Cumhuriyet'in savcıları var...

Oktay Akbal

CUMHURİYET savcılarının görevi nedir?
Önce bu konu tartışılmalı! Hatta tartışılması bile gereksiz. Cumhuriyet savcısının başlıca görevi Türkiye Cumhuriyeti'ni her türlü tehlikeye karşı hukuk yoluyla korumak ve savunmak...
"Cumhuriyet savcıları nerede? Olup bitenleri görmüyorlar mı? Neden görevlerini yerine getirmiyorlar?" diye sık sık yakınmadık mı? Savcıları göreve çağırmadık mı? Şimdi bir savcı, hem de Yargıtay Başsavcısı bir iddianame ile karşımıza çıktı. Kanıtlarıyla Refah adlı partinin kapatılmasını istedi. Bir bir nedenlerini sayarak!..
Başbakanlık koltuğunda oturan kişinin yıllardır basında çıkan sözleri, toplantılarda, halkın önünde söyledikleri, yasalara, en başta Anayasa'ya göre suç niteliğinde ise bir savcı görevini yapmasın mı? Adam, açık açık ülkemizin bir şeriat düzenine girmesini istiyor. "Refah için çalışacaksın, yoksa patates neslindensin; bu parti cihat ordusudur; Refah, adil düzeni getirecek, ama bu tatlı mı olacak kanlı mı olacak, Refah'a hizmet etmezsen ibadetin kabul olmaz" diye diye TC yasalarına ters düşüyor, yazılar yazılıyor, konuşmalar yapılıyor, ama sonuç yok.
Bir başkası çıkıyor, "Kuran nizamından yüz çevirenlerden mutlaka hesap soracağız" diyor. Bir başkası, "Türkiye Cezayir olacak, çok kan dökülecek" buyuruyor; bir başkası "Rejim ve Kemalizm başkalarınındır, Türkiye yıkılacak" diye bağırıyor; "Ordu altı milyon Müslümanla başa çıkamaz" diye meydan okuyor!.. Daha nice rejim düşmanı eylem ve açıklama!.. Her biri için zamanında soruşturma açılmalıydı, bunca karanlık niyet, hesap, girişim anında bastırılmalıydı! Cumhuriyet savcıları her türlü zorluğu, engeli göze alarak günümüzün 31 Martçılarına hesap sormalıydı.
Vural Savaş, "Atatürk devrimlerinin hareket noktasında laiklik yatar ve devrimlerin temel taşını bu ilke oluşturur. Başka bir anlatımla laiklik açısından verilecek en küçük ödün Atatürk devrimlerini yörüngesinden saptırarak yok olması sonucunu doğurabilir" diyor. Bu görüşün yanlış olduğunu söyleyebilir misiniz? Erbakan ve arkadaşlarının yıllardır besledikleri niyet ortadadır. Bunu artık gizlemek de istemiyorlar: Türkiye bir şeriat devleti olmalıdır, laiklik, gerçek anlamda demokrasi, insan hakları ortadan kalkmalıdır!.. Apaçık söyledikleri gibi, demokrasi onlar için amaca ulaşılacak bir araçtır. Bütün bunlar yazılırken söylenirken, yer yer de uygulamaya çalışılırken Cumhuriyet savcıları nasıl sessiz kalabilirlerdi?
Refah sözcüleri "Vural Savaş için suç duyurusunda bulunacağız" diyorlar. Bir Cumhuriyet savcısı görevini yapıyorsa bundan daha doğal ne olabilir? Hem suçlu hem güçlü olmak bu değilse nedir? Vural Savaş, Cumhuriyet yasalarının, Anayasa'nın, kendisine verdiği bir görevi yerine getirmektedir. Suçluların telaşını anlamak zor değildir!
Hiç kimse bir siyasal partinin yasa zoruyla kapatılmasını doğru görmez. Ama o parti ve yöneticileri uymaları gereken kurallara ters düşüyorlarsa, düşmekte de direniyorlarsa yapacak başka şey var mıdır? Demokrasiyi savunmak, ancak demokrasinin kurallarına uymakla olur. "Ben ille de şeriat devleti kuracağım, Atatürk Cumhuriyet'ini ortadan kaldıracağım" hesapları yapanlar, bu niyetlerini her fırsatta ortaya çıkaranlar elbette ki yasalar önünde suçlu duruma düşeceklerdir.
Daha önce başka partiler de Anayasa Mahkamesi'nce kapatıldı, ya da kapatılmak önerisiyle bu yüce mahkeme önünde hesap vermeye çağrıldı. HEP'leri, DEP'leri Refahçılar neden savunmadı, neden o zaman demokrasiyi savunmak akıllarına gelmedi?
Refah kapatılırsa yerine kurulacak bir parti ilk seçimlerde büyük güç kazanırmış? Demokrasilerde parti kapatmak yokmuş! Savcının iddianamesi hukuksal değil siyasiymiş! Böyle diyenler, yakın günlerde "Bizde bir Di Pietro gibi savcılar neden çıkmıyor?" diye yakınanlardır.
Bir ülkede demokrasiyi yıkmak isteyen siyasi partiler varsa, onları hukuk yoluyla yola getirecek savcılar elbet görevlerini yapacaklardır. Siyasi partileri yurttaş oylarıyla cezalandırmak kadar, hukuk yoluyla da uyarmak gerekir.


Anayasa'yı "tebdil ve tagyir" etmeye kalkışmak suçundan nice genç insanımız iplere gönderildi. Refah'ın sürdürdüğü politikanın amacı da yürürlükteki Anayasa'yı olduğu gibi değiştirerek, yerine bir şeriatçı düzen kurmak değil mi? Öyleyse!..
Türkiye'de savcılar var, Cumhuriyet ilkelerine, yasalarına, en başta Atatürk devrimine bağlı hukukçular var. Ülkeyi kanlı bir uçuruma sürüklemek hevesindekilere "dur" demek onların görevidir.