KİLO KAYBETMENİN YAŞI OLMAZ
Eskisi gibi beslenmenize rağmen kilo mu alıyorsunuz? Ya da dikkat etmenize ve her şeyi doğru yaptığınızı düşünmenize rağmen kilo vermekte zorlanıyor musunuz?
Birçok kişi gibi siz de bu durumu ilerleyen yaşınıza bağlıyor olabilirsiniz.
Bu konuda yeni okuduğum bir çalışma fikrinizi değiştirebilir. Çalışma, yaşın kilo vermenin önünde bir engel olmadığını belirtiyor.
Clinical Endocrinology dergisinde bu ay yayımlanan araştırmaya göre, 60 yaşın üzerindeki obez bireylerin, yalnızca yaşam tarzı değişiklikleriyle gençlerle eşdeğer miktarda kilo kaybettikleri görülmüş. 60 yaşın altındakiler ve 60-78 yaşları arasındaki bireylerin iki grupta incelendiği çalışmada, tüm bireyler yaşam tarzı müdahalelerinden önce ve sonra değerlendirilmiş ve her iki grupta vücut ağırlığındaki azalma yüzdesi karşılaştırılmış. 60 yaş ve üzeri kişilerin vücut ağırlıklarında ortalama % 7.3 oranında düşüş görülürken, 60 yaşın altındakilerde bu oran % 6.9 olarak bulunmuş. Çalışma sonucunda, iki grup arasında anlamlı bir farkın olmadığı görülmüş.
Eğer vücut ağırlığınız fazla ise, hafif şişman veya obez kategorisinde iseniz ideal kiloya gelmenin her yaşta önemli olduğunu unutmayın. Hatta yaşınız arttıkça obezitenin fazla kiloyla ilişkili diğer hastalıkların gelişme riskini artırdığının da altını çizmek istiyorum. Çünkü obeziteye diyabet, hipertansiyon gibi hastalıklar da eşlik edebiliyor. Yaşınız, obezitenin yaşam tarzı yönetiminde bir engel olmamalı. Sağlığınızı korumak için tüm bunları göz önünde bulundurmalı ve dengeli beslenme, düzenli egzersiz gibi yaşam tarzı alışkanlıklarını benimseyerek kendinizi motive etmelisiniz. Fazla kiloluysanız, ağırlığınızın yüzde 10’unu kaybetmeyi hedeflemek size yardımcı olabilir. Kilo probleminin zamanla sağlığınız için risk oluşturabileceğini unutmayın ve başkaları için değil, kendiniz için değişmeyi ilke haline getirin.
Karaciğerinizi sevin
Karaciğer vücudumuzun en büyük organlarından biri. Besin öğeleri ve ilaçları metabolize etmek, toksinleri gidermeye yardımcı olmak, sindirime yardımcı safrayı üretmek görevlerinden sadece birkaçı. Anlayacağınız, vücudumuzda eşi benzeri olmayan bir organımız. Karaciğer yağlanması ise günümüzde sıkça duyduğumuz terimlerden olmaya başladı.
Genel sağlığımız ve genetik faktörler karaciğerin çalışmasını etkilediği gibi diyet ve bazı alışkanlıklar da karaciğer sağlığını etkileyen faktörlerden.
Ne yapabiliriz?
Sağlıklı kilonuzu koruyun. Karaciğer hastalığına karşı bazı yaşam tarzı değişiklikleri, kilo vermenize ve karaciğerinizdeki fazla yağlardan kurtulmanıza da yardımcı olabilir. Bol su, meyve ve sebze içeren sağlıklı bir beslenme planı uygulamaya özen gösterin. Baklagiller ve tam tahıllar gibi yüksek lifli besinleri diyetinize ekleyin. Şeker, tuz, trans yağ, basit şeker ve doymuş yağı ise azaltın.
Yüksek miktarda alkol kullanımı veya ailede karaciğer hastalığı öyküsü nedeniyle karaciğer hastalığı riskiniz daha yüksek olabilir. Eğer alkol tüketiminiz varsa sınırlamanızda fayda var.
Mümkünse, her gün egzersiz yapmaya çalışın. Düzenli egzersiz sağlığınız için atabileceğiniz en önemli adımlardan olacaktır. Diyetin yol arkadaşının egzersiz olduğunu unutmayın.
