KiLOLU KADINLARIN BEREKETi

21 Eylül 2011

Geçmiş yüzyıllara göre kıyasladığımızda çok net biliyoruz ki, şişmanlık; bolluk ve bereket değil hastalık, yani hayatı kısaltan şey anlamına geliyor

Osmanlı dönemine baktığımızda resmedilmiş birçok kadının balık etli olduğunu görürüz. Kitaplardaki tasvirler ve filmler de kadınları böyle anlatır. Genelde zayıf olan sadece fakir halktır. 1900’lü yıllara kadar geçen sürede kadınların kilolu olması bereket, zenginlik ve doğurganlık olarak algılanırdı. Hatta tarihin bazı dönemlerinde zayıf kadın, erkek için utanç kaynağıydı. Zayıf olmak sadece kölelere, fakir halka yakışırdı. Yani o zamanlarda “Bir dirhem et bin ayıp örtüyor”du. Ancak durum değişti. Şimdi aşırı şişmanlık hastalığına yönelik ciddi tehditlerle mücadele ediyoruz. Vücudunuzdaki her bir kilo fazlalık size hipertansiyon, şeker veya metabolik sendrom olarak dönebiliyor.
Oysa fazla kilolu bir insan vücut ağırlığının yüzde 10 kadarını kaybettiği zaman;
* Sistolik kan basıncı 10 mmHg. ,
* Diastolik kan basıncı 20 mmHg. ,
* Diyabet riski yüzde 30,
* Obeziteyle ilgili kanser riski yüzde 40,

Yazının Devamı

BESLENME BiLiMiNE KULAK VERiN

18 Eylül 2011

Beslenme alanında yapılan son araştırmalar, karbonhidratlı gıdalar hakkında pek çok yeni bilgi içeriyor. Haydi birkaç tanesine birlikte göz atalım

2009 yılında yapılan bir çalışmaya göre, spordan sonra kasların onarımı ve özellikle de kardiyo performansının desteklenmesi çin bitter çikolata ve yağsız süt ikilisi tercih edilmeli. Böylece hem damak tadı tatmin oluyor, hem yorgunluk gideriliyor hem de kaslar onarılıyor.
Antrenman kalitenizi en yüksek seviyeye çıkarmak için spor disiplini kadar besin seçimleriniz de önemli. Son dönemlerdeki çalışmalarda karbonhdirat ve protein ikilisinin, egzersiz yapanlar tarafından bir arada tercih edilmesi destekleniyor. Bununla ilgili birçok araştırmanın sonuçları gösteriyor ki, yoğun kardiyo çalışmalarından sonra, vücudun onarımına yardımcı olması açısından karbonhidrat ve protein gerekli.
Egzersizden yarım saat sonra ara öğün olarak seçilmek üzere bitter çikolata ve süt örneği dışında şunları tüketebilirsiniz:
* Elma ve fındık
* Çilek ve yoğurt
* Muz ve süt

Yazının Devamı

GECE YARISI YEMEK HASTALIK BELiRTiSi Mi?

14 Eylül 2011

Eğer bir aile bireyinizde ‘gece yarısı atıştırma sendromu’ olduğundan şüphelenirseniz, bu konuda bir uzmana gitmesini tavsiye edin. Bu arada inkar, direnç ve hatta öfkeye hazırlıklı olun. Çünkü bu yeme bozukluğu, olumsuz ruh hali ve uykusuzlukla karakterize



Bu üç durum da birey için oldukça zorlayıcı. Sadece bir uzman, kişinin yeme bozukluğuyla savaşmasında ve ruh halini düzeltmesinde yardımcı olabilir. Sabır gerektiren bu tedavi, kişiye özel olup davranış bozukluğunun şiddetine ve hastanın özel sorunlarına, ihtiyaçlarına, güçlü yönlerine göre ayarlanmalı.
Geceleri atıştırmak aynı zamanda stresli, üzgün, karamsar ve sıkıntılı ruh hallerini kapatmanın bir yolu olabilir. Böyle durumlarda midenizin kazınmasıyla yemeniz arasında 20 dakika beklemek veya mümkünse yürüyüş yapmak, kitap okumak gibi yolları denemekte fayda var.

Yazının Devamı

HAYAT KAYNAĞI KALSiYUM

11 Eylül 2011

Kalsiyuma sadece kemikler ihtiyaç duymaz. Kas, kan, damar, kemik, diş, kalp, sinir gibi vücudun tüm bölgeleri için kalsiyuma ihtiyaç var. Üstelik bu gereksinim ömür boyunca devam ediyor

Kalsiyum, vücudun ihtiyaç duyduğu bir mineral. Asıl görevi, güçlü kemik ve dişler sağlamak. Vücudumuzdaki kalsiyumun yüzde 99’u kemik ve dişlerde. Çok küçük bir kısımsa kan gibi vücut sıvılarında bulunur. Doğru tercihler yaparsanız yiyeceklerle ihtiyacınız olan kalsiyumu alabilirsiniz. Yeterli kalsiyum almazsanız, vücudunuz fonksiyonlarını sağlaması için gerekli olan kalsiyumu kemiklerden sağlar. Bu da kemiklerin zayıflamasına neden olur.

Kemik bankası
Kemikler, iskeletin oluşumunda ve bu sayede kalp, karaciğer gibi temel organların korumasında rol oynuyor. Kemikler canlıdır, büyürler. Bunun için gerekli yakıtı da kalsiyumdan alırlar. Kemikler kalsiyum için banka görevi yapar. Gençken vücudunuz 'kemik yoğunluğunu' artırmak için kalsiyumu 'kemik bankasında' biriktirir. Kemik yoğunluğu, gerekli materyallerin ne kadar birlikte olduğu anlamına geliyor. Yüksek yoğunluklu kemikler, güçlü kemikler demek. Yaşlandıkça bankanın kalsiyum biriktirme kabiliyeti azalır. 30’lu yaşlara

Yazının Devamı

‘AZ AZ, SIK SIK’ BESLENME TARZI

7 Eylül 2011

Aç kalmadan kilo vermek için daha sık yemek yemeniz gerekiyor. Ancak neyi, ne miktarda yediğimiz de önemli

Yaz tatili, Ramazan ve bayram derken, beslenme düzeninin dışına çıkarak kilo aldık. Son iki gündür bu durumdan şikayet eden çok sayıda eposta aldım. “En kolay diyet hangisi?”, “Aç kalmadan nasıl zayıflayabilirim?”, “Basit ama etkili önerilerinize ihtiyacım” var gibi soru ve isteklere cevap olarak bugün size ara öğünün kilo vermeye olan kolaylaştırıcı etkisinden bahsetmek istedim.
Kliniğimize gelen ve benimle ilk defa tanışıp yazdığım beslenme programını inceleyen bazı danışanlarım aynı tepkileri veriyor: “Ben bu kadar yersem kilo alırım”, “Bu kadar yiyerek kilo vereceğime emin misiniz?”, “Ben normalde bile bu kadar yemiyorum.” Kilo vermek için aç kalmanıza gerek yok, hatta daha sık yemek yemeniz gerekiyor. Ancak, yediğiniz besinin ne olduğu kadar miktarı da önemli.

Neden daha fazla yemek gerekiyor?
Kilo vermenin az yemekle, tüm gün aç kalmakla ilgili olduğunu düşünüyorsanız, ‘diyet’ kelimesini duymak bile istememenizi büyük bir anlayışla karşılarım. Size bu noktada iyi bir haberim var: Aç kalmaya gerek yok, düzenli yemek zayıflatıyor!
Bu beslenme tarzını

Yazının Devamı

TOPARLANMA ZAMANI

4 Eylül 2011

Bayramda yemeği fazla kaçırıp tatlıya “Hayır” diyemediyseniz, eylül ayına 3-4 kilo fazlalıkla girdiniz demektir. Artık toparlanma zamanı geldi! Haftada 2-3 saat düzenli yürüyüş yapan 38 yaşındaki sağlıklı bir kadın için bir yeme-içme düzeni hazırladım. Formunu geri kazanmak isteyenler bu düzeni takip edebilir


SiZiN DiYET LiSTENiZ HANGiSi?



Yazının Devamı

KENDi KÜÇÜK LEZZETi BÜYÜK

31 Ağustos 2011

Baharatlar, yemeklere minik dokunuşlarla büyük lezzetler katar. Gerek kokularıyla, gerekse tatlarıyla sofralarımızı daha da çekici kılar. Siz de, mutfağınızda farklı tatlar yaratmaktan hoşlanıyor, kullandığınız baharatların özelliklerini ve faydalarını öğrenmek istiyorsanız, bugünkü yazımıza bir göz atın

Karabiber: Sofralarımızın vazgeçilmezleri arasında yer alan karabiber, sindirimi kolaylaştırmanın yanı sıra hoş kokususuyla hemen hemen bütün yemeklere eklenir. Antioksidan ve antibakteriyel özelliğe sahip bu baharat, gaz oluşumunu azaltır. Terlemeyi artırarak diüretik etki sağlar. Manganez, K vitamini ve demir bakımından zengin. Tüm yemeklere ama özellikle pilava çok yakışır.

Farklı tatlar yaratmak için
* Limon, zeytinyağı, biraz tuz ve karabiber karışımıyla oldukça lezzetli bir salata sosu yaratabilirsiniz.
* Rendelenmiş limon veya portakal kabuğuyla dövülmüş sarımsak ve taze karabiberi beraber deneyin.

Yazının Devamı

BAYRAM MÖNÜSÜ

28 Ağustos 2011

ARiFE GÜNÜ (Yarın)

Orucun son günü olduğu için midemizi eski düzenine geçmeye hazırlamamız gerekiyor. Bayram sabahı kahvaltısında biraz kontrollü olmakta fayda var. Ertesi gün yiyeceğimiz bayram tatlılarını unutulmamalı ve bugün tatlıdan uzak durmalıyız.

Orucun son günü olduğu için midemizi eski düzenine geçmeye hazırlamamız gerekiyor. Bayram sabahı kahvaltısındabiraz kontrollü olmakta fayda var. Ertesi gün yiyeceğimiz bayram tatlılarını unutulmamalı ve bugün tatlıdan uzak durmalıyız. Sahur

1-2 dilim ekmek veya pide

Yazının Devamı