Bazı besinler, katkı maddeleri ve diyetteki diğer bileşenler, migrene yol açabiliyor. Özellikle tiramin içeren gıdalar, migren ataklarını tetikliyor. Magnezyum bakımından zengin besinlerinse ağrıyı önleyici özelliği var
Migren, biz kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülmekle birlikte, çoğunlukla ataklar halinde gelişip şiddetli baş ağrısına neden olan nörolojik bir hastalık. En yaygın olduğu dönem 25-34 yaş aralığı.
Kadınları daha çok seviyor
Kadınların yüzde 15, erkeklerinse yüzde 6’sında görülüyor. Araştırmalara göre, yetişkin bireylerin yüzde 70’i zaman zaman da olsa baş ağrısı şikayeti yaşıyor. Baş ağrıları, tansiyon veya nezle, grip gibi geçici durumlarda ya da kronikleşmiş halde görülebiliyor.
Migrende en sık rastlanan belirti, hafiften başlayıp, bir süre sonra çok şiddetli, zonklayıcı hale gelen baş veya boyun ağrıları. Bu tip migren 15 dakikadan 3 saata kadar sürebiliyor. Genellikle dayanılması zor, başın bir tarafına bıçak gibi saplanan ağrı hissediliyor. Kırmızı, sulu, şişmiş göz kapağı, burun akıntısı ve yüzde
Yaşam biçimimizde yapacağımız birkaç değişiklikle sağlıklı beslenmeyi ve egzersiz yapmayı alışkanlık haline getirebiliriz. Hadi şimdi değişim için aşağıdaki kolay önerilere göz atalım
Alışkanlıkları değiştirmek zaman ister. Alışkanlıklar bir günde oluşmaz, değişim de bu yüzden bir günde gerçekleşmez. Bu sizi üzmesin, hep iyiye odaklanmaya çalışın. İnsanlara “Hayır” demek, spora başlamak, yavaş yemek, kendinizi suçlamadan sakince ve kararlı bir şekilde hazır olduğunuzda başarabileceğiniz değişimler. Sabırlı olmak lazım ancak bu sabır oturup değişmeyi beklemek anlamına gelmiyor. Bu dönemde ufak değişimler için harekete geçmek, vazgeçmemek ve tutkuyla değişimi istemek lazım. Kendinize inanmaz ve güvenmezseniz hiç kimseden size inanmasını ve güvenmesini bekleyemezsiniz.
1-İnsan kendisi için yararsız hatta bazen sakıncalı besinleri dahi yiyebilir, önemli olan bunların alışkanlık haline gelmemesi.
Hiçbir besin tek başına suçlu değildir, hiçbir besin de tek başına mucize yaratmaz. Dengeli beslenip, yasaksız yemeyi öğrenmek, keyifli ve formda yaşamanın, tekrar kilo almamanın tek anahtarı
“Hızlı giden kiloya sevinmemek mümkün mü?” dediğinizi duyar gibiyim birçok kez bunun sağlıksız bir durum olduğunu duysanız da yine de kolayca kilolardan kurtulmak fikri insana cazip geliyor. Sizi çok iyi anlıyorum bir an önce aldığınız kiloları vermek istiyorsunuz, kilolar üzerinizde yük gibi belki de aynalara küstünüz. Peki şimdi ayna karşısına geçin gözlerinizin içine bakarak düşünün kendinizle yüzleşin bu kiloları kaç günde veya haftada hatta kaç ayda belki de kaç yılda aldınız. Şimdi birdenbire incecik olmak için kısacık bir süre yeterli mi? Şöyle de düşünebilirsiniz dişlerinizi düzenli fırçalamadığınız için ağzınızda 5 tane çürük var ve şimdi 1 hafta boyunca fırçalayarak bu dişleri kurtarmak istiyorsunuz hadi diyelim ki, diş hekimine gittiniz bu çürükler düzeldi ama sonra yine diş fırçalamadınız bu defa yeni çürükler olacak değil mi? İşte kilo alıp verme sürecini de böyle düşünebilirsiniz... Üstelik hızlı kilo gitmesi için yapılan diyetlerde çok aşırı sınırlamalar yasaklar ve
Formda kalmak için egzersiz yapmanın önemli olduğunu hep söylüyorum ancak egzersizden beklediğiniz en iyi sonucu alabilmek için sağlıklı beslenmeniz de gerekiyor. Vücudunuzu doğru beslerseniz egzersiz sonrasındaki gücünüz daha da artar ve kas yapımında hızlı yol alabilirsiniz
1-Yulaf: Antrenman sırasında kaslarınızı verimli çalıştırmak ama çabuk yorulmamak istiyorsanız, karbonhidratlar en yakın arkadaşlarınız olacaktır. Karbonhidratlar, vücudumuza glikoz sağlar. Bunları kaslarınızın akaryakıtı gibi düşünebilirsiniz. Fakat nasıl farklı benzin sınıflandırması varsa karbonhidratlarda da durum aynı, tüm karbonhidratlar eşit etki göstermez. Yavaş sindirilen gruptakiler (tam tahıllardan gelen kompleks karbonhidratlar) kan şekerini belli bir dengede tutup enerjinizi yüksek tutar. Yulaf, bu anlamda en iyi besin. Yulafta betaglukan isimli suda çözünebilen lif var. Bu lif, yavaş sindirildiği için antrenman sırasında kan şekerini kontrol etmenize yardımcı olur. Maksimum fayda için tam yulafı tercih etmenizi öneriyorum. Basit karbonhidratlarsa egzersiz öncesi iyi seçimler değil.
2-Kahve: Spordan bir saat önce içilen 350 ml. kahve, antrenmanın daha uzun sürmesini ve dayanıklılığı
Özellikle ergenlik dönemine denk gelen fiziksel imajla ilgili özgüven, her çocukta farklı şekilde gelişiyor. Bu süreç, çocuğun ileride sağlıklı bir birey olup olmamasında büyük rol oynuyor
Okulların açılmasıyla kliniğimize başvuran 14-15 yaş grubu çocukların sayısında artış oldu. Aslında çocuk değil genç demek sanırım daha doğru. Bu yaş grubuna dengeli beslenmeyi öğretmek en önemli hedefimiz. Okul yemek listesiyle evde pişen yemekleri dengelemek işin püf noktası. Tabii bir de kahvaltıyla ara öğünler var. Okul ve sınav stresi yetmezmiş gibi bu yaşlarda beden imajı da ağır yük olabiliyor gençlerimiz için. İşte bu konuda psikolog Sevilay Sitrava’dan öğrendiklerim çok önemli.
“Şişmanladım”, “Çok zayıfım”, “Daha uzun boylu olursam mutlu bir insan olacağım”, “Burnum biraz daha küçük olsa”, “Uzun bacaklarım olsa” gibi ifadeler tanıdık gelmiş olabilir. Bu düşüncelerden dolayı belki de kendinizi mutsuz ve keyifsiz hissediyorsunuz. Eğer öyleyse, yalnız değilsiniz. Bir ergen olarak, bedeninizde bunun gibi bir sürü değişiklik yaşayacaksınız. Bedeniniz değiştikçe, kendinizle ilgili imajınız da değişecek. Birçok insan bu değişikliğe kolayca adapte olamıyor, bu da özgüveni etkiliyor.
“Sıcak su yağları eritiyor mu?” sorusuna keşke “Evet” diyebilseydim ve işimiz çok kolay olsaydı. Ne sıcak su yağları eritiyor, ne de soğuk su kalori yakımını artırıyor
Soğuk su içince vücudun onu kendi sıcaklığına getirmek için enerji harcadığı mantığından yola çıkanların merakını gidermek için çalışmalar yapılmış. 2006 yılında ‘The Journal of Clinical Endocrinology and Metabolism’de yayımlanan bir çalışmaya göre, vücut sıcaklığı için suyu ısıtmanın maliyeti yani kalori harcama oranı, normal su içenlerle kıyaslandığında ortada anlamlı bir fark bulunmamış. İsviçre’de sağlıklı, gönüllü gençler üzerinde yapılan bu çalışmada, su sıcaklığının kalori yakımına etkisi olmadığı bildirilmiş. ‘American College of Sports Medicine’sa sıvılarla ilgili egzersize bağlı olarak şu açıklamayı yapmış: “Hidrasyonu korumak yani vücudu susuz bırakmamak, düzenli egzersiz yapan bireylerde optimum fiziksel performans için önemli bir yardımcı. Aslında sporcunun önemli rakiplerinden biri de vücudun hidrasyonu. İyi sıvı desteği, iyi performans demek.”
Soğuk suyla sıcak su arasın- daki terk fark, mideyi terk etme hızları. Soğuk su mideyi 20 dakika içerisinde terk ederken, sıcak su için
Pek çok kadının ortak sorunu adet düzensizliği, fiziksel ve ruhsal anlamda kişiyi olumsuz etkiliyor. Ancak özel bir beslenme şekliyle şikayetleri en aza indirmek mümkün
Dilara Hanım, bir yıldır adet düzensizliği ve kilo şikayetim vardı, polikisitik over teşhisi konuldu. İlaçlarımı düzenli alıyorum ama hâlâ kilo veremedim. Üniversitede okuyorum, akşamları derse gittiğim için evde yemek yiyebileceğim bir düzende bana örnek program hazırlayabilirseniz çok sevinirim. T. K/19
Sevgili TK,
Göndermiş olduğunuz epostada belirttiğiniz insülin hormonunun dengesi ve düzenli adet görmek için verilen ilaçları, kuralına uygun almanız çok önemli.
Boyuzun ve kilonuzun geçmişini değerlendirdiğimde 7-8 kg. vermenizin yeterli olacağını düşünüyorum. Bunun için kendinize 2-3 ay süre tanıyın. Sakin ve sabırlı şekilde yaşam biçiminizi, yeme alışkanlıklarınızı gözden geçirip hızlı kilo vermeye çalışmayın lütfen. Sizin için az ve sık yemekle rafine edilmiş, tahıllardan uzak, kan şekerini dengelemeye yönelik, çok düşük kalorili olmayan bir örnek mönü hazırladık. Bu yüzden vücut yağ oranınıza da düşürebilmek için egzersiz yapmanız çok iyi olur.
SiZiN DiYET LiSTENiZ HANGiSi?
İştah açıcı bir yemek veya kocaman bir dilim pasta görünce beyinde neler oluyor? Neden bazı bireyler pastanenin önünden geçtiğini fark etmezken diğerleri için bu, işkence haline geliyor?
Zayıf insanla şişman insanın beyinleri farklı tepkiler veriyor. Aç karnına market veya pazar alışverişi önerilmediğini pek çoğumuz biliyoruz. Aynı şekilde yemek davetlerine de çok aç gidilmemesi gerekiyor. Zaten ara öğünü desteklememizin en büyük sebebi, çok fazla aç kalmamak. Çok aç olduğunuzda iştahınızı ve beynin yeme isteğini kontrol etmeniz zorlaşır. Peki bu durum, zayıf ya da şişman insanları nasıl etkiliyor?
Yale Üniversitesi tarafından yapılan bir çalışmada, açken abur cubur yeme istediğinin nedenleri araştırıldı. Bu çalışmada sağlıklı ve normal kiloda olan bireylerle şişman bireyler karşılaştırıldı. Bilim-adamları, katılımcıları bir cihaza bağlayarak kan glikoz seviyelerinden açlık ve tokluk durumlarını, ayrıca işlevsel MRI yöntemiyle beyin aktivitelerini gözlemledi.
Derinlerdeki sinyal
Önce cihazda bağlıyken, katılımcılara çeşitli yemek fotoğrafları gösterildi ve uzun açlık halinde olmadan yani yemekten iki saat sonraki halleriyle ölçümlere başlandı. Bilimadamları,