ÇOCUKLAR İÇİN ARA ÖĞÜN

7 Haziran 2015

Yetişkinler kilo kaybetmek istediklerinde daha düzenli beslenmeleri gerektiğini biliyor. Az ve sık beslenmek, kilo vermeyi kolaylaştırdığı gibi, iştah kontrolü de kolay oluyor. Ayrıca sindirim problemi olanlar için de önemli bir tedbir. Peki ya çocuklar?

Ara öğün çocuklar için çok daha önemli; tabii ki hedef, kilo kaybı değil. Çocukların midelerinin yetişkinlere göre ufak olması da sık yemelerinin bir sebebi.

Çocuklar için ara öğün, 3 ana öğüne ek olarak 2 - 3 küçük öğün olmalı. Çocuklar hep aynı besinleri tüketmekten hoşlanmaz ve çok çabuk sıkılırlar, dikkatleri dağılır hemen oyuna dönmek isterler. Doyma duygusunu hissetmeyebilirler. Özellikle oyun çağındakiler hareketli olduğundan aldıkları enerjiyi de hemen yakarlar. Bu nedenle küçük öğünlerle beslenmeye devam etmek önemlidir.

Ara öğünler değişik renk, tat ve çeşitlilikte sunulmalıdır. Çocuklar günlük enerjilerinin yaklaşık yüzde 20’sini ara öğünlerden karşılar. Bu nedenle öğünlerde dengeli ve lif açısından yüksek besinler vermek faydalı. Örneğin; kuru ve taze meyveler, süt ve yoğurdun yanı sıra paketli dondurmalar, fındık, ceviz gibi kuruyemişler, ev yapımı pizza, kek gibi seçeneklerde çocuğunuzu mutlu eden, yaratıcı ara öğün

Yazının Devamı

DİYETİN YOL ARKADAŞI EGZERSİZ

3 Haziran 2015

Havaların güzelleşmesi, günlerin uzaması çok iyi fırsat, kendinize mazeret yaratmayın. Diyet ve egzersizi buluşturun; ikisi beraber olunca biri diğerinin açığını kapatabiliyor ve yaşam kalitesinden ödün vermeden kilo kaybı sağlanıyor. Üstelik egzersizin genel sağlığınıza katkıları da saymakla bitmiyor.

Günlük aktivite mi? Egzersiz mi?

Herhangi bir davranış değişikliğinden sonuç alabilmemiz için alışkanlık haline gelmesi gerekir. Arada sırada yapılanlar alışkanlık değil, eylemdir. Aristoteles, “Mükemmele eylemle değil, alışkanlıkla gidilir” demiş. Örneğin, iyi bir dinleme alışkanlığı kazanmaya çalışan biri, bunu arada sırada uygularsa, çok önemli bir fikri duymayıp, kaçırabilir. Yani sadece düzenli ve sürekli yaparak alışkanlık haline getirdiği zaman başarıya ulaşabilir. Bu, egzersiz için de geçerlidir. Bazen, canımız istediği zaman ya da her gün işyerine yürümek gibi aktiviteler egzersiz değil, günlük yaşam aktivitesi olur.

Egzersiz yapmaya yeni başlayanlar kısa hedefler saptayabilir ve süreç içinde zamanı yükseltebilirler. Ancak, aktivitenin ‘egzersiz’ olarak nitelendirilmesi için haftada 150 dakika, 3 gün, günde 45 - 50 dakika yapılması gerekir.

Egzersiz öncesi ve sonrası yemek

Ben

Yazının Devamı

BİR GRAM OLUMLU DÜŞÜNCE YETER

31 Mayıs 2015

Diyet yapmaya karar verip, büyük bir hevesle başlıyor ama kısa bir süre sonra da aniden vazgeçiyor, eski yeme alışkanlıklarınıza mı dönüyorsunuz? Bu da kendinizi iradesiz ve başarısız görmenize mi neden oluyor? Bütün bunlar anlaşılabilir şeyler. Tüm dünyada sizin gibi birçok insan da aynı duyguları paylaşıyor.

Burada hatırlamanız gereken, kilo vermek sadece ümit etmekten ve istemekten öteye gider. Yeni bir beslenme, yeni yaşam tarzına geçiş herkese çok zor gelir. Ama dünyada asla vazgeçmeyen, ideal kilo ölçülerine ulaşan milyonlarca insan var. Siz de onlardan biri olabilirsiniz. Hedefinizle aranızdaki tek engel, ‘siz’siniz.

Bırakmayı bırakın

Herhangi bir başarı söz konusu olduğunda, düşünce tarzının önemini hep duyarız. Çünkü düşünce tarzımız duygularımızı, duygularımız da tutumumuzu, tepkilerimizi belirler. Bu doğal ilke, bir diyet programının başarılı olmasında da geçerlidir. Sağlıklı ve ölçülü beslenerek ideal kiloyu sağlamakta başarılı olmak, beslenmeyi değiştirmekten çok, düşünce tarzını değiştirmekle ilgilidir. O zaman ne yapmalıyız?

Cevap basit: Beslenme programına her öğün ve öğün arası bir gram olumlu düşünce katmalıyız. İdeal kilosunda olmayan bireyler, genelde imajlarıyla

Yazının Devamı

DiYET YAPARKEN 7 MOTiVASYON TİPİ

27 Mayıs 2015

Bir diyet programı takip ediyorsanız, ona odaklanmanız ve amacınız her ne

ise, ona ulaşmanın sizi heyecanlandırması ve motive etmesi çok önemlidir. Çünkü her zaman tekrarladığım gibi: Diyette başarısız yoktur, vazgeçen vardır. Bu nedenle, odaklanmakta ve hevesinizi kaybetmemekte zorlanıyorsanız, bu kolay ve uygulanabilir öneriler size yardım edebilir, diyetinizi sabote eden alışkanlıklara engel olmaktan kurtarabilir. Böylece motivasyonunuz düşmez.

1. Çok net ve gerçekçi hedefler koyun. Sık sık tartılmamak, kendinizi daha iyi hissetmenize yardım eder. Çünkü, gerçekçi olmayan bir kiloyu hedeflemek, kendini kötü hissetme, yanlış beslenme ve düşük yaşam kalitesine davetiye çıkartabilir. Kilo kaybı zaman alır. O nedenle, kendinizi başarısızlık durumuna kurgulamayın. Önerim, son hedefinize varmak için, kısa süreli ‘mini hedefler’ belirlemeniz. Ne yapacağınızdan emin değilseniz, bir uzmandan yardım alabilirsiniz.

2. ‘Ya hep, ya hiç’ düşünce kalıbından kurtulun. Hedeften küçük bir sapma, örneğin televizyon seyrederken bir paket cips yemek, sizin başarısız olduğunuz anlamına gelmez. Egzersizlerinize ve diyet planınıza devam edin. Küçük bir kayma oldu diye, vazgeçmeyin. Neticede,

Yazının Devamı

DONDURMA ZAMANI BAŞLADI

24 Mayıs 2015

Yaz ayları gelince anneler ve çocukları arasında dondurma mücadelesi ve başta kız kardeşim olmak üzere bana da sorular gelmeye başlar tabii ki…
- Çocuklar için dondurma sağlıklı bir besin midir?
- Çocuklara ne zaman dondurma yedirmeye başlamalı?
- Çocuklar için en doğru dondurma hangisi?
Yaşı ne olursa olsun çocuklar da biz yetişkinler gibi aynı besinlere ihtiyaç duyar ancak sadece miktarları değişir. Bizler gibi onlar da besinlerden enerji alır, fakat bu alım vücut ağırlıklarıyla doğru orantılıdır. Ebeveynler için asıl sorun, bu farklılıkları bilmek ve bunlara uymak, besinleri çocuklara uygun hale getirmek ve yemek için doğru zamanı ve yeri seçmektir.

Keyifli bir alternatif

Yazının Devamı

AÇ KALARAK DEĞiL AFiYETLE

20 Mayıs 2015

Yiyerek ama, az, sık ve dengeli yiyerek…
Tatiller, düğünler, mezuniyet baloları, davetler... Bazı kişiler böyle ve diğer özel günlerde, kilo vererek çok kısa sürede daha ince olmak isteyebiliyor. Kısa sürede istiyorlar da, bu yöntem doğru sonuç veriyor mu? “Evet” demek isterdim ama, hızlı kilo vermek için aç kalarak, sıvı beslenerek ve günde 1 - 2 öğün yaparak zayıflamaya çalışıldığında alınan sonuç geçici oluyor.
Bilindiği gibi bu tür diyetlerle yağ hücresinden çok kas dokusu ve beraberinde su kaybediliyor. Doğal olarak verilen kilolar fazlasıyla geri alınıyor.
Bu yöntemlerle mutsuz olanlara iyi bir haberim var; az ve sık yemek yiyerek, doyarak ve metabolizmanızı hızlandırarak sağlıklı bir şekilde kilo verebilir, üstelik geri almaz, böylece formunuzu koruyabilirsiniz.
Hem bedeniniz mutlu olur hem de ruhunuz, yani afiyetle diyet yapmış olursunuz.

Öğün sıklığı nasıl olmalı?

Yazının Devamı

KÖTÜ KOLESTEROLÜ DÜŞÜREN BESİNLER

17 Mayıs 2015

Geçen hafta bu konuda birkaç makale okudum ve ortak noktalarını paylaşmak istedim. LDL Kolesterol, düşük dansiteli lipoprotein olup kısaca ‘kötü’ diye tabir ettiğimiz kolesterol cinsidir.
LDL kolesterolün yüksek miktarlarda bulunması damarlarda plak oluşumuna neden olabilir. Bu plakların yoğunlaşması damarları daraltarak kan akışını yavaşlatır. Bu nedenle LDL kolesterolüne, ‘kötü kolesterol’ denir. Yüksek kolesterol oluşumuna katkıda bulunan bazı faktörler olduğu gibi bazı besinlerse kolesterol düşürmeye yardımcıdır.
Avokado
İyi kolesterolünüzü yükselten yağ asitlerine sahiptir. Ayrıca vücudun kolesterolü emerek azaltmasını sağlayan beta sitesteroller içerir. Alori kaynağı, diğer meyvelerde olduğu gibi karbonhidrat değil; içindeki yağdır. Doymamış yağ asitleri içerdiği için hazmı kolaydır, düzenli tüketimin olumlu etkisi vardır.
Kırmızı üzüm
Üzümü özellikle çekirdekleriyle yemek gerek. Çünkü çekirdeğindeki OPC kompleksi yani Oligomeric Proanthocyanid çoğu meyvede bulunmayan antioksidan özelliğine sahiptir.
Kötü huylu kolesterolün düşürülmesinde özellikle kırmızı üzümün etkisi büyük. Kabuklarında bulunan reservatrol, hem damar sertliğini önler, hem de kötü

Yazının Devamı

SiZiN iÇiN HANGiSi EN iYi?

13 Mayıs 2015

Sporcular, hamileler, karaciğer yağlanması olanlar ve kalp hastalıkları riski taşıyanlar! Bugün sizler için en iyi yiyecek ve içecekleri yazdım....

Sporcular için hangisi en iyi?

Spordan bir saat önce içilen kahvenin, antrenmanın süresini ve dayanıklılığı arttırdığını bildiren çalışmalar var. Ayrıca kahvenin egzersizlere bağlı ağrıları azalttığı da söyleniyor.
Erkekler üzerinde, yapılan bir çalışmaya göre, bisiklete binmeden bir saat önce kafein alan erkekler, almayanlara oranla daha az kas ağrısı çekmişler. “Kafein, vücudumuzdan su kaybettiririr mi?” sorularını duyar gibiyim... Tabii ki en iyi sporcu içeceği, beraberinde su içerseniz sorun olmaz.
Su, hepimiz için hayati önem taşıyor. Susadığınız anda yani beyne susama sinyali gittiğinde vücut yüzde 1 su kaybetmiş demektir. Bu yüzden susamayı beklemeyin!
Vücutta yüzde 10 su kaybı hayati tehlike, yüzde 20 su kaybı ölümle sonuçlanıyor. Kaybettiğiniz elektrolitleri yerine koymak için maden suyu da iyi bir seçim, hatta elma veya domates suyuyla karıştırarak içeriğini zenginleştirmiş olursunuz. Ancak her şeye rağmen sporcunun en iyi içeceklerinin başında su geliyor.

Kalbiniz için hangisi en iyi?

- Tam tahılların

Yazının Devamı