Üniversite öğrencisiyim, gece sınava çalışırken yediklerim kontrolden çıkıyor. Kilo almak istemiyorum ve yurtta kalıyorum ne yapmalıyım?
Uyanık kalmak için çoğumuzun ilk yaptığı büyük bir bardak kahve içmektir. Tabii günümüzde kahve çeşitlerinin ve lezzetlerinin de artmasına bağlı olarak bu seçimler kahve ve kalori tüketimini artırdı.
Kilo almak istemiyorsanız şekersiz ve kremasız seçeneklere yönelmeniz daha uygun olacaktır. Bir de “Ders çalışıyorum, yanına cips, çikolata eklemekten ne çıkar?” derseniz bu ilaveler başarınızı değil sadece kilonuzu artırır.
Üstelik geç saatte aşırı yemek yerseniz uyumakta zorluk çekebilirsiniz. Bu gibi durumlarda; şekersiz bir kahve yanında diyet bisküvi, kuru meyve, kuru yemiş tüketmek iyi olacaktır. Ancak, 10 fındık veya 3 tam ceviz yediğinizde, 1 tatlı kaşığı yağ aldığınızı veya meyveleri tüketirken porsiyon miktarlarına uymak gerektiğini unutmayın.
Abur cuburu buzdolabınızdan çıkarın
Soğuk algınlığı ve grip mevsimi geldiği zaman, birçok insan şifa bulmak için ecza dolabına yönelenir, gerekli durumda tabii ki ilaç takviyesi önemlidir. Ancak ecza dolabı yanında mutfak dolabı ve buzdolabı da önemli bir savaşçıdır. Özellikle riskli grup olarak gördüğümüz çocuklar, hamileler ve yaşlılar için beslenme, bu dönemde daha da büyük önem kazanır.
Bağışıklık sisteminin tüm sağlık durumundan etkilenmesi konusunda hiç şüphe yok. Ve ölçülü bir beslenme konusunda tüm dünya beslenme uzmanları birleşiyor. Renklerine göre sebze ve meyvelerde bulunan gıdalar, bağışıklık sisteminin fonksiyonunu destekleyen antioksidanlar olarak görev yapar. Harvard Tıp Fakültesi Beslenme Bölümü Yardımcı Direktörü Prof. Dr. George L. Blackburn, “Beslenmenin, bağışıklık sisteminde çok önemli bir yeri vardır. Bir veya daha fazla gerekli gıdanın eksikliği, bağışıklık sisteminin en üst derecede işlev görmesini engeller” diyor.
Dengeli beslenme
Ölçülü ve dengeli beslenmenin; gün içinde her besin grubundan yeterli miktarda almakla sağlandığını, böylece ihtiyacımız olan protein, karbonhidrat, yağ, vitamin ve mineralleri de alacağımızı artık biliyoruz. Bugünkü yazımda, bunun için ne yapmamız
Gıda alışverişi sırasında hele de karnımız açsa, ne kadar gereksiz ürün aldığımızı ancak kasada fark ederiz. Bunu önlemenin yolu markete gitmeden önce alışveriş listesi yapmaktan geçer
Gıda alışverişi, (hele her türlü seçeneğin sunulduğu marketlerden yapılıyorsa) oldukça keyiflidir. Ancak, bazı tedbirlerle daha bilinçli bir alışverişin gerçekleşeceği de açıktır. Örneğin, önceden bir alışveriş listesi hazırlamak oldukça faydalıdır. Liste yapmak, hem doğru çeşitleri hem de doğru miktarları almamıza yardım eder.
Liste olmadığı zamanlarda, genelde alışık olduğumuz bazı gıdaları adeta gözü kapalı olarak sepete atarız. Bunlar, artık farkında bile olmadan aldıklarımızdır. Satın alırken etkilen-diğimiz diğer bir etken de kampanyalardır.
Diğer etkenlerden biri ise karnımızın açlık derecesidir. Eğer, aç karnına alışverişe çıktıysak, marketlerdeki ve manavlardaki gıdalardan sepetimize ne kadar çok attığımızın farkına ancak kasada varırız. Bu gözalıcı gıdaların ne yazık ki kalori değerleri de çok yüksek olabiliyor.
Bedeniniz bazı küçük işaretlerle size bir şeyler söylüyor olabilir. Örneğin çabuk kırılan tırnaklar, örümcek ağı gibi gözüken damarlar ve görünüşe göre zararsız gözüken diğer küçük değişiklikler bir rahatsızlığın işaretleri olabilir
Vücudumuz, rahatsızlıklarımız hakkında bize belirtiler göstererek uyarır. Eminim siz de çoğu kez farkına varmışsınızdır. Çoğumuzun bildiği, ateşin çıkması, bizlere genelde enfeksiyona bağlı ipucu verir. Bazı işaretler ise aslında zararsız olabilir.
Örneğin; Gaitanın (dışkının) kırmızı renge yakın olması, intestinal (bağırsaklarda) kanamaya bağlı olabileceği gibi aşırı pancar tüketimine veya aldığınız bir ilaca da bağlı olabilir.
Bazı belirtiler ise ciddi rahatsızlıklara ayna tutar. Göz kapağındaki, küçük sarı şişlikler, yağ deposunun yüksek olduğunu, yüksek kolesterolün ve kalp hastalıklarının işareti de olabilir.
Küçük işaretler, çok daha büyük rahatsızlıkların habercisi olabilir mi?
12 bin kişi üzerinde yapılan bir araştırmanın sonuçları, günlük sıvı tüketimini gidermek için suyu tercih edenlerin daha fazla lif, daha az şeker ve daha az kalorili besin tükettiğini gösteriyor
Günlük sıvı ihtiyacı için farklı içecekler farklı miktarlarda tüketiliyor. Her birey kendi alışkanlıkları doğrultusunda seçim yapıyor. Kimileri sadece su içerken kimileri çay - kahveyi sudan daha fazla tüketiyor, ayrıca gazlı içecekler ile serinleyenler de var. Yapılan araştırmalar, günlük sıvı ihtiyacının, daha büyük bir kısmını sadece sudan alan kişilerin, genel olarak daha sağlıklı bir beslenme programı yürüttüklerini göstermiştir. 12 bin kişi üzerinde yapılan çalışmada su içme alışkanlığı olan bireylerin diğer yeme içme alışkanlıklarının da daha iyi olduğu gözlenmiş. Bu araştırma sonucuna göre sıvı seçiminde “su” tercih edenler beslenme tipi olarak da daha fazla lif, daha az şeker ve daha az kalorili besin tüketiyor. Peki sizin sıvı tüketim alışkanlığınız nasıl? Sıvılara biraz daha yakın bakalım;
Susamayı beklemeden su için
Yapılan araştırmaların ışığında her zamanki gibi su, favori içeceğimiz olarak yerini koruyor. Susamayı beklemeden su için! Su insan vücudunda ve
Dondurulmuş gıdalar, en sağlıklı şekilde korundukları için de iyi bir seçimdir. Ancak bilinçli kullanım çok önemlidir. Dondurulmuş gıdayı hızlı çözdürmeye çalışmak ve çözündürdükten sonra yeniden dondurmamak gerekir
Zaman, günümüzde çok değerli. İşte böyle durumlarda bir ürünü satın alırken, onun güzelliği ya da fiyatının uygunluğunun yanında pratikliği, fonksiyonel olması, zamanımızı bize geri vermesi gibi birçok faktörü göz önünde tutmamız gerekiyor. Donmuş gıdalar da zamanımızı bize geri veren seçenekler arasında.
Son yıllarda, tüketicinin dondurulmuş gıda konusunda bilinçlenmesi, derin dondurucu kullanımının yaygınlaşması, büyük marketlerin sayısının artması, ürün çeşitliliği, besin tüketiminde ısıtma, dondurma, mikrodalga gibi ev araçlarına uyum ve kullanım kolaylığı; dondurulmuş besin tüketimini artıran etmenler oldu.
Dondurulmuş gıdalar önce hammaddenin düşük sıcaklıkta muhafazasına yönelik olarak ortaya çıkmış, ancak daha sonraları pek çok hazır gıdanın bireysel tüketime hazır hale getirilmesi de mümkün olmuştur. Meyve - sebzeler, unlu mamüller, deniz ürünleri, hazır gıdalar, meyve suları, tavuk ürünleri ile et ve et ürünleri dondurularak işlenen gıdaları
En iddiasız miktarda kilo kaybı bile sağlık açısından büyük yarar sağlayabilir. Yüksek tansiyon, diyabet, yüksek kolesterol, uyku bozuklukları ve birçok tıbbi sorun, en iddiasız kilo kaybı ile bile düzelme gösterebilir. Çünkü az miktarda kilo kaybını sağlamak için, en azından daha ölçülü, daha bilinçli ve sağlıklı beslenmeye odaklanmak büyük yarar sağlayacaktır. Bu gerçek, her şeyi değiştirir. Hemen herkes kendini daha iyi hissettiği ve sağlık sorunları riskini azalttığı daha sağlıklı bir kiloya ulaşmayı başarabilir.
Doğru hedefi belirlediğinizde başarıya ulaşmanız kolaylaşır.
Kilo vermeye çalışırken, hedefe ulaşacağınıza inanmak ve “hedef” belirlemek çok önemlidir. Ancak, kilo verirken hedef, “rakamlar” değil, “başarıya ulaşmak ve verilen kiloları korumak” olmalıdır. Hedefler her zaman için planlı bir şekilde diyetinize uymanıza yardımcı olur. Ulaşmak istedikleriniz için detaylı bir şekilde plan yapmanız, başarınızın bir kısmını oluşturacaktır.
Örneğin 10 kg verebilmek için kendinize üç ay süre koyun. Zamanlama için bir tablo hazırlayın ve her hafta alışveriş stratejilerinizi, yaptığınız egzersizleri ve ileriye dönük planlarınızı listeleyin. Bunlar motivasyonunuzu artıracak
Yulaf kepeğinin yapısında bulunan çözünebilir lif ‘betaglukan’, insan sağlığı için çok yararlıdır. Betaglukan; kolesterolü düşürür, kan şekerini düzenler, mide ve bağırsakları çalıştırır
Günlük beslenme içinde yulaf aklınıza gelmeyebilir, çünkü iyi bir tahıl olmasına rağmen kahvaltıda tüketimi ülkemizde çok yaygın değildir. Ancak faydalarını okuyunca beslenmenize eklemek isteyeceğinizi düşünüyorum.
Yulaf, diğer tahıllara göre daha yüksek oranda çözünür posa içerir. Ayrıca demir, manganez, çinko ve E vitamini, tiamin, niasin, riboflavin, folat ve diğer B grubu vitaminlerinin iyi kaynaklarındandır. Betaglukan ise yulaf kepeğinin yapısında bulunan çözünebilir lifin adıdır.