Egzersiz sizin için güvenli mi?

17 Ağustos 2009

Çoğu kişi için, fiziksel aktivite bir probleme yol açmaz. Ancak egzersiz her birey için uygun olmayabilir. PAR-Q testi ile egzersiz yapıp yapamayacağınızı ya da size hangi egzersizin uygun olduğunu belirleyebilirsiniz


Egzersizin sağlığımıza olan faydaları çok fazla. Kilo kontrolü, iyi kolesterolü desteklemesi, kas ve kemik yapısına olumlu etki, kan şekeri regulasyonuna destek olma, bireyin kendini iyi hissetmesi egzersizle mümkün. Bu faydalara rağmen her egzersiz her birey için uygun olmayabilir. Hiç egzersiz yapmayan birinin birden ağır bir spor yapması veya kalple ilgili hiçbir muayeneden geçmemiş ileri yaşta bir birey, kaslarını güçlendirmeden uzun süreli ağır çalışmalara başlayan bir birey kendine zarar erebilir. Aşırı kilosu olan obez bireylerin de egzersize başlamadan önce bir uzman tarafından kontrolden geçmiş olmaları çok önemli. Bu konuda hoşuma giden Dr. Steven Blair tarafından hazırlanmış bir testi sizinle paylaşmak istedim, kendi üzerinizde uygulamanızı öneririm.


FİZİKSEL AKTİVİTEYE HAZIRLIK TESTİ (PAR-Q)

Yazının Devamı

Yeme hızınızı yavaşlatın

14 Ağustos 2009

Kimileri o kadar hızlı yemek yer ki, dil üzerindeki tat alma hücreleri yemeğin tadını bile zor hisseder. Bu da doyum hissine ulaşılmamasına neden olur. Yemek yemenizi yavaşlatacak iki önemli yol var: İki lokma arasında çatalı bırakmak ve öğünler arasında mola vermek


Hızlı yemek yeme yarışlarına katılabilir misiniz? Kilolu veya zayıf birçok insan bu konuda iddialı olabilir. Bazı bireyler o kadar hızlı yemek yer ki dil üzerindeki tat alma hücreleri yemeğin hızlı geçişinden tadını bile zorlukla hisseder. Bu da çok fazla yenilmesine rağmen bir türlü doyuma ulaşılamaması için bir sebeptir, bu durumda yemekten alınan zevk azalır. Daha da önemlisi, çok hızlı yemek yemek vücudunuzun aşırı yemek yemeye karşı geliştirdiği koruma mekanizmasını bozabilir. Bedeninizin içsel bir doygunluk mekanizması vardır. Yeterince yemek yediğinizde, bu mekanizma “yeter artık!” sinyallerini yolmaya başlar. Her ne kadar mideyi, bağırsaklardaki hormonları, beyindeki kimyasalları ve diğer faktörleri içeren karmaşık bir süreç olsa da doygunluk sinyali gelme süresinin yaklaşık olarak 20 dakika sürdüğünü düşünmekteyiz. Eğer çok hızlı yemek yerseniz bu mekanizma daha payına düşeni yapamadan çok fazla

Yazının Devamı

Vücutta su birikirse

12 Ağustos 2009

Aşırı sıcaklarda vücutta sıvı birikir. Bu durumun alerji, böbrek, karaciğer hastalıkları, dolaşım bozukluğu ya da hormon düzensizliği gibi farklı sebepleri olabilir. Bazı ödemlerin ise sebebi yoktur. Tüm ödemlerde ilk yapılması gereken, tuz tüketimini kısıtlamaktır
Yaz aylarında vücutta şişlik şikâyetleri artar. Kimi bireyler bunu, “Sıcaktan şiştim” diye ifade etse de bazen bu şişlikler bazı hastalıkların habercisi olabilir. Vücutta sıvı birikimine genel olarak ödem denilir. Deriye parmağınızla bastırdığınızda hafif bir çöküntü olur ve parmak iziniz görünür. Bu sıvı birikiminin farklı sebepleri olabilir:

Bazı alerjiler
Böbrek hastalıklarıKaraciğer hastalıklarıDolaşım bozukluğu-damar tıkanıklığıHormon dengesizlikleriSebebi bilinemeyen ödemler (idiyopatik)
Eğer şişkinlikle birlikte kaşıntı artıyorsa genelde allerjiden şüphe edilir. Aşırı sıvı tüketimine rağmen birey idrara yeterli çıkmıyorsa, şişlikler sabahları daha fazla olup gözaltı ve yüzde belirginse böbreklerde problem akla gelebilir. Kalp ve damar dolaşımı problemlerinde ise ayak ve ayak bileklerinde daha fazla şişlik göze çarpmaktadır. Bazı ödemlerin ise sebebi yoktur. Kadınların âdet dönemi öncesi

Yazının Devamı

Cildinizi içten dışa doğru besleyin

10 Ağustos 2009

Cilde faydalı vitamin ve minerallerden zengin bir diyet için taze meyve ve sebze, tam tahıllı ekmek ve diğer tahıllı ürünler, sağlıklı yağ asitlerinden tüketip su içmek gerekir

Cuma günkü yazımda sağlıklı, parlak ve genç kalabilen bir cilt için beslenme önerileri ve kendi uygulamalarımı aktarmıştım. Aynı gün ciltle ilgili birkaç e - mail aldım. Okurlarımız özellikle “Güneşin en yoğun olduğu bu günlerde sivilce, pütürler ve lekeler için farklı beslenme önerileri var mı, bu konudaki araştırmalar neler öneriyor?” gibi sorularına cevap istediler.
Ben de ciltle ilgili sizleri bilgilendirmeye devam etmek istiyorum:
Güneşin yakıcılığının devam ettiği şu günlerde ciltte kuruma veya cansız görünüm normal olabilir. Aşırı tuzlu su veya havuz suyu ve güneşle uzun temas sonucu derimiz tahriş olabilir, benlenebilir, kızarıklık oluşabilir, bir de sinek ısırmalarını unutmamak lazım tabii.
Bu nedenle yaz aylarında, cildinize daha çok özen göstermeniz ve onu iyi beslenmeniz aynaya bakınca sizi daha mutlu edebilir. Güneş ışınlarının bilinen zararları yanında eğer doğru saatlerde kontrollü olarak güneşlenirseniz bu ışınlar vücudumuza fayda da sağlamaktadır.

Yazının Devamı

Ciltle dost besinler

7 Ağustos 2009




Günümüzde bireylerin gerçek yaşını tahmin etmek gün geçtikçe zorlaşıyor. Artık yan yana gezen anne ve kız gördüğünüzde kardeş sanmamak elde değil. Bu durum cilt genetiği ile ilgili olduğu kadar beslenme, yaşam şekli kozmetik destek ve bazı operasyonlarla da ilgili tabii.
Ameliyatsız uygulanabilen birçok teknik sizi 10 yıl geriye götürebiliyor. Genç, bakımlı ve sağlıklı olmak güzel bir durum ama ben yine her yaşın bir güzelliği olduğunu düşünenler grubundayım. Doğal yollar olan beslenme, düzenli yaşam ve kozmetik destekle cildi canlı tutmak bana daha doğru geliyor. Bundan 15 - 20 yıl sonra fikrim değişir mi bilemem ama ben her yaşta ölçülü beslenme, düzenli egzersiz, dengeli bir yaşam biçimi ve bakımlı bir vücudun anti - aging için en etkili yol olduğunu düşünüyorum.
“Canlı ve parlak bir cilt için beslenmede nelere dikkat ediyorsunuz?” derseniz, hem kendime uyguladığım hem de sizlere tavsiye ettiğim beslenme şeklini aşağıda inceleyebilirsiniz.

Yazının Devamı

Salatalık

5 Ağustos 2009

Salatalık; lif ve su tüketimini artırmanın en kolay yoludur. Aynı zamanda düşük kalorili olduğu için bol bol yenilebilir. Salatalığın 100 gramındaki C vitamini ve molibden içeriği “çok iyi”, vitamin A, potasyum, manganez, folat, lif, triptofan ve magnezyum içeriği “iyi” olarak değerlendirilebilir.
Kavun ve kabakla aynı familya-dan olan salatalığın birçok çeşidi bulunur. Kalorisi düşük, su içeriği oldukça yüksek olan bu sebze, sıcak yaz günlerinde tercih edilebilecek ferahlatıcı, harika bir besindir. Türk kültüründe sabah kahvaltılarda salatalık-domates ikilisi vazgeçilmezler arasında yerini almıştır. Aynı zamanda salatalığın turşusu yapılabilir, suyu sıkılıp tercih edilebildiği gibi içerdiği alfa hidroksi asit ile kozmetik ürünlerin bileşiminde de kullanılır. Yüksek su içeriğinin yanı sıra içerdiği C vitamini ve kafeik asit ile cildi yatıştırır, gözde oluşan şişkinliği azaltır. Salatalığın dış kabuğu lifin yanı sıra, potasyum, magnezyum gibi minerallerden de zengindir.

100 gram salatalık ne içerir?
Su 95.1 gr
Enerji 15 kal
Protein 0.9 gr
Yağ 0.1 gr

Yazının Devamı

Salatalık

5 Ağustos 2009

Salatalık; lif ve su tüketimini artırmanın en kolay yoludur. Aynı zamanda düşük kalorili olduğu için bol bol yenilebilir. Salatalığın 100 gramındaki C vitamini ve molibden içeriği “çok iyi”, vitamin A, potasyum, manganez, folat, lif, triptofan ve magnezyum içeriği “iyi” olarak değerlendirilebilir.
Kavun ve kabakla aynı familya-dan olan salatalığın birçok çeşidi bulunur. Kalorisi düşük, su içeriği oldukça yüksek olan bu sebze, sıcak yaz günlerinde tercih edilebilecek ferahlatıcı, harika bir besindir. Türk kültüründe sabah kahvaltılarda salatalık-domates ikilisi vazgeçilmezler arasında yerini almıştır. Aynı zamanda salatalığın turşusu yapılabilir, suyu sıkılıp tercih edilebildiği gibi içerdiği alfa hidroksi asit ile kozmetik ürünlerin bileşiminde de kullanılır. Yüksek su içeriğinin yanı sıra içerdiği C vitamini ve kafeik asit ile cildi yatıştırır, gözde oluşan şişkinliği azaltır. Salatalığın dış kabuğu lifin yanı sıra, potasyum, magnezyum gibi minerallerden de zengindir.

100 gram salatalık ne içerir?
Su 95.1 gr
Enerji 15 kal
Protein 0.9 gr
Yağ 0.1 gr

Yazının Devamı