Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Avrupa'yı Asya'ya bağlayacak "tüp geçit" için hazırlıklar tamam...
Ulaştırma Bakanı, "İlk kazmayı 2000 yılında vuracağız" diyor.
2.5 milyar dolara mal olacak olan Boğaz tüp geçidi saatte yüz bin kişiyi taşıyacak.
Yapım dört yılda bitirilecek.
* * *
YILLARDIR Boğaz'a üçüncü köprü mü, tüp geçit mi tartışması sürer. Bakan Enis Öksüz'ün açıklaması tüp geçidin üçüncü köprünün önüne geçtiğini gösteriyor.
Ta işin başından beri Boğaz'da köprüye karşı çıkanlar vardı.
Bazıları, Boğaz'ın estetiğinin bozulacağını, köprülerin çirkin bir görünüme yol açacağını söylüyordu.
Diğer bazıları ise Boğaz'a köprünün Boğaz'ın iki yakasında rant savaşına, arazi yağmasına ve savunulamaz bir yapılaşmaya sebep olacağını iddia ediyordu.
Bir grup ise, karayolu taşımacılığını teşvik eden, toplu taşıma set çeken, insanları teker teker taşıyan bir gelişmenin İstanbul'un ulaşım sistemini daha kurulmadan altüst edeceğini, köprülerin bu konuda olumsuz etki yapacağını ileri sürüyordu.
* * *
BU itirazlara rağmen Boğaziçi Köprüsü yapıldı.
Birdi, iki oldu; yanına Fatih Köprüsü geldi.
İddialar doğru çıktı mı?
Bugün, iki köprü Boğaz'ı çirkinleştirdi, demek yanlış olur. Güzelleştirdi demek, çirkinleştirdi demekten daha yerinde sayılır.
Boğaz'ın iki yakasında arazinin kapışılmasına, rant kavgasına gelince. Boğaz herhangi bir şekilde aşılacağına göre, o Türkiye'nin mücevheri sayılabilecek bölgelerde durum, köprüler olmasa da herhalde bugünkünden farklı olmayacaktı. Çünkü düzensizlik nedeni yerel ve merkezi yönetimlerdir, yöneticilerdir.
İstanbul'un trafik akışını altüst eden ise Boğaz köprülerinin varlığından çok, onların trafiğe etkisinden çok, İstanbul'a önlenemeyen göç, şehiriçi otobüs taşımacılığının canlandırılmaması ve özel araç sayısının artışına paralel alternatif yollar üretilememesi oldu.
* * *
BUGÜN tartışmalar geride kaldı.
Son birkaç yıldır gelinen aşamada konu; üçüncü köprü mü, tüp geçit mi noktasında düğümlendi.
Bakanın açıklamasından anlaşılıyor ki, öncelikte tüp geçit köprüye tercih edildi.
Şimdi önemli nokta şu.
17 Ağustos'tan sonra yöneticilerimiz öğrendiler ki, Marmara deprem bölgesidir!..
Son depreme neden olan fay hattı adeta İstanbul'a kadar uzanmaktadır. Ve sarsıntılar sürmektedir, birkaç yıl daha sürmesi de tahminler arasındadır.
Marmara'da İstanbul'un 15 - 20 kilometre yakınından geçen ve şehri daha ciddi bir şekilde etkileyebilecek sakin bir fay hattı daha vardır.
Uzmanların belirttiğine göre bu sakin fay hattında biriken enerji mutlaka bir gün boşalacak ve İstanbul sallanacaktır.
Bu, İstanbul merkezli büyük bir deprem demektir.
Bu kadar bilgi bile İstanbul Boğazı'nda bir tüp geçidin sıhhati hakkında şüpheler uyandırmaktadır.
Bolu Tüneli hakkındaki eleştiriler bilim adamlarının ittifakıyla reddedilmeden ve 17 Ağustos'a rağmen bugün Boğaz tüp geçidini savunmak hiç de kolay değildir.
Kazmayı vurduktan sonra pişman olmaktansa, konuyu bugünlerde geniş bir uzman yelpazesinin tartışmasına açmakta yarar var.



Yazara E-Posta: dheper@milliyet.com.tr