Deniz Kilislioğlu

Deniz Kilislioğlu

deniz.kilislioglu@ntv.com.tr

Tüm Yazıları

‘Sahipsiz sokak hayvanları uyutulacak mı?’ Bir süredir üzerinde çalışılan düzenlemeye bu ihtimalin de dahil edilmesi hayvan severleri ayaklandırdı. AK Parti yetkilileri dünyadaki örnekleri incelediklerini, Birleşik Krallık’taki yasada da ‘sahipsiz hayvanların uyutulması’ maddesi olduğunu söylüyor. Gelen tepkiler sonrası, ‘bu modelde ısrarcı değiliz’ denildi ama metnin nihai halini görmeden bu tartışma bitmeyecek. Peki, Birleşik Krallık ‘uyutma’ maddesini neden kanuna dahil etmiş?  

Hayvan Refahı Yasası 

Haberin Devamı

Birleşik Krallık hayvanlarla ilgili bu düzenlemeyi 2006’da çıkardı. Konumuz sokak hayvanları ama önce yasanın geneline bakalım. Her kanunun bir gerekçesi ve ruhu olur. İngiltere’deki yasanın ruhunun ‘insanla’ ilgili olmadığını, ‘hayvanı’ önceleyen bir düzenleme olduğunu belirtelim. Yasa, ‘hayvanların acıdan, ıstıraptan, yaralanmalardan ve hastalıklardan korunması gerekir’ diyor. 

İngiliz vatandaşları, hayvanın rahat etmesini sağlayacak şu ihtiyaçları yerine getirmek zorunda: Uygun bir ortam yaratmak, hayvan için gerekli beslenme programını sağlamak, hayvanın normal davranış kalıplarını sergileme ihtiyacını gidermek, diğer hayvanlarla birlikte veya onlardan ayrı olarak barınmasını temin etmek, ayrıca acıdan, ıstıraptan, yaralanmadan ve hastalıktan korumak. Hayvandan sorumlu kişi bu 5 temel ihtiyacı karşılamazsa suç işlemiş sayılıyor, bunun karşılığı olarak para cezasına ve/veya 51 haftadan- beş yıla kadar değişen hapis cezalarına çarptırılıyor. 

Uyutma (ötenazi olarak geçiyor) uygulaması işte tüm bu seçenekler tükendiğinde devreye giriyor. Eğer hayvan sahibi, hayvan acı çekmesine rağmen ötenaziyi reddederse yasaya karşı gelmiş sayılıyor. Eğer veteriner, hayvanın sağlık kayıtlarını da ortaya koyarak, tüm seçeneklerin tükendiğini düşünüyorsa, hayvan sahibi karşı çıksa bile uyutma işlemini uygulayabiliyor. Bunu ‘hayvanın acı çekmemesi’ gerekçesiyle yapabiliyor, ancak bunu hem kanıtlamak hem de ikinci bir bağımsız veterinerden görüş almak zorunda. 

Bu arada veterinerlerin de uyutma işlemini reddetme hakkı var. Eğer tüm bu seçeneklerin gerçekten tüketilmediğini, hayvanın iyileştirilebileceğini düşünüyorsa, ötenaziye karşı çıkabiliyor. Bu durumda hayvan sahibini ve dosyayı yasal mercilere bildirmek, gerekirse hayvanın koruma altına alınmasını sağlamak da veterinerin görevleri arasında. 

Haberin Devamı

Sokak hayvanlarının hakları 

Gelelim asıl meselemize… İngiltere’de terkedilmiş sokak hayvanları olmadığını düşünmeyelim. RSPCA’nın (Royal Society for the Prevention of Cruelty to Animals, İngiltere ve Galler’de faaliyet gösteren yardım kuruluşu) raporuna göre, 2020 yılında Birleşik Krallık’ta 81.000’den fazla terk edilmiş hayvan vardı. 

Yasalara göre sokak hayvanları yetkililerce tespit edildiğinde toplatılıyor ve 7 gün boyunca yerel yönetimin gözetiminde kalıyor. Yerel yönetimin hayvanın bakımını sağlayabilecek alanı varsa, kısırlaştırabiliyorsa, rehabilite edebiliyorsa, hayvanlar kendilerine ait bakım merkezlerinde kalıyor. Ancak İngiltere’de de maliyet ve bakım masrafları sorunu yaşanıyor. Bu sebeple yönetimler bu sürenin sonunda hayvanı sokağa bırakmak yerine, bakım ve yeniden sahiplendirilme için özel kuruluşlarla sözleşme imzalıyor. Tüm bu yolları tüketip, sahipsiz hayvanı sahiplendiremediği aşamada ötenazi son seçenek olarak devreye giriyor. Ancak hayvan hakları savunucuları yerel yönetimlerin 2006’da çıkan yasadan azade olmadığını söylüyor.  

Haberin Devamı

İngiltere’de hayvan severler, “gereksiz ötenazi” iddialarını gündemden hiç düşürmüyor. Hayvan severler birçok köpeğin mikroçiplerinin taranmadığını, sahipleriyle iletişime geçilmediğini savunuyor. İngiliz hükümetinin bakanları da parlamentoda gereksiz uyutmaların yaygınlaştığına dair iddialarla ilgili sorulara muhatap oluyor. (Kesin veriler olmasa da sivil toplum kuruluşları 2023’te her gün ortalama 21 köpeğin gereksiz şekilde uyutulduğunu iddia ediyor.) 

Özetle, İngiltere’deki yasa aslında ‘hayvanı’ merkeze alan ve ‘uyutmayı’ en son ve hayvanın acı çekmesini önleme amaçlı olarak düzenlenmiş; ama orada da uygulamada sorunlar yaşanıyor. Türkiye’de her yasal tartışmanın, ‘mevzuatta eksiklik yok, uygulamada sorunumuz var’ cümlesi ile bittiği düşünülürse, denetimlerin yetersiz kaldığı da eklenirse, kişilerin inisiyatifine bırakılacak bir düzenlemenin önüne geçmek şart…