Çevresel faktörler genlerden daha etkili

21 Eylül 2009

Günümüzde hızla yayılan obeziteyi genler tek başına açıklayamıyor. Çünkü genler kadar sağlıksız beslenme alışkanlıkları ve hareketsiz yaşam tarzı da bir jenerasyondan diğerine geçiyor
Çocuklarda artan şişmanlığı gördükçe, aslında çevresel faktör-lerin genetik faktörlerden daha etkili olduğunu düşün-meye başladım ve bu konuda araştırma ve gözlemler yaptım. Çocuklarının fazla kilolarından endişe duyup kliniğimize yardım almaya gelen anne- babaları izlediğim zaman, birçok aile bireyinin normal vücut ağırlığında olmasına rağmen, çocuklarının fazla kilolu olması dikkatimi çekiyor.
Günümüzde ne yazık ki birçok çocuk zamanının büyük bir kısmını televizyon ve bilgisayar ekranının karşısında geçiriyor. Üstelik ufak yaşlarda estetik kaygıları da olmayan bu çocuklar, daha sonraları ergenlik dönemine gelip normal vücut ağırlığın-daki arkadaşları ile kendilerini kıyasladıklarında, hızlı kilo verme amacıyla bazı yanlış yöntemleri uygulayıp farklı duygu durum bozukluklarının ortasında kalabiliyorlar.

Sadece şişman ailelerdeki çocuklar obez olmuyor
Bildiğiniz gibi genler, vücut tipinin nasıl olacağını, vücudun yağını, nasıl kalori yaktığını ve depoladığını belirler. Ancak, mevcut

Yazının Devamı

Bayramda ‘hayır’ demek zor!

18 Eylül 2009

Bayramı “doyasıya yemek yemek” için bir fırsat olarak görmek yerine, akraba ve dostlarımızla birlikte olacağımız günler olarak düşünürsek daha kolay “Hayır, teşekkür ederim, doydum” diyebiliriz


Bayram, yılbaşı, ramazan gibi özel günlerde gazete ve televizyonlar, radyolar hatta sık ziyaret ettiğiniz internet siteleri beslenmeyle ilgili tavsiye yağmuru yağdırıyor. Ben sizi bayramda diyet yapın, tatlı yemeyin gibi zorlayıcı ve baskı oluşturacak tavsiye-lerle boğmak istemiyorum. Ben de bazen tatlı yiyorum ve biliyorum ki bayramda ikram edilenlere ve içimizdeki “ye” diyen sese “hayır, teşekkür ediyorum” demek zor. Ancak, “ya hep, ya hiç” veya “battı balık...” gibi düşünce kalıpları yerine, “... yaparsam daha iyi” mantığı, bayram sonrası sizi çok rahatlatacaktır.
Eğer ramazan ayını kilo alarak bitiriyorsanız ve bayramda doyasıya yemek yiyip daha sonra sıkı diyete başlamak kararındaysanız buna saygı duyarım. Ancak, kilo vermenin, kiloyu korumaktan daha zor olduğunu da hatırlatmak istiyorum. O nedenle, bu düşüncenizi “zararın neresinden dönsem kârdır”la değiştirirseniz, bayram sonrası işiniz daha kolay olur.

Düşünce ek, eylem biç

Yazının Devamı

Erkekler ne zaman bir diyetisyenle tanışmalı?

16 Eylül 2009

“Diyetisyen” kelimesinin “zayıflama” ve “diyet”gibi kelimelerle anılması nedeniyle, daha çok hanımların diyetisyene danıştığı sanılır. Oysa erkeklerin de bir beslenme ve diyet uzmanından öğreneceği çok şey var


Beslenme ve diyet uzmanı olmama rağmen, insanlar ünvanımın genelde “diyet” kısmı ile ilgileniyor. Diyet denilince ilk akla gelen ise zayıflamak oluyor. Oysa diyet, herhangi bir hastalık için uygulanan özel bir beslenme biçimidir. Bu beslenme biçimi bazı besinlerin günlük yeme planından çıkarılması veya eksiltilmesi gibi farklı özellikler içerebilir. Diyetisyen kelimesinin “zayıflama”, “diyet”, “estetik görünüm” gibi kelimeler ile anılması nedeniyle, daha çok hanımların diyetisyen ziyaretleri yaptığı düşünülüyor. Oysa erkeklerin de bir beslenme ve diyet uzmanından öğreneceği bir şeyler olduğuna inanıyorum. Diyetisyene gitmek için kilolu olmanız gerekmez, eğer işin özü beslenmeyi öğrenmek olursa, zaten fazla kilolarınız sizi en doğru zamanda en doğru şekilde terk eder. Hem de bir daha gelmemek üzere...
Geçenlerde danışanımız olan bir beye arkadaşı, “Sen zaten zayıfsın, neden diyetisyene gidiyorsun?” diye sorunca, o da “beslenmeyi öğreniyorum” demenin inandırıcı

Yazının Devamı

İftardan sonra maden suyu

14 Eylül 2009

Ramazan ayı içinde iyi bir seçim maden suyu. Uzun süre boş kalan mideniz yemek yedikten sonra desteğe ihtiyaç duyarsa maden suyu hazmı kolaylaştıran doğal bir çözüm olabilir


Son günlerde daha fazla maden suyu tüketir olduk gibime geliyor. Belki reklamların etkisi, belki de bireylerin artık daha doğal yiyecek ve içeceklere yönlenmesinin etkisi sanırım. Ben de iyi bir maden suyu tüketicisiyim. Özellikle yaz aylarında serinlemek için içine biraz taze elma suyu veya limon suyu karıştırıldığında zevkle içiyorum.
Ramazan ayı içinde iyi bir seçim maden suyu. Uzun süre boş kalan midemiz yemeği yedikten sonra desteğe ihtiyaç duyarsa maden suyu hazmı kolaylaştıran doğal bir çözüm olabilir.

Maden suları nasıl elde ediliyor?

Yazının Devamı

Alışverişteki önceliğiniz ne?

11 Eylül 2009

Yiyecek ve içecek ürünlerini satın alırken, tüketicilerin ilgi ve beklentileri farklı olabiliyor. Bazı bireyler önce uygun fiyatlı olanlara bakarken, bazı bireyler doğal içeriğe öncelik veriyor. Örneğin, düşük kalori seçenler olduğu gibi, alerjen özelliklere dikkat edenler de var. Çok yoğun çalışan ve zamanı sınırlı bireyler ise, kolay pişen ve zaman istemeyen ürünleri arayabiliyor.
Geçen yıl Avrupa’da başlayan Gıda Market Araştırması’nda, bu konu Mintel firması tarafından incelenmiş sonuca göre, tüm yeni yiyecek ve içecek ürünlerinin değerlendirilmesi sonucunda, tüketicilerin aşağıdaki ana konular üzerinde odaklandığı ortaya çıkmış:
* Doğal olan her şeyi aramak
* Hız / zaman avantajı
* Alerjenlerden kaçınma
Mintel’in Global Yeni Ürünler veritabanına göre; Ocak 2008 ve Haziran 2009 arasında piyasaya sürülen toplam 88 bin 364 yeni gıda ve içecek ürünü izleyince tüketici için öncelikli konular şöyle sıralanıyor:
* Katkısız / koruyucusuz olması

Yazının Devamı

Mideniz çöp kutusu gibi olmasın

9 Eylül 2009

Yemek masasında tabaklarda son kalan loklamalar “yazık olur dökülmesin” diyen birisi tarafından yenilir. Gereksiz yenilen bu son lokmalar, birer tuzaktır. Çünkü, aldığınız kaloriler siz farkında olmadan bedeninize kilo olarak döner


Gittiğiniz restoranda bitiremediğiniz bir çorba çöpe dökülür... Yarım kalmış köfte de çöpe gider... Bitirilememiş bir makarna tabağının da gideceği yer aynıdır... Yarım kalmış bir dondurma kâsesinin de son adresi ÇÖPLÜK olacaktır. Tabii ki birisi çıkıp da “yazık oldu parasını ödedik, atıvereyim ağzıma” demezse... İşte gereksiz yenilen bu son lokmalar, çöpçü lokmalar olacaktır. İhtiyacınız olmadığı halde farkında olmadan aldığınız kaloriler yıl sonunda size 4 -5 kg olarak dönebilir.
Ben dışarıda yemek yediğim zaman, tabağın yarısını bırakmaktan çok hoşlanmam. O nedenle, mümkünse bir arkadaşımla aynı yemeği paylaşmayı tercih ederim. Böylece israfı da önlemiş olurum. Ama, bazen şahit olduğum şeyler beni şaşırtıyor. Örneğin; dört kişilik masaya birer porsiyon ana yemek dışında, 3-4 çeşit başlangıç, ortaya farklı bir-iki ana yemek daha sipariş ediyorlar. Bu durumda, yemeğin sonuna doğru ısrarlar başlıyor: “Yazık olacak, herkes bir parça daha

Yazının Devamı

Balık yemek lazım

7 Eylül 2009



Balık beslenme yönünden çok değerlidir; özellikle protein açısından zengin, ayrıca vitamin ve mineral açısından da çok iyi özellik gösterir. Haftada en az iki kez balık tüketmek çok önemli


Balık avı yasağı geçen hafta kalktı. Balığın bollaşacağı bu ayın ramazan olması bence çok iyi oldu. Genelde ramazan sofralarında kırmızı et tüketimi artar, tavuk ve özellikle de balık akla daha az gelir. Ancak balığın ucuzlaması ve daha fazla ortada olması bu yıl ramazan sofralarında daha fazla balık yenmesine sebep olur umarım. Bu yıl çok miktarda palamut, istavrit ve hamsi beklentisi varmış. Buğulama, ızgara, fırın daha nadir de olsa tava yöntemi kullanarak birçok farklı lezzet yaratılabiliyor balıkla. Özellikle hamsinin çok popüler ve lezzetli pişirme şekilleri var, hamsi kuşu, hamsili pilav benim favorilerim. Mısır unuyla az yağda pişirmek veya buğulamanın da lezzetine diyecek yok tabi ki. Hatta böreğini de denemiştim daha önce ama bakalım bu yıl yemek yazarları yeni tarifler ekleyecekler mi?
Balık beslenme yönünden çok değerli özellikle protein açısından zengin, bunun yanı sıra vitamin ve mineral açısından da çok iyi özellik gösterir. Büyüme dönemindeki çocuklar, hamileler,

Yazının Devamı

Metabolizmayı unutmayın

4 Eylül 2009

Zayıflamak, eğer belirli bir dönemi kapsarsa sonuç olumlu olsa da verilen kilo büyük ihtimalle geri alınır. Oysa metabolik hızı etkileyecek bir yaşam biçimi oluşturarak ideal kilo korunabilir

Bugün, daha önce de değindiğim “metabolizmayı hızlandırma” konusunu değişik bir bakış açısından ele alacağım. Her gün yazılıyor: “sağlıklı beslenin”, “doğru beslenin” ya da “ölçülü beslenin”. Bu beslenme tarzlarının önemi nedir? Neden doğru ya da ölçülü beslenmeliyiz?
Bu beslenme tarzlarının fiziksel ve ruhsal açıdan birçok faydasını ileriki yazılarımda ele alacağım, ama bugün kilo vermeye ya da kilosunu muhafaza etmeye çalışan kişilerin olumlu sonuç almaları için bazı basit ipuçları vereceğim.
Öncelikle hatırlamamız gereken şey şudur: Sadece yediklerimizi azaltmak ya da besinleri belirli zaman için sınırlı tüketerek, olumlu sonuç almak zordur, hatta belki de imkânsızdır. Çünkü; zayıflamak eğer belirli bir dönemi kapsarsa sonuç olumlu olsa da verilen kilonun tekrar geri alınma ihtimali yüksektir. Oysa kilo verirken metabolik hızı etkileyen noktalarla yeni yaşam biçimine geçişte yeni yollar öğrenilmesi hedeflenip kalıcı davranış değişikliği yaratılabilirse verilen kilo gerçekten

Yazının Devamı