen bir penaltı kararı verdi. Simon Deli’nin ceza alanı içinde Visca ile girdiği mücadelede rakibine yaptığı “dokunuş” sonrası Uğurlu

Yazının Devamı

Gündoğdu gitti, operasyon yapanlar duruyor!

23 Nisan 2022

Hakem camiası büyük bir ailedir derler ya. İnanmayın. Hem çıkar ilişkileri, hem hakemler üzerinden nemalanmayı alışkanlık haline getirmiş insanların niyeti açısından, hiç de öyle değil.
Aile kutsaldır. Kimse kötülük düşünmez. Ortak çıkarlar için kenetlenir, zor günlerde omuz omuza verir.
Hakemler için bunu söyleyebilir miyiz? Asla.
Aksine; “adam satma”, “riyakarlık”, “menfaat sağlamak”, “güce hizmet etmek”, “yükselmek için her yolu mübah saymak” gibi kötü meziyetler, camianın kılcal damarlarına işlemiş durumda.
Son yazacağımı baştan söyleyeyim; böyle bir topluluktan kaba tabirle “cacık olmaz.”
Kim kimi kullandı?
Gelelim 8 Mart operasyonuna. Aslında geçen yıl ekim ayında alınmıştı karar. Federasyon üst düzey yöneticileri ve Süper Lig kulüplerinin katılımıyla hazırlanan “liste”, dönemin Merkez Hakem Kurulu başkanına verilmiş ve “gereğinin yapılması” istenmişti. Serdar Tatlı ise teklifi geri çevirip istifasını

Yazının Devamı

Sadece maçı kazanmadı!

20 Nisan 2022

Ligin son beş haftasında aldığı sonuçlarla şampiyonluk ilanını erteleyen Trabzonspor’da hedef tek değil ki. Ziraat Türkiye kupasında da iddiasını sürdürmek isteyen bordo-mavili ekip, yoğun bir maç trafiği içinde. Zihinsel ve fiziksel olarak zorlu bir süreç yaşıyor. Yıpranması çok doğal. Taraftar bunu görmeli ve anlamalı. Sabır, hoşgörü ve destek şart.
Kayserispor sınavı da bunlardan biri idi. Final için avantajlı bir skor isteyen Karadeniz temsilcisinde teknik direktör Abdullah Avcı, rotasyonlu bir kadro tercih etmişti. Hocanın ligi de düşünerek hamle oyuncularını dinlendirme düşüncesi sorgulanamaz. Tıpkı Kayserispor’un işi rövanşa taşımak için neredeyse tam takım savunma yapıp, hızlı hücumlarla fırsat kollaması gibi.
Bu anlayış, futbolun güzelliğine gölge düşürebilir. Ama asla eleştirilemez.
Peki, Trabzonspor bu kilidi açmak için ne yaptı? İlk yarıda kanatları hiç kullanamadı. Dolayısıyla gol krallığına oynayan Cornelius topla buluşturmayı başaramadı. O da sıkça orta alana kadar gelerek baskıdan kurtulmaya

Yazının Devamı

Bazı sevinçler ertelenebilir

16 Nisan 2022

Koca sezon bir yana, bu maçın Trabzonspor açısından çok farklı anlamı vardı. Karagümrük’ü yenerse, tatlı bir heyacanla Fenerbahçe ve Konyaspor’un yitireceği puanları beklemek, yılların özleminin sonlanması demekti. Başkanından yönetimine, teknik direktöründen futbolcusuna, kulüp çalışanından taraftarına “şampiyon olduk” diye haykırmak, onca emeğin ödülünü almak demekti. Ve herkes sabırsızlanıyordu.
Lakin futbol bu... Her maçın kendi içinde bir hikayesi ve zorluğu var. Artık kimse üç puanı çantada keklik göremiyor. Mücadele eden, fırsatları değerlendiren kazançlı çıkıyor. Dört maçlık galibiyet özlemi bu gerçeğin ta kendisi... Sanıyorum baskı konusunda bazı problemler yaşıyor Karadeniz ekibi. Bir an önce bunu çözmeli.
Akyazı Stadı’nda her zamanki gibi süper bir atmosfer vardı ama, Trabzonspor takımı son haftalarda taraftarın coşkusuna ayak uyduramıyor. Bazı önemli oyunculardaki düşüş bunun nedenlerinden biri olabilir. Örneğin; Visca ve

Yazının Devamı

Kum saati durdu mu?

10 Nisan 2022

Abdullah Avcı “kum saatini” tam 8 hafta önce çevirmiş ve “zaman artık lehimize işlemeye başladı” mesajı vermişti.
Beşiktaş beraberliğinden sonra ilk kez bu denli iddialı görmüştük Avcı’yı; “Biz şampiyon oluyoruz” cümlesi, puan farkının verdiği rahatlıktan çok, oyuncu grubuna duyduğu güven ve hedefe inancın net ifadesi idi.
Haksız değildi deneyimli teknik direktör. Hakkını verelim, onun raporları ve yönetimin desteği ile ligin en geniş, en verimli ve kaliteli kadrosunu kurdu Trabzonspor. Avcı’nın yerinde kim olmak istemez ki? Lakin oyuncularının da sorumluluğunu taşıması gerek. “Biz elimizden geleni yaptık” demek kabul görmüyor. Kusura bakmasınlar, banka kredisinin de faizi var. Dün gece “önemli oyuncuları yok” denen lider yine “tam takım” çıktı” sahaya. Aradaki puan farkına aldanmayın; şampiyon olduk” psikolojisi çok tehlikelidir. Bu yanılgı; kimya, fizik, biyoloji, matematik masada ne varsa bozar.
Gaziantep deplasmanında istekli olmasına karşın, istediklerini yapamayan bir Trabzonspor vardı.

Yazının Devamı

‘Nihat Abi’ ve hayat dersleri

9 Nisan 2022

Pandeminin yoğun dönemlerinde, Ankara dışında, Temelli- Macun’da sığındığımız 94 haneli bir köyümüz vardı.
Şehirden kaçan geliyordu. Bu vesile ile güzel dostluklar oluştu, mevcutlar sağlamlaştı.
Bunlardan biri de köyümüzün “ağır abisi” İbrahim Yoğurtçuoğlu idi.
2020’nin sonbahar ayları; bahçedeki söğütün altına oturmuş sohbet ediyorduk. İbrahim abi iyi Fenerbahçelidir. Konu futbola geldi. Sonra da TFF Başkanı Nihat Özdemir’e.
“Sanıyorum Nihat bırakacak” dedi.
Yaşıtlar ve başkanı yakından tanıyan, sık görüştüğü bir kankası var. Adı bende kalsın, o anlatmış İbrahim abiye...
Bakın, 1.5 yıl öncesinden söz ediyorum.

Yazının Devamı